ويكيبيديا

    "koltuktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المقعد
        
    • الأريكة
        
    • الكرسي
        
    • مقعد
        
    • المقاعد
        
    • مقاعد
        
    • الكنبة
        
    • من كرسي
        
    Bu genellikle binicilerin koltuktan ayrılması, hatta gerekli önlemler alınmazsa koltuktan fırlaması gibi durumlarında olur. TED هذا ما يحدث للركاب عندما يجربون فصل المقعد وبدون الاحتياطات المناسبة، طرد.
    Sanki arka koltuktan bir şey hareket ettiriyorlar. Open Subtitles يبدو انهم يحركون شيئ ما من المقعد الخلفي
    Merhaba Bay Quinn, ben de Conrad'a koltuktan inmesini söylüyordum. Open Subtitles سيد كوين، كنت للتو أخبر كونراد أن ينزل عن الأريكة
    Kalkarken bile şişko amcanızın koltuktan kalkması gibidir. Open Subtitles عندما تتوقف، تشبه عمّاً بديناً يحاول النهوض من الأريكة
    Biliyor musun? Psikolojide bu koltuktan kurtulmanın bir yöntemi var. Open Subtitles أتعلم يافرايزر، هناك قاعدة نفسية سليمة للتخلص من هذا الكرسي
    Aynanın acıtmayacağını biliyor olsanız bile koltuktan atlar ve bağırarak odadan koşar adımlarla çıkarsınız. TED رغم معرفتك أن المرآه لا تؤلم، سوف تقفز من الكرسي وتهرب وأنت تصرخ خارجاً من الغرفة.
    Pardon geciktim, Frasier ama otopark girişini arka koltuktan sakız temizleyen at kuyruklu bir taksici tıkamış. Open Subtitles اسف لتاخري لان مدخل الكراج كان مغلقا بواسطة سائق تكسي بذيل حصان كان يقشط العلكة من مقعد سيارته
    Öne doğru bantlamış ama koltuğa oturur oturmaz bu b. ktan koltuktan bant hemen çıkmış. Open Subtitles لقد ألصقته في المقدمة ولكن ما إن يجلس أحد على هذه المقاعد حتّى انقطع الشريط اللاصق
    koltuktan kanepenin sağına iki adım... Evet, masa... Kanepenin sağına. Open Subtitles يسار الكرسي الأول, يمين المقعد الطويل أم المكتب؟
    İlerlerken, aniden bir çığlık duymuşlar arka koltuktan geliyormuş. Open Subtitles وكانو يقودون اسفل الطريق فجأة سمعو صوت صيحة عالية ثم جأوا من المقعد الخلفى
    Bir saniye! Ön koltuktan kazağımı aldınız mı? Open Subtitles مهلاً، هل أخرجتما سترتي من على المقعد الأمامي؟
    koltuktan kalkarsam bombanın tetikleneceğini söyledi. Open Subtitles قال أنّي لو خرجت من المقعد , سيحفز ذلك أنفجار القنبلة.
    Eve dönmek istemiyorum. koltuktan buraya yükselmem bir ayımı aldı. Open Subtitles لا أريد العودة للمنزل، استغرقني الأمر شهراً لأنتقل من الأريكة إلى هنا
    Tamam iki katı veya hiç.Bahse varım ben koltuktan tezgaha zıplayabilirim. Open Subtitles عشرين دولاراً رجاءاً ،حسن، رهان مزدوج أو لاشيء أراهن أنني أستطيع القفز من هذه الأريكة إلى النضد
    Ben de bir karar aldım. Kıçımı bu koltuktan kaldıracağım. Open Subtitles أنا أيضاً اتخذت قراراً، سأنتقل من هذه الأريكة
    Ama ilk koltuktan başlarsan... Open Subtitles أظن بأن عليك أن تبدأ من الكرسي الأول, و الكرسي الأول
    Adamın koltuktan kalmak zorunda anlamına geliyor bu. Open Subtitles 02. ذلك يَعْني رجلَكَ يَجِبُ أَنْ يَخْرجَ من الكرسي.
    Kıçımı bir koltuktan diğerine doğru kaydıracağım. Peki ya dizimi de kırmış olsaydım? Open Subtitles الٓان سأنقل قوامي من مقعد إلى آخر ماذا لو صدمت ركبتي؟
    Bu gösteriyi ön koltuktan izlemek istiyordum. Open Subtitles وددت أن أشاهد هذا العرض من المقاعد الأماميّة.
    - Altı koltuk için istikrarlıyız. - Evet. Böyle giderse altı koltuktan fazlasını göremeyiz. Open Subtitles مستقرون على 6 مقاعد ولن نتزحزح اذا استمرينا هكذا
    Her sabah onu koltuktan alıp yatağına yatırıyorum. Open Subtitles كلّ صباح احملها من الكنبة اضعها في السرير
    Kalk şu koltuktan. Open Subtitles ! الخروج من كرسي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد