konuşmacıların da dediği gibi, bu gerçekten ürkütücü bir deneyim- bu seyircinin karşısında konuşmak gerçekten öyle. | TED | كما قال المتحدثون الآخرون، إنها تجربة شاقة.. تجربة شاقة بالتحديد... التحدث أمام هذا الجمهور. |
Ama diğer konuşmacıların aksine, sizlere evrenin sırlarından, ya da evrimin mucizelerinden veya insanların dünyamızdaki eşitsizliklerle savaşmak için buldukları akılcı ve yenilikçi yollardan bahsetmeyeceğim. | TED | لكن على خلاف المتحدثون الآخرون، أنا لن أحدثكم عن أسرار الكون، أو عجائب التطور، أو الطرق الذكية جداً والمبتكرة التي يهاجم بها الناس عدم المساواة الكبرى في عالمنا. |
Önceden dinlediğiniz konuşmacıların hedeflerini paylaşıyorum. | TED | انا أشارك ذات الاهداف التي تحدث عنها المتحدثين من قبلي |
Ve büyük ölçekte, -- konuşmacıların bir kısmı sağlığın bile özelleştirilmesi gerektiği çıkarımına vardı. | TED | وعلى المستوى الجزئي، بعض المتحدثين قد نفذوا إلى أنه حتى القطاع الصحي يجب أن يتم خصخصته. |
Tartışmalı ve saldırgan görüşleri anlayarak konuşmacıların kendileriyle olmasa da cezbedecekleri ya da fikirlerini aşılayacakları dinleyicilerle görüş birliğine ulaşacağımıza inanıyorum. | TED | خلال تعاملي مع الأفكار المثيرة للجدل والمهينة، أدركت أن بإمكاننا إيجاد حل وسط، إن لم يكن مع المتحدثين نفسهم، إذاً مع المستمعين الذين يمكن اجتذابهم وتلقينهم هذه الأفكار. |
Dinlerken konuşmanın doğal olmayan görevine alışmak için, öğrenciler konuşmacıların söylediklerini takip eder her kelimeyi aynı dilde duydukları gibi tekrarlarlar. | TED | لكي يعتادوا التحدث وهم يستمعون وهي المهمة غير الطبيعية، يرافق الطلاب المتحدثين ويعيدون تكرار كل كلمة تماما كما سمعوها في ذات اللغة. |
(Kahkahalar) Altı ay dört aya, dört ay da iki aya ve sonra bir aya dönüşürken, TED görevlileri konuşmacıların isimlerini yayınlamaya karar verdi. | TED | (ضحك) تحولت 6 شهور إلى 4 ثم إلى 2 ثم إلى شهر واحد.. قرر مؤتمر TED إعلان المتحدثين في المؤتمر ، |
ve bu da aslında benden önce gelmiş ve gelecek konuşmacıların yaptıklarından daha zor bir şey. | TED | وهذا... (ضحك) في الواقع هذا تحدٍ أكبر من تحدي كل من سبقني من المتحدثين وكل من سيأتي بعدي. |