| Çoklu organ yetmezliği gelişti ve yoğun bakım ünitesine nakledildi. komadaydı, onun öleceğini düşündük | TED | وتطور لديه فشل الأعضاء، أُحيل للعناية المركزة وكان في غيبوبة. |
| Eşi o kadar uzun süre komadaydı ki çekici bir erkeğin nasıl olduğunu kadın unutmuş. | Open Subtitles | بقي زوجها في غيبوبة لفترة طويلة مما جعلها تتوق لأي نوع من الرجال |
| O halde söyler misiniz, neden bugün hâlâ komadaydı? | Open Subtitles | لذا أخبريني لمذا مازالت في غيبوبة اليوم؟ |
| Uzun zamandır hastaydı. komadaydı. | Open Subtitles | خضعت للعناية الطبيّة طيلة زمنٍ طويل، كانت في غيبوبة. |
| Annem ne komadaydı, ne de hapiste... ama ne zaman ona ihtiyacım olsa hep yanımda... | Open Subtitles | "ولم تكن بغيبوبة ولم تكن بالسجن ولكن لمّا احتجتها حقّاً، لم تخيّب ظنّي أبداً" |
| Başlangıçta komadaydı ama kendini çabuk toparladı. | Open Subtitles | فى البدايه كان يعانى من غيبوبه لكنه شفى بسرعه |
| Burada bir hasta vardı, 5 gündür komadaydı. | Open Subtitles | و بقيت في غيبوبة لـ خمس أيّام و هذا هو الرسم الكهربي للدماغ |
| Holden Matthews, 12 yıldır ilçe hastanesinde komadaydı ve bu kaydedilmiş en uzun koma vakalarından biriydi. | Open Subtitles | ل 12 سنة , هولدن كان مُلقى في مستشفى المقاطعة في أطول غيبوبة مسجّلة في التاريخ. |
| Daha düne kadar komadaydı. | Open Subtitles | . لقد كانت في غيبوبة حتى الأمس |
| Onu bulduklarında komadaydı. | Open Subtitles | لقد كانت في غيبوبة عندما عثروا عليها |
| Ölmeden önce 6 ay komadaydı. | Open Subtitles | و ظل فى غيبوبة لستة اشهر قبل ان يموت |
| Birinin kalbi durmuştu, diğeri ise komadaydı. | Open Subtitles | واحد كان قلبه متوقفا وآخر فى غيبوبة. -فى النفق؟ |
| Robert komadaydı. Michelle çocuğu düşürdü. | Open Subtitles | روبرت في غيبوبة و ميشيل قد أجهضت للتو |
| Kafayı yemek üzereydim çünkü en yakın arkadaşım dört haftadır komadaydı ve kimse beni arama zahmetine girmedi. | Open Subtitles | أكاد أجن لأن صديقتي في غيبوبة... منذ أربع أسابيع ولم يكلف أحد على نفسه عناء الاتصال بي، |
| - Dışarı çıkarıldığında komadaydı bu yüzden her halükarda yakılmak istiyorum. | Open Subtitles | -تبين انها كانت في غيبوبة -لذا أُفضل طريقة الحرق |
| Ne yapmamı bekliyordun ki? Adam komadaydı, kadın da iç çamaşırıyla. | Open Subtitles | كان في غيبوبة وهي كانت في لباس مثير. |
| Hani yıldırım çarpan? Dokuz aydır komadaydı. | Open Subtitles | ضربه البرق كان في غيبوبة لتسعة أشهر |
| Son birkaç haftadır komadaydı. | Open Subtitles | أمضى الأسابيع القليلة الماضية فى غيبوبة |
| Bunca yıldır komadaydı. | Open Subtitles | كان في غيبوبة طوال هذه الأعوام |
| Bu yapıldığı zaman Juanita komadaydı. | Open Subtitles | و كانت (خوانيتا) بغيبوبة عندما تم ملء هذا الطلب |
| Hey! Bilinçsizdi, komadaydı sen ne anladın ki ? | Open Subtitles | لم يكن بوعيه, كان بغيبوبة |
| Onu Frankfurt'a götürdüğümüzde komadaydı. | Open Subtitles | "كان في غيبوبه عندما أحضرناه إلى "فرانكفورت |