Her çiftçiden, kendi kültürüne özgü benzersiz geleneksel teknikleri kullanarak bu çok özel konuğunu yetiştirmesini istedim. | Open Subtitles | طلبت من كل مزارع أن يربي ضيفه الخاص، بحسب التقنيات التقليدية الخاصة بكل من هذه الثقافات. |
Oradan döndü, ve lobide yemekte bir konuğunu ağırladı. | Open Subtitles | عندما رجع للغداء استقبل ضيفه في الردهة. |
Ünlü onur konuğunu beklerken birkaç şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أود قول بضع من الكلمات، أثناء انتظارناً شرف وصول مُضيفنا. |
Kalan iki konuğunu memnun etmek isteyecektir. | Open Subtitles | فهو يجب أن يهتمّ بسعادة ضيوفه الوحيدين |
Onu ve 700 konuğunu ağırlayabilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أود القدرة على إرضاء ضيوفه الـ700 |