ويكيبيديا

    "koltuğa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المقعد
        
    • الكرسي
        
    • على الأريكة
        
    • للمقعد
        
    • الاريكة
        
    • مقعد
        
    • الكرسى
        
    • مقاعد
        
    • المقعدِ
        
    • بالمقعد
        
    • أريكة
        
    • بالكرسي
        
    • كرسيّ
        
    • الاريكه
        
    • الأريكه
        
    Bir kere New York'tayken taksiye bindim, arka koltuğa oturdum ve önde bir oyunla ilgili bir şey gördüm. TED مرة كنت في نيويورك و ركبت سيارة أجرة. جلست في المقعد الخلفي، و أمامي رأيت شيئاً ما مرتبط بمسرحية.
    Öfkeyle birkaç kez koltuğa yumruk attım ama o kadar. Open Subtitles تعلم، قمت بلكم المقعد مرتين بغضب كان هذا كل شيء
    O koltuğa oturup da bana yalanlarını yedirmeye çalışan ilk kişi sen değilsin. Open Subtitles لن تكون أوّل رجل يجلس على هذا المقعد ويحاول جعلي أصدّق حفنة أكاذيب
    Seni eve gönderirdim ama o iskemleden kalkıp şu koltuğa geçeceğini biliyorum. Open Subtitles ارغب بأرسالك للمنزل, ولكني اعلم ان ذلك سيجعلك تتحرك من ذلك الكرسي
    Sonra koltuğa oturup aynı onun yaptığı gibi... ..bahçeyi seyrettim. Open Subtitles ثم جلست على الكرسي لأرى ما صنعت يداي من خلال عينيها
    O koltuğa oturup da bana yalanlarını yedirmeye çalışan ilk kişi sen değilsin. Open Subtitles لن تكون أوّل رجل يجلس على هذا المقعد ويحاول جعلي أصدّق حفنة أكاذيب
    Ben daha 25 kilo bile değilken arabada ön koltuğa oturturlardı. Open Subtitles ويدعونني أركب في المقعد الأمامي قبل أن يكون وزني 60 باوند
    Ara sıra, yapılması gereken en doğru şey ön koltuğa atlamaktır. Open Subtitles أحيانًا، أفضل مسار للأمور هو أن تركب في المقعد الأمامي للسيارة
    Baba büyük bir ihtimalle, oğlunun yerine o koltuğa kendisi oturmadığından dolayı yıllarca pişmanlık duyacak. TED الوالد من المتوقع ان يلوم نفسه لسنوات. أنه لم يأخذ ذلك المقعد بدلا من طفله.
    Arkadaşım Evan, küçüklüğünde ailesiyle bu muhitten geçerken arka koltuğa siniyormuş. TED صديقي إيفان أخبرني أنه عندما كان طفلا ومر والديه بالسيارة من تلك المنطقة كان يغطس في المقعد الخلفي
    Beni arka koltuğa atıp, hoş ve karanlık bir oynaşma mekanına götüreceksin ve bir hanım arkadaşının mücevherlerini geri alacaksın. Open Subtitles اتعنى انك ستقود سيارتك وانا مخفى فى المقعد الخلفى لكى تستعيد شراء الجواهر لسيدة انا لم اقل ذلك
    Arka taraf doldu. Kalan benzini koltuğa koyacağım. - Bırak! Open Subtitles المؤخرة مليئة , سأضع باقى الوقود على المقعد
    bu koltuğa otur ve benimle birlikte Chopra imparatorluğunu elinde tutmak için ortak hissedarım ol. Open Subtitles إجلس على هذا الكرسي وستصبح شريكي المساوي في إدارة إمبراطورية شوبرا
    Sen bu koltuğa oturduktan sonra sen benim babam ve kız kardeşimin ölümüne sebep oldun ve annem için bu büyük bir şok oldu ve benim için mücadele dolu bir yaşam. Open Subtitles بعد الجلوس على هذا الكرسي تسببت فى موت أبي وأختي و تسببت فى حالة ذعر لأمي
    Evet, Shelley süzülerek ofise gelmiş ve kendini bir koltuğa atmış. Open Subtitles شيلي تأتي بتثاقل إلى المكتب تجلس على الكرسي
    Gürültücü küçük oğlum televizyonu son ses açıyor ve koltuğa kendinden başkasını oturtmuyor. Open Subtitles إبني مزعج وصاخب، كما أنه يستولي على الأريكة بكاملها ويشاهد التلفاز طيلة اليوم.
    Park etmeden önce arka koltuğa bir gel. Bugün yaptığım bir şeyi göstereceğim. Open Subtitles قبل أن اوقف السيارة، تعال للمقعد الخلفي أريد ان أريك شيء فعلته اليوم
    Bu gece Underdog'u programa çıkarmak istedim ama koltuğa çıkmasına izin yok. Open Subtitles اريد ان يكون معي المستضعف في البرنامج الليلة لكن غير مسموح به على الاريكة هذه هي المشكلة
    Uçuş planlarını kutudan çıkarıp yanındaki boş koltuğa yaymış olabilir. Open Subtitles ربما أخرج الصندوق وألقى به على مقعد مساعد الطيار الشاغر
    Evet, anahtarları tekerleğin üstüne bırak ve... arka koltuğa kan bulaştırma sakın. Open Subtitles ، نعم , و لكن فقط, أنت تعلم .. دع المفاتيح على الإطار و لا تدع أى دم على الكرسى الخلفى
    Hiç, daha güzel bir koltuğa oturmaya çalışırken, yer göstericisine yakalandınız mı? Open Subtitles هل سبق وتسللتم إلى مقاعد أفضل في المباراة... وأمسك بكم الحارس؟ ...
    Bunun nasıl olduğunu tam olarak bilmiyorum ama ağaç neredeyse arka koltuğa kadar girdi. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ حقاً كَيفَ هذا الحَادِثِ، لكن الصَندوق تَقدّمَ إلى المقعدِ الخلفيِ.
    Görüyorsun yağ tabakası koltuğa yapışmış, polyester t-shirt mü? Open Subtitles يبدو أن الأب كان سميناً أتري الدهون الملتصقه بالمقعد ؟
    İşte.Gördün mü? Bir koltuğa 800 dolar verdim. Open Subtitles حسناً, هل ترَين لقد أنفقتُ الآن 800 دولار لشِراء أريكة
    Sıcaklık 0'ın altında. soğuktan taşaklarım koltuğa yapıştı. Open Subtitles . إنها تحت الصفر , يا رجل . مؤخرتي ألتصقت بالكرسي
    En sevdiğim koltuğa oturacak ve her sayfayı okuyacağım. Open Subtitles سوف أجلس على كرسيّ المفضل و اقرأ كل صفحة
    Bir süreliğine koltuğa uzansam, artık eskisi gibi genç değilim. Open Subtitles هل يمكنني ان استلقي على الاريكه للحظة؟ فأنا لست شاباً
    koltuğa atmayı unut. Open Subtitles . . إذن انسى تقليب الأريكه كي تجد بعض الفكه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد