Bir sürü iyi, genç şef var ortalıkta, kolaylıkla birini bulursunuz. | Open Subtitles | مع وجودّ الكثير من الطهاة الشباب الجيدين، يمكنكم إيجاد واحد بسهولة. |
Bir tane daha kolaylıkla öldürebilirim. Sıradaki olmak ister misin? | Open Subtitles | قد أقتل الآخر بسهولة هل تريد أن تكون التالي ؟ |
Bu kolaylıkla tutuşuyordu. | Open Subtitles | وبأطلاق النيران على ذلك الجزء تحترق الطائره بسهوله |
Burada tam 500 kg ağırlık var kolaylıkla bir tutam saçı bu ağırlığı kaldırabiliyor. | Open Subtitles | يمكننا ان نرى هنا حمل بمقدار ..1000رطل ..معلقه بسهوله بشعره وحيده |
Şey, bir hristiyan gibi, Sanırım her yerde kolaylıkla Tanrıya dua edebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، بصفتك مسيحياً، أظن أنه من السهل عليك أن تتلو بعض الصلوات. |
Bir Yahudi sinagoguna da, Shinto Tapınağı'na da kolaylıkla gidebiliriz. | Open Subtitles | وهذا سيتيح لنل سهولة الآتصال بدير يهودي أو معبد الشينتو |
Ve bu tanımla, biz kırılgan bir şey hayal ediyoruz, kolaylıkla yok edilebilir bir şey, yırtılabilir bir şey, plastik kaplama kağıdı gibi bir şey. | TED | وبهذا، نتخيل شيئًا هشًّا، شيئًا يسهل تخريبه، شيئًا يمكنك تمزيقه، ربما كغلاف بلاستيكي. |
Buradaki fikir, bir araç çubuğu yerine, bu ekranınızın altında her zaman duruyor. ve aramalarınızı kolaylıkla yapabiliyorsunuz. | TED | والفكرة هي، بدلاً عن شريط المهام، الموجود طوال الوقت على أسفل شاشتك ، يمكنك إجراء البحث بسهولة جداً |
Bunu kolaylıkla yapabileceğimizi bilecek kadar bilgiye sahibiz. | TED | نحن نعرف ما يكفي لمعرفة أنه يمكننا أن نفعل ذلك بسهولة. |
Bizim de yapmak istediğimiz şey, bu atık kaynağını kullanmak ve onu bir çeşit yakıta dönüştürmek. Böylece insanlar bunu kömür gibi yemek pişirmede kolaylıkla kullanabilecekler. | TED | نحن أردنا أن نجد طريقة تقوم بتحويل هذه المهملات الى وقود يمكن الناس من استخدامه بسهولة بهدف الطهي, شيء ما يشبه الفحم. |
Karadaki bir çocuk kolaylıkla sudaki Michael Phelps'i geçebilir, ama niye böyle? | TED | طفل فوق الأرض يمكنه بسهولة تجاوز "مايكل فلبس" في الماء لكن لماذا؟ |
İnsanları barış çatısı altında toplayabileceği gibi kolaylıkla savaşa da sürükleyebilir. | TED | يمكنُ أن تكون مثل حشد الناس بسهولة من أجل السلام كما تحريضهم على الحرب. |
Zekasının her türlü alanı kolaylıkla benimsediği görülüyordu. | Open Subtitles | كان فكره يبدو وكأنه يجمع الكثير من المواضيع بسهوله |
Onu yakalarsak, Nagazaki'ye kolaylıkla gidebiliriz. | Open Subtitles | إذا كان معنا هذا القدر من المال, فسنستطيع أن نصل إلى ناجازاكي بسهوله. |
Bana kolaylıkla yardım edebilir ama aklına bile gelmiyor. | Open Subtitles | يمكنها بسهوله ان تساعدنى لكنها لا تهتم بهذا |
Asi olmak, uzmanların varsayımlarının ve metodolojilerinin kolaylıkla hatalı olabileceğini anlamakla ilgili. | TED | كونك متمرد يتعلق بمعرفة أن افتراضات الخبراء و منهجياتهم من السهل أن تكون معيبة. |
Gün boyunca elde ettiğimiz değerler ve anılar çok hassastı ve kolaylıkla kaybedilip unutuldular. | TED | إن الأحداث والذكريات التي نجمعها خلال اليوم ضعيفة للغاية، ومن السهل فقدانها ونسيانها. |
sizi izlediğini kolaylıkla unutabilirsiniz çünkü kameraya benzemiyorlar. | TED | من السهل نسيان أنّ هذه الأشياء تراقبك لأنها لا تبدو كالكاميرات. |
Fakat hanımefendi, kolaylıkla özgür kalabilirsiniz. Bunu her zaman biliyordunuz. | Open Subtitles | ولكن سّيدتى,أنتِ تعلمين أنكِ يمكنكِ أن تصيري حرة بكل سهولة |
Ve yaşamın ilk 6 ayında gördüğümüz şey, bu iki grubun birbirinden kolaylıkla ayrıldığı. | TED | وما نراه في الستة أشهر الأولى من الحياة هو أن هاتين المجموعتين يمكن عزلهم عن بعض بكل سهولة. |
Gerçekten böyle bir ihanetin kolaylıkla unutulup affedilebileceğini mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن مثل هذه الخيانة ممكن ان تكون أمرا يسهل نسيانه؟ |
Onlara kolaylıkla üstünlük kuracağını düşünmüştü. | Open Subtitles | مع حصد جيوشه للمزيد من الأنتصارات السهله |
Yoksa bir gün beni de böyle kolaylıkla değiştirirsin. | Open Subtitles | و إلا يوما ما فستتخلى عني بالسهولة نفسها . . |
Yine de, bu kesinlikle bir maymunun kolaylıkla halledebileceği türden bir iş. | Open Subtitles | -يمكن لقرد آدائه دون عناء . -أنت قردنا الصغير . |
Yani suçu kolaylıkla esrar ve içkiye atabilirim ama doğrusu şu ki açık konuşayım mı? | Open Subtitles | . يُمكنني بسُهولة اللوم علي الحشيش و القرابا ... و لكن الحقيقة هي .أيسعني التحدث بحرية ؟ |