Ama hayatımızın kalitesini ilgilendirecek şekilde ışığın ve karanlığın kombinasyonu hakkında daha fazla konuşmak istiyorum. | TED | ولكني أود التحدث في أمر أعمق .. حول تركيبة الضوء والظلام والتي يمكن فيها رمزية لحياتنا |
Çünkü insanlar sizi önemli, güçlü ve eşsiz iki anahtar özelliğin kombinasyonu olarak görür: Yetkili ve sıcakkanlı, arkadaş canlısı ve akıllı. | TED | لأن الناس يرونك كشخص مهم وقوي، وهي تركيبة فريدة من خاصيتين رئيسيتين: الحماس والجدارة، والود والذكاء. |
Eğer birinin ardından ikinci bir sihirbazlık yaparsam, bunun kombinasyonu üçüncü bir büyü hilesi olacaktır. | TED | إذا طبقت خدعة الحركة مرة، و أتبعتها بأخرى، تعطي التركيبة خدعة حركة ثالثة. |
Bu, iki faktörün güzel bir kombinasyonu olacak. Oldukça açıktır ki, dünyada güneşin güçlü olduğu pek çok yerler var, | TED | فهي خليط جيد لهاذين العاملين وقد اتضح لنا أن طاقة هائلة تصل لجميع أنحاء العالم تقريبا من الشمس |
Sanırım mum ışığının ve yağmurun ihtiraslı kombinasyonu beni bebek gibi uyutuyor. | Open Subtitles | أخشى أن المزيج بين ضوء الشموع والمطر دائماً يجعلني أنام مثل طفل |
Yaban mersini aromalı kokteyl fena fikir değil, epilasyon sesi yok bir katil kombinasyonu gibi... | Open Subtitles | ليس أن فكرة الكوكتيل بنكهة التوت وإزالة الشعر لاتبدو توليفة قاتلة |
Altı yoldan biriyle yapabilir: Beş kırmızı, beş mavi bağlantı ya da kırmızı ve mavinin birkaç kombinasyonu. | TED | يمكن القيام بذلك بإحدى الطرق الست: مع خمسة اتصالات حمراء، خمسة اتصالات زرقاء، أو مزيج من الحمراء والزرقاء. |
Açık olan ilk şey, Hedge'in biri çalışana kadar her kombinasyonu denemesinin bir yolunu bulmanız gerektiğidir. | TED | الأمر الأول الواضح هو أنك تحتاج لطريقة من أجل هيدج أن يقوم بتجريب كل تركيبة حتى تعمل واحدة. |
Çözümlerden biri, Hedge'e her kombinasyonu sırayla denemesini emretmek olacaktır. | TED | أحد الحلول أن تقوم بتوجيه هيدج أن يجرب كل تركيبة حتى ينجح. |
Yani benim ilgimi çeken bir çıplaklık ve küfür kombinasyonu da var. | Open Subtitles | يوجد تركيبة من العري والشتائم وأجد هذا مثيراً |
Ortadaki beşle mantık kurulabilen bir kombinasyonu düşünmeye çalışıyorum sadece. | Open Subtitles | أحتاج إلى تركيبة ذات مغزى عند وضع الرقم 5 في المنتصف |
Yarıştaki her üçlü kombinasyonu oynamak zorunda kaldım ve bu 5.000 dolara mâl oldu. | Open Subtitles | لقد كان عليّ تغطية كل تركيبة 3 طرق لكل حصان في السباق ، كلّفني 5000 دولار وفزتُ فقط بـ 486 دولار |
Genellikle kasa şirketleriyle çalışırım, bilirsiniz işte... büyükanne kombinasyonu unutur, ya da banka müdürü güvenlik kodunu kaybeder falan. | Open Subtitles | أعمل عادة لخزنات الشركات، تعرف عندما تنسى الجدة التركيبة أو ينسي مدير البنك رمز الأمن |
Her zaman aynı kombinasyonu kullanırım. Ama nedenini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أستعمل نفس التركيبة دائماً، ولا أعرف السبب. |
Çünkü kızların ve silahların müthiş bir kombinasyonu. | Open Subtitles | لانها التركيبة الافضل بين الفتيات والمسدسات |
Eski zehirli gaz ve kurabiye kombinasyonu. İyi denemeydi Testico! | Open Subtitles | بالتأكيد السم القديم بإستخدام خليط السم و الفطائر محاولة جيدة يا تيستيكو |
Eskiden bir şey vardı sizde, falafel ve waffleın bir kombinasyonu gibi. | Open Subtitles | لقد كان لديكم هذا الشيء الذي كأنه.. خليط من الفلافل والوافل |
Beni, ses görselleştirme hobisine yönlendiren şey, bunların kombinasyonu oldu ve bu beni, zaman zaman, ateşle oynamaya itti. | TED | المزيج بين كلّ هذه الأمور هو الذي قادني لهواية الصّوت المرئيّ، و أيضا لهواية اللّعب بالنّار. |
Hassasiyet ile el becerisinin kombinasyonu atalarımıza böcekleri, böğürtlenleri ve tohumları yakalamak için hassas motor becerisi ile ince dalları sımsıkı kavramalarını sağladı. | TED | هذا المزيج من الحساسيّة والبراعة أعطى أسلافنا القدرة الحركيّة الدقيقة لالتقاط الحشرات، وقطف التوت والبذور، مع الحفاظ على قبضة محكمة على الفروع النحيفة. |
Memur kombinasyonu hatırlasaydı şu an çekip gitmiş olurduk, kimse zarar görmezdi. | Open Subtitles | لو أن هذا الموظّف قد تذكّر توليفة أرقام صندوق النقد، لكنّا ذهبنا من قبل ولم يكن ليتأذَ أحد. |
Ben daha çok 45 kalibreliği tercih ediyorum. Güç, hassasiyet ve geri tepmenin mükemmel kombinasyonu. | Open Subtitles | بالنسبة لي ، أحبّ عيار 45 أفضل مزيج من القوة ، الدقة ، والإرتداد |
Böylelikle kaynakların kombinasyonu ve filtre sayesinde biz ses üretiriz. | TED | ذلك أن الجمع بين المصدر والمُرشّح هي الطريقة التي يصدر صوتنا من خلالها. |
Kullanıcı adı ve şifresinin büyük, ücretsiz e-posta sitelerinden birinde bunun bir kombinasyonu olduğunu buldum. | Open Subtitles | أستنتج أن اسم الحساب ورقم المرور يتشكّلان من هذا الخليط، بإحدى مواقع البريد الرئيسة المجانيّة. |
Aslında ilaçların kombinasyonu, malesef günlük iğne gerektiriyor. | Open Subtitles | إنه مزيج من العقاقير والمؤسف أنه ينبغي حقنه يوميًا |