Oh,çok güzel,şimdi de kendi karım o salak kocası için yemek yapmaya mı zorlanıyor? | Open Subtitles | هذا رائع, الان زوجتي مجبرة على طبخ العشاء لزوجها الكسول؟ |
Dinle.Bir arkadaşım pazar günü kocası için bir barbekü düzenliyor, ve bence sen de gelmelisin. | Open Subtitles | اسمعي، ستقيم صديقة لي حفل شواء لزوجها يوم السبت و أظن أنه يجب أن تأتي حقاً؟ |
Eserlerine, kocası için mesajlar yazıyormuş. | Open Subtitles | لقد قامت بوضع رسالة خفية لزوجها في لوحاتها |
Ailelerin beraber takılmaları, eşin kocası için yemek pişirmesi. | Open Subtitles | العائلة تجتمع سوية، عشاء زوجةِ تطبخه لزوجِها. |
Çok açıktı - onun hayranlık ifadeleri, daha sonra kocası için korkuları. | Open Subtitles | كان واضحا جدا مدى اعجابها واعتراضها على حياتها ثم خوفها على زوجها |
Yoksa yaşlı kocası için mi yapıyorsun? | Open Subtitles | أم تفعلين ذلك من أجل زوجها العجوز. إنه رئيسك. |
Neden makyaj yapıp, saçını yapıp, güzel giyiniyor? Zar zor gördüğü kocası için değil. | Open Subtitles | لماذا وضعت مكياجها و رتّبت شعرها، وملبست الافضل؟ |
Geçen hafta yazlıkta, John O'Brien, Newt Baum'a kocası için herşeyi yapan bir kadının ağır bir bedel ödeyebileceğini söyledi. | Open Subtitles | تعلم , الاسبوع الماضي فى الكابينة, جون اوبراين كان يخبر نويت بويم انه يعتقد ان المرأه التى تفعل لزوجها |
kocası için olmadığını biliyordum, o kadar salak değilim. | Open Subtitles | عرفتُ بأنها ليست لزوجها , فأنا لستُ مغفلة |
Bilirsin karısı kocası için rosto pişirir. | Open Subtitles | أعني , كزوجة سعدان البحر تطبخ لحماً بالقدر لزوجها سعدان البحر |
Bir adam bize karısını çalışmaya almamız için yalvarıyor sonra diğer adamın karısı gelip ilacı kocası için çalmamı istiyor. | Open Subtitles | السريرية التجارب في زوجته لندخل إلينا يتوسل رجل لدينا لزوجها العقار أسرق أن تريدني آخر رجل وزوجة |
İşin garibi eski kocası için de yer ayırtmış. Ne? | Open Subtitles | الأمر المُضحك أنّها حجزت مقعد لزوجها السابق أيضاً. |
Madam Franklin kocası için hazırlanan zehirli kahveyi içti, kocası da onun için hazırlananı. | Open Subtitles | شربت السيدة فرانكلين القهوة المسمومة التى أعدّتها لزوجها وهو شرب القهوة التى كانت لها |
Coco'nun cesedini kocası için almak ve Mei Ling'i suçlamak için yoldalar. | Open Subtitles | لتسليم جثة كوكو لزوجها و إعادة مي لينغ لتواجه التهم |
Burada varoşta yaşayan normal bir ev hanımı görüyorsunuz günlük rutin işlerini yapıyor;kocası için kahvaltı hazırlıyor. | Open Subtitles | -هنا نرى ربة بيت ضواحي عادية طبيعية -في واحدة من مهامها الروتينية : تحضير الإفطار لزوجها |
Bir kadın, kocası için kesinlikle güzel bir şey yapabilir. | Open Subtitles | أي إمرأة يُمْكِنُ أَنْ بالتأكيد يَعمَلُ شيءُ لطيفُ لزوجِها. |
Şuraya bak kadın kocası için neler yaptırmış. | Open Subtitles | ألقِى نظرة على ما الذى فعلته زوجة لزوجِها. |
kocası için çalışmanın zor olduğunu bilirdi. | Open Subtitles | هو مثل هي عَرفتْ العَمَل لزوجِها كَانَ... كَانَلا مشيكعكةِ. |
kocası için çok üzülüyor. | Open Subtitles | فقلبها محطم على زوجها |
Neden makyaj yapıp, saçını yapıp, güzel giyiniyor? Zar zor gördüğü kocası için değil. | Open Subtitles | لماذا وضعت مكياجها و رتّبت شعرها، وملبست الافضل؟ |