Bir yaşındayken bacaklarım kesildi. Ondan beri, her yerde deli gibi koşuyorum. | TED | وتم البتر عندما كنت ابنة عام واحد وأنا أركض كثيراً منذ ذلك الحين، في كل مكان. |
Ben çocukken koştuğum gibi koşuyorum çünkü sadece böyle keyifli oluyor. | Open Subtitles | أنا متحررة, أركض كما كنت أفعل في صغري لأنها الطريقة الوحيدة الممتعة |
Aşağı doğru koşuyorum sonra köşeyi dönüyorum. | Open Subtitles | كنت أركض من ذلك المرتفع ثم ذهبت حول تلك اللفة |
Onunla koşmaktan bahsettik. O triatlon yapıyormuş ben de yarı maraton koşuyorum. | TED | تحدثنا حول الركض، هو يشارك في سباق ثلاثي وأنا أجري نصف ماراثون. |
Sadece koşuyorum, hayvanlarla beraber karanlıkta koşuyorum. | Open Subtitles | كنت أجري في الحلم مع الحيوانات في الظلام |
Bense kalçalarım ayak bileğime sarkmasın diye günde beş mil koşuyorum. | Open Subtitles | وانا هنا .اركض خمسة اميال باليوم حتي لاتصل سمانتي الي كواحلي |
Üstümde bir gelinlikle koşuyorum ve eteklik kısmı mengene gibi sıkıyor. | Open Subtitles | أنا أركض مرتدية ثوب الزفاف وأشعر كما لو أن برميلاً من الجعة عالق في تنورتي |
Sen roket yapıyorsun, ben bombaların üstüne koşuyorum. | Open Subtitles | أنت تصنع مركبات فضائية , و أنا أركض تجاه القنابل |
Şimdi de hayatım için koşuyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أركض حفاظاً على حياتي مرة أخرى. |
Aslında hayır. Her gün işten sonra hamster tekerleğinde koşuyorum. | Open Subtitles | لا أقوم بتمارين القرفصاء، بل أركض بعجلة القوارض بعد العمل يومياً. |
Her gece aynı. Tanrılar Ormanı'nda koşuyorum toprağı kokluyorum, uluyorum... | Open Subtitles | كل ليلة نفس الشيء، أركض في الغابة المقدسة أشتم التراب وأعوي، |
Şu anda da Pakistan, Çin ya da başka bir ülkenin lideri koşarken fotoğraflarımı görüp korksun da bizi bombalamasın diye koşuyorum. | Open Subtitles | أنا أركض فقط لكي يرى قادة الصين أو باكستان أو أي بلد آخر صور لي أركض فيقرروا أنه لا يمكنهم التخلص مني بسهولة. |
Hayır anne, bilmiyorsun işte. Bayağıdır koşuyorum. | Open Subtitles | ,كلا يا أمي أنتِ لا تعلمين أنا أركض بكثرة |
Ona koşuyorum, kapıdan geçince elimi tutuyor. | Open Subtitles | وكنت أركض إليه ليمسك بيدي حالما أجتاز السياج. |
Onun gücüyle koşuyorum. Onun gözleriyle görüyorum. | Open Subtitles | أركض بواسطة قوتها، أرى بواسطة عينيها.. |
İki gündür koşuyorum, ve onları bulamadım. | Open Subtitles | أنا أركض منذ يومين ولما أجدهما |
Geçen derse geç kalmış koridorda koşuyorum. | Open Subtitles | وأنا أجري في الطرقة، متأخرا جدا على الصف |
Ben, ortaokuldan beri koşuyorum, babam da hep koçluk yapardı. - 40 yaşında öldü. | Open Subtitles | أنا أجري منذ كنت في المدرسة المتوسطة والدي كان مدرب |
Tamamen çıldırmış biriyim ve annem arabayla geldiğinde ben ışıkta koşuyorum... | Open Subtitles | أنا شخص معتوه تماماً. كنت أجري بالقرب من إشارة المرور وحينها رأيت أمي تقترب في سيارتها. |
Köpek bana dedi ki, "Sorun ben sadece yemeğim için koşuyorum. | Open Subtitles | قال الكلب لي المشكلة أنني كنت اركض لاجل وجبة طعام لكن القطة كانت تركض لاجل حياتها |
Bağış maratonlarında yardım amaçlı koşuyorum. Koşabilirim. | Open Subtitles | لقد جريت ماراثون "تشيري" لعلاج السرطان وابيضاض الدم، فبإمكاني الجري |
Maymuncuğu alıp, kurtarmak için yanına koşuyorum. | Open Subtitles | أنا أخرج مفتاحي الهيكلي وأهرع لــ "سانتا" كي أفك قيده |
Evet çok daha iyi. Burada koşu bandında koşuyorum böylece serotonin'i daha çabuk kana karıştırıp, formda kalabilirim. | Open Subtitles | اجل, أفضل بكثير, أنني اعمل كثيراً من اجل (أن أتأقلم و أحفز مادة (سيروتونين |
Günde 10 km koşuyorum, 8 saat uyuyorum. Program işe yarıyor. | Open Subtitles | انظر، انا اجري 6 اميال فى اليوم وانام 8 ساعات يوميا، هذا جيد |