Bir kere New York'tayken taksiye bindim, arka koltuğa oturdum ve önde bir oyunla ilgili bir şey gördüm. | TED | مرة كنت في نيويورك و ركبت سيارة أجرة. جلست في المقعد الخلفي، و أمامي رأيت شيئاً ما مرتبط بمسرحية. |
Öfkeyle birkaç kez koltuğa yumruk attım ama o kadar. | Open Subtitles | تعلم، قمت بلكم المقعد مرتين بغضب كان هذا كل شيء |
O koltuğa oturup da bana yalanlarını yedirmeye çalışan ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لن تكون أوّل رجل يجلس على هذا المقعد ويحاول جعلي أصدّق حفنة أكاذيب |
Seni eve gönderirdim ama o iskemleden kalkıp şu koltuğa geçeceğini biliyorum. | Open Subtitles | ارغب بأرسالك للمنزل, ولكني اعلم ان ذلك سيجعلك تتحرك من ذلك الكرسي |
Sonra koltuğa oturup aynı onun yaptığı gibi... ..bahçeyi seyrettim. | Open Subtitles | ثم جلست على الكرسي لأرى ما صنعت يداي من خلال عينيها |
O koltuğa oturup da bana yalanlarını yedirmeye çalışan ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | لن تكون أوّل رجل يجلس على هذا المقعد ويحاول جعلي أصدّق حفنة أكاذيب |
Ben daha 25 kilo bile değilken arabada ön koltuğa oturturlardı. | Open Subtitles | ويدعونني أركب في المقعد الأمامي قبل أن يكون وزني 60 باوند |
Ara sıra, yapılması gereken en doğru şey ön koltuğa atlamaktır. | Open Subtitles | أحيانًا، أفضل مسار للأمور هو أن تركب في المقعد الأمامي للسيارة |
Baba büyük bir ihtimalle, oğlunun yerine o koltuğa kendisi oturmadığından dolayı yıllarca pişmanlık duyacak. | TED | الوالد من المتوقع ان يلوم نفسه لسنوات. أنه لم يأخذ ذلك المقعد بدلا من طفله. |
Arkadaşım Evan, küçüklüğünde ailesiyle bu muhitten geçerken arka koltuğa siniyormuş. | TED | صديقي إيفان أخبرني أنه عندما كان طفلا ومر والديه بالسيارة من تلك المنطقة كان يغطس في المقعد الخلفي |
Beni arka koltuğa atıp, hoş ve karanlık bir oynaşma mekanına götüreceksin ve bir hanım arkadaşının mücevherlerini geri alacaksın. | Open Subtitles | اتعنى انك ستقود سيارتك وانا مخفى فى المقعد الخلفى لكى تستعيد شراء الجواهر لسيدة انا لم اقل ذلك |
Arka taraf doldu. Kalan benzini koltuğa koyacağım. - Bırak! | Open Subtitles | المؤخرة مليئة , سأضع باقى الوقود على المقعد |
bu koltuğa otur ve benimle birlikte Chopra imparatorluğunu elinde tutmak için ortak hissedarım ol. | Open Subtitles | إجلس على هذا الكرسي وستصبح شريكي المساوي في إدارة إمبراطورية شوبرا |
Sen bu koltuğa oturduktan sonra sen benim babam ve kız kardeşimin ölümüne sebep oldun ve annem için bu büyük bir şok oldu ve benim için mücadele dolu bir yaşam. | Open Subtitles | بعد الجلوس على هذا الكرسي تسببت فى موت أبي وأختي و تسببت فى حالة ذعر لأمي |
Evet, Shelley süzülerek ofise gelmiş ve kendini bir koltuğa atmış. | Open Subtitles | شيلي تأتي بتثاقل إلى المكتب تجلس على الكرسي |
Gürültücü küçük oğlum televizyonu son ses açıyor ve koltuğa kendinden başkasını oturtmuyor. | Open Subtitles | إبني مزعج وصاخب، كما أنه يستولي على الأريكة بكاملها ويشاهد التلفاز طيلة اليوم. |
Park etmeden önce arka koltuğa bir gel. Bugün yaptığım bir şeyi göstereceğim. | Open Subtitles | قبل أن اوقف السيارة، تعال للمقعد الخلفي أريد ان أريك شيء فعلته اليوم |
Bu gece Underdog'u programa çıkarmak istedim ama koltuğa çıkmasına izin yok. | Open Subtitles | اريد ان يكون معي المستضعف في البرنامج الليلة لكن غير مسموح به على الاريكة هذه هي المشكلة |
Uçuş planlarını kutudan çıkarıp yanındaki boş koltuğa yaymış olabilir. | Open Subtitles | ربما أخرج الصندوق وألقى به على مقعد مساعد الطيار الشاغر |
Evet, anahtarları tekerleğin üstüne bırak ve... arka koltuğa kan bulaştırma sakın. | Open Subtitles | ، نعم , و لكن فقط, أنت تعلم .. دع المفاتيح على الإطار و لا تدع أى دم على الكرسى الخلفى |
Hiç, daha güzel bir koltuğa oturmaya çalışırken, yer göstericisine yakalandınız mı? | Open Subtitles | هل سبق وتسللتم إلى مقاعد أفضل في المباراة... وأمسك بكم الحارس؟ ... |
Bunun nasıl olduğunu tam olarak bilmiyorum ama ağaç neredeyse arka koltuğa kadar girdi. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ حقاً كَيفَ هذا الحَادِثِ، لكن الصَندوق تَقدّمَ إلى المقعدِ الخلفيِ. |
Görüyorsun yağ tabakası koltuğa yapışmış, polyester t-shirt mü? | Open Subtitles | يبدو أن الأب كان سميناً أتري الدهون الملتصقه بالمقعد ؟ |
İşte.Gördün mü? Bir koltuğa 800 dolar verdim. | Open Subtitles | حسناً, هل ترَين لقد أنفقتُ الآن 800 دولار لشِراء أريكة |
Sıcaklık 0'ın altında. soğuktan taşaklarım koltuğa yapıştı. | Open Subtitles | . إنها تحت الصفر , يا رجل . مؤخرتي ألتصقت بالكرسي |
En sevdiğim koltuğa oturacak ve her sayfayı okuyacağım. | Open Subtitles | سوف أجلس على كرسيّ المفضل و اقرأ كل صفحة |
Bir süreliğine koltuğa uzansam, artık eskisi gibi genç değilim. | Open Subtitles | هل يمكنني ان استلقي على الاريكه للحظة؟ فأنا لست شاباً |
koltuğa atmayı unut. | Open Subtitles | . . إذن انسى تقليب الأريكه كي تجد بعض الفكه |