Hâlâ güçlü sinyal alıyorum. Komut cihazı yerinden kımıldamadı. | Open Subtitles | مازلتُ أحصل على إشارة واضحة، لم يتغير مكان جهاز التجاوز. |
Komut cihazı konusunda onu ikna etmeyi umuyordu. | Open Subtitles | كان يأمل في المساعدة بإقناعه بشأن جهاز التجاوز. |
Komut cihazı yedek güçle çalışıyor. Beş dakika sonra Londra menzilinde olacağız. | Open Subtitles | جهاز التجاوز يعمل بالطاقة الإحتياطية، سيكون في مجال (لندن) خلال 5 دقائق. |
Anladığım kadarıyla Komut cihazı senin oraya geliyor. | Open Subtitles | أفهم أنّ جهاز التجاوز في طريقه إليك. |
Adrian, Komut cihazı CIA'de kilit altında. - Onu oradan nasıl çıkarmayı planlıyorsun? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} (أدريان)، جهاز التجاوز موجود في الإستخبارات المركزية، كيف تتوقع إخراجه من هناك؟ |
Komut cihazı yedek güçle çalışıyor. Beş dakika sonra Londra menzilinde olacağız. | Open Subtitles | جهاز التجاوز يعمل بالطاقة الإحتياطية، سيكون في مجال (لندن) خلال 5 دقائق. |
Anladığım kadarıyla Komut cihazı senin oraya geliyor. | Open Subtitles | أفهم أنّ جهاز التجاوز في طريقه إليك. |
Komut cihazı kayıp. | Open Subtitles | جهاز التجاوز مفقود. |
Efendim, Adrian Cross ölmüş ve Komut cihazı da gitmiş ama kimin aldığını biliyorum. | Open Subtitles | سيدي، (أدريان كروس) ميّت وإختفى جهاز التجاوز لكن أعرف من يملكه. |
Anladığım kadarıyla Komut cihazı senin oraya geliyor. | Open Subtitles | -أفهم أنّ جهاز التجاوز في طريقه إليك . |