Çünkü ters bir şey varsa benimle konuşabileceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لأنلوأن هناكشئليسعلىما يرام, تعرف أنه يمكنك التحدث إليّ , صحيح؟ |
Elbette birçok açıdan yakınız ama benimle konuşabileceğini hissetmeni istiyorum. | Open Subtitles | نحن حميمان بنواح عدّة، أحبذ أن تشعر أنه يمكنك التحدث معي |
Bizzat ondan duymak istersen ya da soru sormak istersen seninle konuşabileceğini de söyledi. | Open Subtitles | هى قالت ايضا أنها يمكن أن تتحدث معك إذا فضلتى أن تسمعى منها مباشرة أو أنك لديكى أسئلة أخرى |
Bizzat ondan duymak istersen ya da soru sormak istersen seninle konuşabileceğini de söyledi. | Open Subtitles | هى قالت ايضا أنها يمكن أن تتحدث معك إذا فضلتى أن تسمعى منها مباشرة أو أنك لديكى أسئلة أخرى |
Spartacus her zaman birgün konuşabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | سبارتكوس دائماً كان يقول انك ستتحدث يوم ما |
- Seninle konuşabileceğini söyledim. | Open Subtitles | -حسناً، أخبرتها أنك ستتحدث إليها على الأقل |
Penceredeki sapık olduğum için .benimle böyle konuşabileceğini sanma. | Open Subtitles | حسنا ، لا أعتقد أن بإمكانك التحدث معي بهذه البساطه فقط لأني أنا المنحرف عند هذا الشباك |
Sana konuşabileceğini söyleyene kadar o kan emici ağzını kapat, tamam mı? | Open Subtitles | لماذا لا تغلق وجهك الدامي حتى أقول لك يمكنك التحدث,حسناً؟ |
Cidden konuşabileceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | انتي لا تظنين بأنه يمكنك التحدث اليها اليس كذلك؟ |
Benimle öyle konuşabileceğini mi zannettin? | Open Subtitles | تعال إلى هنا، ماذا تظن؟ هل تظن يمكنك التحدث إليّ هكذا؟ |
Benimle konuşabileceğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف أنه يمكنك التحدث معي، صحيح؟ |
Benimle konuşabileceğini bilmelisin. | Open Subtitles | أريدك أن تشعر بأنه يمكنك التحدث إلي. |
Ne zaman istersen benimle konuşabileceğini bilmeni istiyorum sadece. | Open Subtitles | (جيسي)، أنت تعرفين أنه يمكنك التحدث معي متى رغبت بذلك |
Ceza hücresi hakkında konuşabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من المفترض أن تتحدث عن الحفرة. |
Gerçekten de onunla konuşabileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت حقاً تعتقد أنك تستطيع أن تتحدث معها وسط كل هذا, على أي حال? |
Biz bütün bu meseleleri ebeveynlerinle konuşabileceğini umuyoruz... | Open Subtitles | نأمل أن تتحدث مع والديك عن كل هذه الأشياء... |
Şu an sizinle konuşabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنها تستطيع أن تتحدث معك الآن |
- Onunla konuşabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | - ظننت انك ستتحدث معها |
Eğer bana anlatamayacağını düşündüğün bir şey varsa benimle konuşabileceğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لو كان هناك شئ تشعرين أنه ليس بإمكانك إخبارى به أريدك فقط أن تعرفى أنه بإمكانك التحدث إلىّ |