Doğrudan konuşamadım, ama hoş bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | لم اتحدث معه مباشرة ولكن تركت له رساله لطيفه |
Konuşmamı istediler ama konuşamadım çünkü eğer dile getirirsem gerçek olacaktı. | Open Subtitles | ارادونى ان اتكلم و لكنى لم اتحدث لكنى لم اتحدث , لأنى لو تحدث سيكون الامر حقيقى |
-Özür dilerim. Sizinle orada konuşamadım. Ama gerçekten yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا متأسفة ولكنني لم أستطع التحدث معك هناك ولكنني حقًا بحاجة إلى معونتك |
Uyuyordu, o yüzden konuşamadım. | Open Subtitles | ،لكنه كان نائمًا .لذا، لم أستطع التحدث معه |
Aslına bakarsan, henüz konuşamadım! | Open Subtitles | ف الواقع لم اعد استطع ان اتحدث معه |
Uzun zamandır pek fazla kişiyle konuşamadım da. | Open Subtitles | أنا لم اتحدث لأشخاص كثر منذ وقت طويل |
Tetiği çeken kadınla konuşamadım. | Open Subtitles | مرحباً , لم أستطع التحدث للمرأة القاتلة |
Dün gece konuşamadım, üzgünüm. | Open Subtitles | متأسف، لم أستطع التحدث ليلة البارحة |
Onunla konuşamadım tabii ama bana sizin 14 yaşında çekilmiş bu fotoğrafınızı gösterdi. | Open Subtitles | وواضح أنني لم أستطع ... التحدث معه، لكنه أراني هذه الصورة لكِ عندما كنتِ في الـ14 |
Sonraki gün Orsini'yle konuşamadım. | Open Subtitles | في اليوم التالي، لم أستطع التحدث إلى (أورسيني). |
Orada kimseyle konuşamadım. | Open Subtitles | لم أستطع التحدث لأي أحد هناك. |
Aslına bakarsan, henüz konuşamadım! | Open Subtitles | ف الواقع لم اعد استطع ان اتحدث معه |