kocası ile beraber öğlen yemeği yiyeceklermiş. - İyi denk gelmiş yani... | Open Subtitles | قالت أنّها ستخرج لتناول الغداء مع زوجها لذا فإنّه كان وقتاً ضائعاً. |
Ben de konuştum. kocası ile buraya uğradı. | Open Subtitles | لقد تحدثت لها لقد جاءتني مسبقاً مع زوجها |
Şimdi ise vaktini kocası ile sahip olduğu spor salonunu işletip eğitim vererek ve Brezilya Jiujitsusu öğreterek geçiriyor. | Open Subtitles | الآن تمضي وقتها بصالة رياضية تمتلكها مع زوجها وتتدرب به مع زوجها بالبرازيل بالمصارعة اليابانية |
Eğer başka bir kadının kocası ile bir ilişki yaşıyorsanız genelde bunu doğrudan burnunun dibinde yapmak hiç iyi değildir. | Open Subtitles | عندما تكونين على علاقة غرامية مع زوج امرأة أخرى في العادة من الأفضل أن لا تقومي بذلك تحت ناظرها |
Bayan Florrick'in kocası ile hiç gizli duruşma bilgilerini konuşmadığını teyit etmeğe veya aksini göstermeğe hizmet eder. | Open Subtitles | إما تأييد أو دحض تأكيد السيدة فلوريك أنها هي وزوجها لم يناقشوا معلومات قضائية سرية |
Bayan Grant gibi sizde kocası ile son derece az zaman harcayacaksınız... | Open Subtitles | كسيناتور السيدة جرانت ستقضي وقتا أقل كثيرا مع زوجها |
Artık kocası ile birlikte olamazdı. | Open Subtitles | هى لن تستطيع أن تبقى مع زوجها بعد ذلك |
Bu yüzden bir sefil yorgun olabilir seks vardır asla kişi yine kocası ile, ya da sadece işsiz kalabilirim. | Open Subtitles | لذا , استطيع ان اكون الشخص الفاشل المُتعب الذي لم يحصل ابداً على الجنس مع زوجها مرّة أخرىَ , أو ان اجلس فقط بدون عمل حسناً .. |
kocası ile bir sıkıntı, oğullarıyla bir başka sıkıntı. | Open Subtitles | مشاكل مع زوجها مشاكل مع ابنائها |
kocası ile öldürme partisine gelmedi mi? | Open Subtitles | من ذهب للقتل المرح مع زوجها |
kocası ile öldürme partisine gelmedi mi? | Open Subtitles | من ذهب للقتل المرح مع زوجها |
Bu eve kocası ile birlikte elli yıl önce taşınmış. | Open Subtitles | لقد إنتقلت هنا مع زوجها |
- İyi, onu kocası ile birlikte gördüm. | Open Subtitles | -لقد رأيتها مع زوجها . |
Az önce Anne'in eski kocası ile konuştum. Yarım saat içerisinde onunla buluşacağım. | Open Subtitles | لقد تحدثت للتو مع زوج (آن) السابق سأقابله بعد نصف ساعة |
Çok asil bir bayan ve onun hem asil hem zengin kocası ile tanıştım, kralın yardımcısı ile iş yapmak istiyor, o çok zengin koca bize hediyeler verecek yani. | Open Subtitles | التقيت سيدة نبيلة وزوجها الغني يريد كسب ود مع نائب الملك لذلك الزوج الغني جدا منحنا هدية |
Bayan Florrick kocası ile gizli duruşma bilgilerini hiç konuşmadığını iddia etti. | Open Subtitles | حسنا السيد فلوريك اعترفت انها وزوجها |