ويكيبيديا

    "koltukta bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في المقعد
        
    Arka koltukta bir ayak izi bulduk. Speck'inkinden birbuçuk kat daha büyük. Open Subtitles التقط أثر قدم في المقعد الخلفيّ الحجم و نصف أكبر من البقعة.
    Arka koltukta bir şeytan ve bir melek oturuyor. Open Subtitles الأمر هو أنه يوجد ملاك و شيطان يجلسان في المقعد الخلفي
    Ve onlara arka koltukta bir bombanın olduğunu mu söyleyelim? Open Subtitles أونخبرهم بأنّ ثمّة قنبُلة في المقعد الخلفي؟
    Sonra arka koltukta bir şey görüyor ve araca biniyor. Open Subtitles ومِن ثمّ يرى شيئاً في المقعد الخلفي، ويركب.
    Ön koltukta bir yabancı otururken ve emniyet kemeri sırtımı acıtırken. Open Subtitles ليس بوجود غريب في المقعد الأمامي و حزام مقعد يوخزني في الخلف
    Üçüncü şeride park ettim ve arka koltukta bir mayonez küveti, üç düzine istiridye ve robot kostümü var. Open Subtitles ركنت سيارتي وخلفي ثلاثة ولدي وبانيو من المايونيز وثلاثة عشر دزينات من المحار وزي روبوت في المقعد الخلفي
    Ön koltukta bir ceset var mı? Open Subtitles اهناك احد ميت في المقعد الامامي ؟
    Arka koltukta bir şey yok. Open Subtitles حسنا، إنه ليس في المقعد الخلفي
    Şey, güvenlik kameraları parkta bir arabayı görüntülemiş arka koltukta bir çocukla tanımı geçende bir pasajda çekilen bu fotoğrafla uyuşuyor, birkaç çocuk aynı şekilde içeri girmişlerdi. Open Subtitles حسناً، كاميرات الأمن التقطت صورة سيارة في مواقف السيارات... بها طفل يجلس في المقعد الخلفي... تطابق هذه الصورة التي التُقِطت في مبنى الأسبوع الماضي
    Arka koltukta bir çanta var. Open Subtitles هناك حقيبة في المقعد الخلفي
    Biri de arka koltukta bir çantanın içinde. Open Subtitles في كيس في المقعد الخلفي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد