ويكيبيديا

    "konsere" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحفل
        
    • الحفلة
        
    • للحفل
        
    • للحفلة
        
    • حفلة موسيقية
        
    • لحفلة
        
    • الكونسيرت
        
    • للعرض
        
    • حفل موسيقي
        
    • للحفلات
        
    • حفل غنائي
        
    • حفلة الموسيقى
        
    • حفلة موسيقيّة
        
    • حفلٍ موسيقيّ
        
    • لحفل موسيقي
        
    konsere kadar hazırlanmam için yeni bir kemana ihtiyacım var. Open Subtitles وأنا بحاجة لوقت لكى أرتب آلة كمان من أجل الحفل
    Şuanki sağlık bakanı, Aaron Motsoaledi bu konsere katıldı ve kendisiyle tanışma fırsatım oldu. Bana bütünüyle takipçi olacağını ve değişime odaklanacığını söyledi, ki buna gerçekten ihtiyaç var. TED آرون موتسوليدي .. وزير الصحة الحالي حضر الحفل حينها وحظيت بفرصة مقابلته وقد تعهد لي بإلتزام تام لإحداث تغير حقيقي فيما يخص هذه القضية والذي هو مطلوب بشدة اليوم
    Gelecek hafta sonu beni Anaheim stadyumundaki konsere götürür müsün? Open Subtitles هل تصحبني الي الحفلة التي تقام في الاستاد الاسبوع القادم
    Hem benimle konsere gitmek isteyen bir sürü oğlan var. Open Subtitles وهناك الأطنان من الشباب الذين يرغبون .بالذهاب معي إلى الحفلة
    Daha sonraki bir trene binersek, Helen konsere yalnız gitmek zorunda kalmaz. Open Subtitles إذا ركبنا قطارا متاخرا قلن تضطر هيلين ان تذهب للحفل وحدها
    O kadar önemil değil. - Bu akşam bir konsere gidelim. Open Subtitles لاتقلق ليس بالأمر الهام لا سوف نذهب للحفلة الليلة
    Oh, yeah, Geçen akşam bazı arkadaşlarla bir konsere gittim. Open Subtitles أجل، لقد كنت فى حفلة موسيقية مع أصدقائى بالأمس حقاً؟
    Gitmeliyim. konsere on dakika geciktim bile. Open Subtitles لابد أن أرحل في عشرة دقائق أنا متاخرة على الحفل
    Yardım et Tanrım, o konsere gitmeliyiz. Open Subtitles حتى يساعدني، الله، ونحن نذهب إلى أن الحفل.
    Evet, onu aradım ve onunla konsere gidemiyeceğimi söyledim ve büyük bir ihtimalle başkasıyla gidecek. Open Subtitles أجل، إعتذرت لها، وأخبرتها بعدم تمكّني لمرافقتها إلى الحفل. وبالأرجح ستقوم الآن بدعوة شخص آخر.
    Tamam, ama uyuyakalırsan, konsere gidebilir miyim o zaman? Open Subtitles حسناً، وإن شعرتي بالنُعاس، حينها أستطيع الذهاب إلى الحفل الغنائي؟
    Sanırım gitsen iyi olur. konsere geç kalmak kaba bir davranıştır. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل ان تذهب فليس من اللائق أن تتأخر عن الحفلة الموسيقية.
    En iyi kız arkadaşım geldi. Bu konsere gitmek için ölebilir... onun için bir bilet bulabilir miyiz? Open Subtitles أفضل صديقاتي هنا وستجن للذهاب إلى هذه الحفلة
    Baban seni ülkenin bir ucuna konsere mi götürüyor? Open Subtitles يأخذك أبوك عبر طرق الولاية فقط لرؤية الحفلة.
    konsere gidemem. Kalabalığa karışamam. Open Subtitles لا يمكنني ان اذهب للحفل لا أستطيع أن اواجه الناس
    konsere birlikte gitmek isteyeceğin bir erkek varsa , anlayışla karşılarım. Open Subtitles حسناً، إن كان لديك رجل تريد ان تذهب معه للحفل الليلة اتفهم هذا بالكامل
    O küçük cadıyı konsere götürmene inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصديق أنك ستأخذ تلك الساحرة الصغيرة للحفلة
    Hey, Neden Nadya'yı İlk çıkmanızda konsere getirmiyorsun? Open Subtitles لما لا تحضر نادية للحفلة الموسيقية أولا؟ سيكون هذا رائعا
    Sonuç olarak, her sene, aynı salonda Uluslararası Kadınlar Gününü kutlamak için harika bir konsere ev sahipliği yapıyorum. TED لذلك وفي كل عام في نفس القاعة، أستضيفُ حفلة موسيقية رائعة للإحتفال بيوم المرأة العالمي.
    Hibiya parkındaki konsere gideceğim. Open Subtitles انا ذاهبه الى حفلة موسيقية في حديقة هيبيا
    konsere birlikte gittiğin adamı çağır da, örümceği o öldürsün. Open Subtitles لماذا لا تأتين بالشخص الذي رافقك لحفلة الروك الموسيقية ليأتي ويقتل العنكبوت
    Bütün akşamı birlikte geçirmeyi ve konsere gitmeyi planlamıştık. Open Subtitles لقد خططنا أن نمضى طوال الأمسية معاً ، ثم نذهب لرؤية الكونسيرت
    konsere gel, bu konuyu orada konuşabilirsin. Open Subtitles ألا يمكنك الحضور للعرض ومن ثم مناقشتها في الأمر هناك
    Bugün beraber konsere gittiğinizi duydum. Open Subtitles كنت سمعت أنك ذهبت إلى حفل موسيقي معه اليوم
    Arkadaşlarıyla bir konsere gitmişti ve orada esrar içmiş ama sanırım senin kızın olduğu için böyle şeyler yapmayacağını düşünüyorsun. Open Subtitles إسمع, إنها تذهب للحفلات مع أصدقائها و تدخن الحشيشة لكن, أتعلم أعتقد لأنها ابنتك
    İki eski arkadaşın konsere gitmesi illegal bir şey değil. Open Subtitles فقط صديقين قديمين في حفل غنائي إنه ليس مخالف القانون
    Keşke senle konsere gelebilseydim. Open Subtitles اتمنى لو استطعت الذهاب معكِ الى حفلة الموسيقى
    Seni her konsere sokabilir. Open Subtitles بإمكان والده إدخالك أيّة حفلة موسيقيّة
    Biz... konsere gidiyoruz. Open Subtitles نحن... . ذاهبون إلى حفلٍ موسيقيّ
    Kulağı sağır birini, konsere götürmek gibi bir şey bu. Open Subtitles هذا أشبه بحضور أحدهم لحفل موسيقي وهو أصمّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد