Eğer ki, komşunun ışıltılı çocuğu kızını öldürürse, bütün dünyası yıkılır. | Open Subtitles | اذا قتلها ابن الجيران المدلل اذن فهذا العالم عبارة عن كذبة |
Hayat bombalar, yıldırıcı kanunların korkusuyla... komşunun komşuyu gammazlaması arasında akıp gidiyordu. | Open Subtitles | بين خوفِ التفجيراتِ، القمع الحكومي والتجسس من الجيران الحياه كانت صعبة جدا |
Camı açtım ve bir öbek bacakarası kılını komşunun arka bahçesine yolladım. | Open Subtitles | فتحت النافذة وضربت الأعشاب المتساقطة من شعر العانة حتى فناء الجيران الخلفي |
Dört saat tatil trafiğinde... lanet arabanın içinde terlemeyi... ve o koca kafalı komşunun sarhoş olup... merdivenlerden yuvarlanmasını beklemeyi. | Open Subtitles | سنقود السيارة لــ4 ساعات على الطريق وسط زحمة سير العطلة للجلوس في كوخ قديم رطب وانتظار الجار ذي الرأس الكبير |
Ayrıca komşunun profesyonel bir turnuvaya katılamayacağına da bahse girerim evlat. | Open Subtitles | اراهنك ان جارك لا يستطيع القيام بضربات ينضم بها لرابطة المحترفين. |
komşunun arabasıymış ve komşu burada yokken, onu ödünç almış ve ana yolda kullanmış. | Open Subtitles | ولقد كان الجيران مسافرين ، ولقد استعارها وقاد بها على الطريق السريع |
komşunun öküzünü zaptedenler mukaddestir, çevrelerini kolladıkları için. | Open Subtitles | للذين يهدون ثور الجيران لانهم سيرثون الطوق |
Ailemden biri falan değilsin. Sadece komşunun çocuğusun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لست من عائلتي أو ماشابه أنك أبن الجيران فقط , صحيح؟ |
Az önce komşunun köpeğini mi düzdün, yoksa hep böyle salak salak mı konuşursun Jake? | Open Subtitles | ,فقط اطعم كلب الجيران مجددا , جاك ام انك ستظل دائما هكذا غافل العينين |
komşunun arabasıymış ve komşu burada yokken, onu ödünç almış ve ana yolda kullanmış. | Open Subtitles | ولقد كان الجيران مسافرين ، ولقد استعارها وقاد بها على الطريق السريع |
Fareyi öldürmesi için komşunun kedisini ödünç aldım. Yavruları da vardı. | Open Subtitles | لقد أخذت قطاً من الجيران كى يقتل فارة لدى، كان لدى هذه الفأرة أطفالاً |
Annem sokakta aşağıya doğru koştu ve panik haline komşunun çocuğunu yakaladı. | Open Subtitles | ركضَت أُمي إلى الشارِع و أنقذَت ابنَ الجيران مِن الفرار الجماعي |
Evet , komşunun çocuklarını benim tarafımdan uzak tutmak için. | Open Subtitles | نعم. حتى تبقى اولاد الجيران بعيدا عن حديقتى |
Bu tür şeylerde komşunun çıkması hep hoşuma gider ama adamın sabıkası yok, o yüzden sessiz ve ağırdan almak istiyorum. | Open Subtitles | دائما ما أحبذ الجار في مثل هذه الحالات لكن يا جماعة لا يوجد عنده سوابق أريد أن أبدأ بالأشياء البسطية وبهدوء |
Yani, sessiz olacağım. Bilirsin işte iyi bir komşunun olduğu gibi. | Open Subtitles | أعني، سأبقي الأمر طي الكتمان كما تعلمين، كما يفعل الجار الطيب |
komşunun evinde yangın çıksa içeri girip onları kurtarmaya çalışmaz mısın? | Open Subtitles | عندما تبدأ النار بأكل منزل جارك هل تتدخل سريعًا وتحاول إنقاذهم؟ |
Sonra sana muhalif olmaya başlar, sarhoş olur, viskili kafayla komşunun güllerinin üstüne işemekten tutuklanır. | TED | تمرّد الحلم لاحقاً، وشرب حد الثمالة، وتم اعتقاله لأنه تبوّل الويسكي على أغصان الورد عند بيت جارك. |
Bu sefer komşunun arabasını ödünç aldı ve bir haftadır eve gelmedi. | Open Subtitles | هذه المرة إقترض سيارة جارنا ولم يعد للبيت لمدة إسبوع |
Ayrıca küçük bir takas pazarı var ve bu herhangi bir komşunun bir yerde bulunması için gerekçe oluşturabilir. | Open Subtitles | ورواج سوق المقايضة الغير شرعية يخول أي جار بإيجاد عذر للقدوم |
Köpekte işte böyle kayboldu... ve yan komşunun güneş saati döndü. | Open Subtitles | وهذا يفسر فقدان الكلب ويفسر دوران الساعة الشمسية في البيت المجاور |
komşunun oğlu Leonid gibi beni de götürsünler. | Open Subtitles | دعهم يأخذوني وراء الشمس مثل ليونيد ابن جيراننا |
Sana gönderilmiş ama yanlışIıkla komşunun açtığı bir paketi araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا نتحري في أمر طرداً سلّم إليك, و فتح عن طريق الخطأ من قبل جارتك |
Bizim çimleri tutuşturan komşunun işi olabilir. | Open Subtitles | ذلك يمكن أن يكون قد جاء من نار الجارة. |
komşunun çocuğuna bakıyordum sonra bu köpek geldi! | Open Subtitles | أنا أهتم بابن جارتنا وأتى هذا الكلب |
Sanırım 10 Emir'den birini çiğnedin. komşunun gaz maskesine göz dikmeyeceksin. | Open Subtitles | يبدو كأنكِ تخطيتِ أحد الوصايا العشرة لا تطمعي بقناع غاز جاركِ |
Haydi ama Barbie Irak'ta komşunun komşuya sırt çevirmesini gördün. | Open Subtitles | أعني , بربك يا باربي فلقد رأيت جارا يعادي جاره في العراق |
Sana gıpta ediyorum gençsin, güzelsin, bir çalının arkasına saatlerce sinip komşunun çöpünü dökmesini bekleyebiliyorsun. | Open Subtitles | .. كم أحسدكِ .. شابة ، جميلة قادرة على الجثم لساعات وراء الشجيرات منتظرة جارة لكِ أن تتخلص من قمامتها |
Yemin ederim ve o gün başka komşunun kedisi ölmemesine umut ediyorum. | Open Subtitles | أعدك بألا يكون هناك حيوانات ميتة للجيران في ذلك اليوم |
komşunun müzik seti yüzünden sabaha kadar uyanık kalsan da, komşunu sevmek. | Open Subtitles | حِبْ جاركَ حتّى لو كان مسجّله يبقيكَ ساهراً طوال الليل |