Konsoloslukla konuşup silah ve araçlarımız için izin almalıyız. | Open Subtitles | سوف نتحقق من ذلك مع القنصلية و نحصل على تصاريح لكل أسلحتنا و مركباتنا |
Konsoloslukla olan bu mesele yavaşlamamıza sebeb oluyor. | Open Subtitles | هذا الموقف مع القنصلية يعطلنا كثيراً |
Elçilik limuzini onu direk olarak konsolosluktan uçağa götürecek ve bu da bize istediğimizi almak için Konsoloslukla limuzin arasında bir kaç dakika veriyor. | Open Subtitles | سيارة السفير ستنقلها مباشرةً من القنصلية إلى المطار و الذي يترك لنا بضع لحظات فقط ما بين القنصلية و السيارة للحصول على محتوياتها |