Öfkeni kontrol etmenin en iyi yolu Vücudunu kontrol etmektir. | Open Subtitles | افضل طريقة للتحكم في إنفعالاتك هي عن طريق التحكم بجسدك |
Birbirlerine karşı dolduruşa getirmek belki de kontrol etmenin tek yoludur. | Open Subtitles | على أية حال, وضعهما ضد بعض ربما يكون الطريقة للتحكم بهما |
Onları kontrol etmenin bir yolunu bulmalısınız. Ne de olsa bu sizin işiniz. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تجدي طريقة للتحكم بهم هذا عملك على أي حال |
Şirketi kontrol etmenin 2000 hisse uzağında olduğumuzu biliyorsundur. | Open Subtitles | تعلمين ان لدينا 2000 أسهم نقصاً للسيطرة على شركتنا الآن |
Tetikleme mekanizmasını kontrol etmenin bir yolunu bulmadıkları müddetçe. | Open Subtitles | إلا إذا عثروا على وسيلة للسيطرة على الية التفجير |
Bak Joannie. Böyle olmak zorunda değilsin. Bunu kontrol etmenin yolları var. | Open Subtitles | جونى, ليس عليكِ أن تكونى هكذا هناك طرق للتحكم فى هذا |
Eh o zaman, Pusula'yı kontrol edemiyorsan Arayıcı'yı kontrol etmenin bir yolunu bulmalısın. | Open Subtitles | حسنٌ , لو لمّ يتسنى لكِ التحكم بالبوصلة فيتحتمّ عليكِ إيجاد طريقة للتحكم بالباحث. |
Destiny'nin bütün sistemlerini kontrol etmenin anahtarını buldun. | Open Subtitles | أنت وجدت المفتاح للتحكم بكل أنظمه ديستنى |
Makinenin başında gerçek bir idareci olmadan askerleri kontrol etmenin yolu yok. | Open Subtitles | ليس هنالك سبيل للتحكم بالجنود دون وجود متحكم فعلي خلف الآلة |
Kendi güvenliğimi kontrol etmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة للتحكم بنظام الأمان |
Girişi sizin tarafınızdan birilerinin mi, yoksa karşı taraftan birilerinin mi, iyi adamların mı, kötü adamların mı kullanacağını kontrol etmenin bir yolu yok. | TED | ليس لديك أي طريقة للتحكم سواءاً كانت تستخدم من طرفك أو من طرف آخر ، من أشخاص سيئين أو من أشخاص طيبين . |
Bu mesajları kontrol etmenin tek yolu bir ağ kurmak ve eleştirel bir şeyler yazan herkesi örneğin CIA ajanı olarak suçlamak. | TED | إذاً فالطريقة الوحيدة للتحكم في هذه الرسالة في الواقع هو أن تلفّق حولها قصة وتتهم أي شخص كتب شيئاً حرجاً بكونه، على سبيل المثال، عميل لوكالة المخابرات الأمريكية. |
Araştırmalar, sigaranın bağırsak iltihabını kontrol etmenin en etkin yolu olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | أظهرت الدراسات أن التدخين... أحد أفضل الطرق للتحكم بالتهاب الأمعاء |
Bu güçleri kontrol etmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | سنجد طريقة للتحكم في هذه القدرات |
Bu, eserleri yangından korumak için dizayn edildi ve bunu tamir edemezsen ısıyı ve nemi kontrol etmenin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | ...إنه مصمم لحماية الممتلكات من النيران ...لكن إن لم تصلح هذا، لا توجد طريقة للتحكم |
Destiny'nin bütün sistemlerini kontrol etmenin anahtarını buldun. | Open Subtitles | لقد وجدت المفتاح "للتحكم بكل أنظمه"ديستنى |
Bir öğretmen olarak, yaramaz çocukları kontrol etmenin en iyi yolunun, onların ailelerini içten içe utandırmak... olduğunu keşfetmişti. | Open Subtitles | كمعلمة, وجدت طريقة للسيطرة على الطلبة المنفلتين وهي أن تغرس إحساس قوي من الخزي في أبائهم |
Sadece onu kontrol etmenin bir yolunu bulmalıyız. Edemiyorum. | Open Subtitles | ـ علينا فقط أن نجد لك طريقة للسيطرة عليه |
Bu hızlandırıcıyı kontrol etmenin bir yolunu bulamazsak patlayıcıyı zamanlamak zor olacak. | Open Subtitles | حسنا، إذا لم نتمكن من معرفة طريقة للسيطرة على هاذه العجلات سيكون من الصعب توقيت الانفجار |
Peki ya beni kontrol etmenin bir yolunu bulursa? | Open Subtitles | ماذا لو وجد طريقة للسيطرة علي؟ |
Karanlığı kontrol etmenin en iyi yolunun kendimi izole etmek olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّ أفضل طريقة للسيطرة على الظلام هي بعزل نفسي لكنْ حين فعلت ذلك... |