ويكيبيديا

    "kontrol etmek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للتحكم
        
    • لتفقد
        
    • للسيطرة على
        
    • للتحقق
        
    • لأطمئن
        
    • لفحص
        
    • للإطمئنان
        
    • لتفحص
        
    • ليتفقد
        
    • للتحكّم
        
    • لأتأكد
        
    • على السيطرة على
        
    • للاطمئنان
        
    • للتأكد من
        
    • لأفحص
        
    Bu şekilde, kontrol etmek için düşünmekten başka bir şeye ihtiyacımız olmaz. TED عندها لن نحتاج لأي شيء للتحكم بالسيارة، ما عدا التفكير في ذلك.
    Çünkü ulus devletin hareketleri ne kendiyle sınırlıdır, ne de ulus devlet için yeterlidir kendi bölgesini kontrol etmek için, çünkü ulus devletin dışındaki etkileri artık içeride olanları da etkiliyor. TED لأن أفعال دولة وطنية لا تقتصر لا على ذاتها، ولا هي كافية للدولة الوطنية بذاتها للتحكم في أراضيها، لأن التأثيرات خارج الدولة الوطنية بدأت الآن في التأثير على ما يحدث داخلها.
    Bunu kontrol etmek için tek yolumuz içeri hırsız gibi sızmak. Open Subtitles الطرقة الوحيدة لتفقد ذلك هي الدخول متلصصين كاللصوص الحقيقين
    Bu durumda arabayı kontrol etmek için direksiyonda kesinlikle yapmak isteyeceğiz şey budur. TED وهذا بالضبط ما تريد القيام به على عجلة القيادة للسيطرة على السيارة في هذه الحالة.
    Dengesiz trityumu güvenle saklayabilecekleri tüm yerleri talimatlara uyarak kontrol etmek için sirk suçluları adına bir arama bülteni çıkaracağım. Open Subtitles سأعلم الجميع بشأن هذه المستجدات حول مجرمي السيرك مع تعليمات للتحقق من كل الأماكن الممكنة أن يحفظوا فيها التريتيوم بأمان
    Sizi kontrol etmek için arıyorum çünkü beni aramadınız. Open Subtitles بأى حال, لقد اتصلت لأطمئن عليكم لأنك لم ترد على.
    Gözdeki bozulma izini kontrol etmek için bir radyasyon ekibi gönderebiliriz. Open Subtitles يمكن أن نطلب فريق إشعاع لفحص الآثار المتبقية على الحدقة
    Buraya sadece Chloe'nin sağlığını kontrol etmek için geldiğini sanmıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق بأنك هنا فقط للإطمئنان على صحة كلوي
    Bir düğme küresel sıcaklığı kontrol etmek için. TED مقبض منهما هو للتحكم في درجة الحرارة العالمية.
    Belik diğer düğme de karbondioksit yoğunluğunu kontrol etmek için. TED و ربما المقبض الآخر هو للتحكم في تركيزات ثاني أكسيد الكربون.
    Bugün, 20 yıl sonra, bu hastalığı kontrol etmek için başka bir yöntem yok. TED اليوم، بعد 20 سنة، ليس هناك طريقة أخرى للتحكم بالمرض
    Ve bu sayede, genç kızları kontrol etmek için kullanılan en güçlü yollardan birini kaldırabiliriz. TED وبهذه الطريقة، يمكننا إزالة أحد أقوى الوسائل المستخدمة للتحكم في النساء الشابات اليوم.
    Tahmin et, mesajları kontrol etmek için telesekreteri aradım. Open Subtitles خمن ماذا عندما أتصلت بالهاتف لتفقد المكالمات..
    Her dört günde bir bataryaları kontrol etmek için buraya geliriz. Open Subtitles نأتي هنا عادة كل أربعة أيام لتفقد البطاريات
    Ama tiroidini kontrol etmek için kan tahlili yaptırmak istiyorum. Open Subtitles لكن أريدك أن تخضعي لفحص دم، لتفقد الغُدّة الدَّرَقيَّة‏.
    Bu taklit edilmiş bir vücut ve vücudu kontrol etmek için taklit edilmiş bir sinir sistemi ile insanı taklit etmek. TED إنها محاكاة البشر عن طريق محاكاة الجسد ومحاكاة الجهاز العصبي للسيطرة على ذلك الجسد
    Onlara hiç bir davetiye yollamadılar, ve tarihi kontrol etmek için hiç bir websitesi yoktu. TED لم يرسلوا أي دعوات، ولم يكن هناك موقع للتحقق من التاريخ.
    Sizi kontrol etmek için arıyorum çünkü beni aramadınız. Open Subtitles بأى حال, لقد اتصلت لأطمئن عليكم لأنك لم ترد على.
    Ancak, şoför sorunlu bir güç kablosunu... kontrol etmek için durduğunda durumu kavradık. Open Subtitles .هو أن شائق الشاحنة توقف لفحص أحد خطوط الطاقة
    Ve bir gün, kontrol etmek için yine buraya uğradım. Open Subtitles وذات يوم، مررتُ للإطمئنان عليها في فترة ما بعد الظهر.
    Çok üzgünüm. Dosyaları kontrol etmek için İngiliz pasaportunuzun olması gerek. Open Subtitles آسف, أنت بحاجه لجواز سفر أنجليزي لتفحص تلك الملفات
    İlerlemenizi kontrol etmek için yaklaşık bir saat önce bağlantı kurdu. Open Subtitles اتصل قبل نحو ساعة ليتفقد تقدمكم في العمل
    Sonra biz bunu bilgisayar yoluyla takip edip başka bir robotu kontrol etmek için kullanacağız, ve bu son robot başka bir çubukla avcun içini gıdıklayacak. TED ومن ثم سنقوم بتتبّعها عن طريق جهاز كمبيوتر وسنستخدمها للتحكّم في روبوت آخر، سيقوم بدغدغة كفّ يده باستعمال عصا أخرى.
    Yok bir şey. Şu Afrikalı adamı kontrol etmek için bir randevum var. Open Subtitles لا شيء،لدي فقط موعد لأتأكد فيه من موضوع الرجل الأفريقي
    Öfkeni kontrol etmek için uğraştığını sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت بأنك تمرَّستَ على السيطرة على غضبك
    Anne, beni kontrol etmek için bahane uydurmana gerek yok. Open Subtitles أمي أنت لا تحتاجين الى عذر لكي تأتي للاطمئنان علي
    Bizim manga durumu kontrol etmek için devriyeye gönderildi. Open Subtitles و قد تَلَقْت فرقتنا الأمر بالاستطلاع للتأكد من صحة التقرير
    İşte bu yüzden geçen gece Louis ve annesini kontrol etmek için evlerine gittim. Open Subtitles هذا ما شككت به حين ذهبت لأفحص على لويس وأمه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد