ويكيبيديا

    "kolaylıkla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بسهولة
        
    • بسهوله
        
    • السهل
        
    • سهولة
        
    • يسهل
        
    • السهله
        
    • بالسهولة
        
    • آدائه دون
        
    • بسُهولة
        
    Bir sürü iyi, genç şef var ortalıkta, kolaylıkla birini bulursunuz. Open Subtitles مع وجودّ الكثير من الطهاة الشباب الجيدين، يمكنكم إيجاد واحد بسهولة.
    Bir tane daha kolaylıkla öldürebilirim. Sıradaki olmak ister misin? Open Subtitles قد أقتل الآخر بسهولة هل تريد أن تكون التالي ؟
    Bu kolaylıkla tutuşuyordu. Open Subtitles وبأطلاق النيران على ذلك الجزء تحترق الطائره بسهوله
    Burada tam 500 kg ağırlık var kolaylıkla bir tutam saçı bu ağırlığı kaldırabiliyor. Open Subtitles يمكننا ان نرى هنا حمل بمقدار ..1000رطل ..معلقه بسهوله بشعره وحيده
    Şey, bir hristiyan gibi, Sanırım her yerde kolaylıkla Tanrıya dua edebiliriz. Open Subtitles حسناً، بصفتك مسيحياً، أظن أنه من السهل عليك أن تتلو بعض الصلوات.
    Bir Yahudi sinagoguna da, Shinto Tapınağı'na da kolaylıkla gidebiliriz. Open Subtitles وهذا سيتيح لنل سهولة الآتصال بدير يهودي أو معبد الشينتو
    Ve bu tanımla, biz kırılgan bir şey hayal ediyoruz, kolaylıkla yok edilebilir bir şey, yırtılabilir bir şey, plastik kaplama kağıdı gibi bir şey. TED وبهذا، نتخيل شيئًا هشًّا، شيئًا يسهل تخريبه، شيئًا يمكنك تمزيقه، ربما كغلاف بلاستيكي.
    Buradaki fikir, bir araç çubuğu yerine, bu ekranınızın altında her zaman duruyor. ve aramalarınızı kolaylıkla yapabiliyorsunuz. TED والفكرة هي، بدلاً عن شريط المهام، الموجود طوال الوقت على أسفل شاشتك ، يمكنك إجراء البحث بسهولة جداً
    Bunu kolaylıkla yapabileceğimizi bilecek kadar bilgiye sahibiz. TED نحن نعرف ما يكفي لمعرفة أنه يمكننا أن نفعل ذلك بسهولة.
    Bizim de yapmak istediğimiz şey, bu atık kaynağını kullanmak ve onu bir çeşit yakıta dönüştürmek. Böylece insanlar bunu kömür gibi yemek pişirmede kolaylıkla kullanabilecekler. TED نحن أردنا أن نجد طريقة تقوم بتحويل هذه المهملات الى وقود يمكن الناس من استخدامه بسهولة بهدف الطهي, شيء ما يشبه الفحم.
    Karadaki bir çocuk kolaylıkla sudaki Michael Phelps'i geçebilir, ama niye böyle? TED طفل فوق الأرض يمكنه بسهولة تجاوز "مايكل فلبس" في الماء لكن لماذا؟
    İnsanları barış çatısı altında toplayabileceği gibi kolaylıkla savaşa da sürükleyebilir. TED يمكنُ أن تكون مثل حشد الناس بسهولة من أجل السلام كما تحريضهم على الحرب.
    Zekasının her türlü alanı kolaylıkla benimsediği görülüyordu. Open Subtitles كان فكره يبدو وكأنه يجمع الكثير من المواضيع بسهوله
    Onu yakalarsak, Nagazaki'ye kolaylıkla gidebiliriz. Open Subtitles إذا كان معنا هذا القدر من المال, فسنستطيع أن نصل إلى ناجازاكي بسهوله.
    Bana kolaylıkla yardım edebilir ama aklına bile gelmiyor. Open Subtitles يمكنها بسهوله ان تساعدنى لكنها لا تهتم بهذا
    Asi olmak, uzmanların varsayımlarının ve metodolojilerinin kolaylıkla hatalı olabileceğini anlamakla ilgili. TED كونك متمرد يتعلق بمعرفة أن افتراضات الخبراء و منهجياتهم من السهل أن تكون معيبة.
    Gün boyunca elde ettiğimiz değerler ve anılar çok hassastı ve kolaylıkla kaybedilip unutuldular. TED إن الأحداث والذكريات التي نجمعها خلال اليوم ضعيفة للغاية، ومن السهل فقدانها ونسيانها.
    sizi izlediğini kolaylıkla unutabilirsiniz çünkü kameraya benzemiyorlar. TED من السهل نسيان أنّ هذه الأشياء تراقبك لأنها لا تبدو كالكاميرات.
    Fakat hanımefendi, kolaylıkla özgür kalabilirsiniz. Bunu her zaman biliyordunuz. Open Subtitles ولكن سّيدتى,أنتِ تعلمين أنكِ يمكنكِ أن تصيري حرة بكل سهولة
    Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey, bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı. TED وما نراه في الستة أشهر الأولى من الحياة هو أن هاتين المجموعتين يمكن عزلهم عن بعض بكل سهولة.
    Gerçekten böyle bir ihanetin kolaylıkla unutulup affedilebileceğini mi sanıyorsunuz? Open Subtitles هل تعتقد أن مثل هذه الخيانة ممكن ان تكون أمرا يسهل نسيانه؟
    Onlara kolaylıkla üstünlük kuracağını düşünmüştü. Open Subtitles مع حصد جيوشه للمزيد من الأنتصارات السهله
    Yoksa bir gün beni de böyle kolaylıkla değiştirirsin. Open Subtitles و إلا يوما ما فستتخلى عني بالسهولة نفسها . .
    Yine de, bu kesinlikle bir maymunun kolaylıkla halledebileceği türden bir iş. Open Subtitles -يمكن لقرد آدائه دون عناء . -أنت قردنا الصغير .
    Yani suçu kolaylıkla esrar ve içkiye atabilirim ama doğrusu şu ki açık konuşayım mı? Open Subtitles . يُمكنني بسُهولة اللوم علي الحشيش و القرابا ... و لكن الحقيقة هي .أيسعني التحدث بحرية ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد