Sadece formalite çünkü anladığım kadarıyla gitmeden önce alt komitedeki serserilere rüşvet verecek. | Open Subtitles | هو شكلى فقط,لأن ما يمكن أن يجتمع هو سيخفى فقط العجز عن اللجنة الفرعية |
Ve bu şartlar altında Senato'daki geleceğim ile birlikte bu komitedeki üyeliğimi de tekrar gözden geçiriyorum. | Open Subtitles | وتحت هذة الظروف اراجع عضويتى فى هذة اللجنة فضلا عن مستقبلي في مجلس الشيوخ |
komitedeki varlığın bayağı bir dikkat dağıtıcı ve rol çalıcı. | Open Subtitles | وجودك في اللجنة سيكون عالي ... إلهاء ، مشهد جانبي |
Ama unutma, komitedeki bazı demokratlar, işi zorlaştıracaklardır. | Open Subtitles | فقط تذكر بعض هؤلاء الديموقراطيين الذين في اللجنة سيكونوا صعبي المراس |
komitedeki bir üyenin onaylanmamış bir değişikliği yürürlüğe sokması hakkında kanunlar ne der biliyor musun? | Open Subtitles | وهل تعرف ماذا ينص القانون الدّاخلي في حقّ عضو من اللّجنة قام بتعديل دون موافقة؟ |
Şimdi o komitedeki beyazların hangisi, onunla karşılaşmayı göze alabilir? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ أي أحد من ذوو البشرة البيضاء أولئك في اللجنة مستعدٌّ للوقوف بوجهه الآن؟ |
Bu komitedeki işi yüzünden avlanacağından endişeleniyordu. | Open Subtitles | كان قلقاً من أنّ أحداً يستهدفه بسبب عمله في هذه اللجنة |
O komitedeki koltuğu için ne bütçesi varsa öğrenilsin. | Open Subtitles | مهما كانت الميزانية التي حصل عليها مقابل مقعده في اللجنة |
Özel komitedeki herkesi tutukladılar. | Open Subtitles | لقد اعتقلوا كل الذين في اللجنة الخاصة |
Bu komitedeki 43 yıllık vazifemde böyle şey görmedim. | Open Subtitles | فى خبرتى كلها طول 43 سنة فى هذه اللجنة |
Hem bu ülke için hem de bu ülkeye karşı yaptığınız işleriniz göz önüne alındığında bu komitedeki bazı kişiler hapiste olmanız gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | أيتها العميلة، عليك أن تعلمي أن بعض الأشخاص في هذه اللجنة يشعرون باعتبار الاعمال التي قمتي بها في هذه البلاد سواء لها أو ضدها بأنك تنتمين الى السجن |
komitedeki hiç kimse o konuda kayda geçmedi. | Open Subtitles | لا أحد في اللجنة ذهب للتحدث عن ذلك |
komitedeki senatörler endişe içinde. | Open Subtitles | إن أعضاء مجلس شيوخ اللجنة قلقون. |
komitedeki Senatörlerin çoğunluğu, sanırım bu öfke karşısında hayrete düştü... bu iki hikayeyi çözmek imkansız gibi. | Open Subtitles | معظم أعضاء مجلس الشيوخ الذين... كانوا في اللجنة الليلة أعتقد، قد انذهلنا من الغضب الذي |
"Oyuk Yer Altı" makalesini yazdığımda komitedeki herkes gülmüştü bana. | Open Subtitles | عندما كتبت بحثي الأول (الأرض الجوفاء) كل اللجنة ضحكت علي |
komitedeki Demokratları kontrol altında tut. | Open Subtitles | واصل الضغط على الديمقراطيين في اللجنة |
Bu komitedeki birçok üye avukat. | Open Subtitles | عديد من أعضاء اللجنة محامون. |
Endişeliyim çünkü komitedeki arkadaşlarımdan birine sordum ve Seattle Grace doktorlarından biri sınavı verememiş. | Open Subtitles | في اللجنة و... أحد أطباء "سياتل غريس" لم ينجح. لديك أي فكرة من يكون؟ |