Buraya seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لهنا للحديث معك |
Buraya senin dramanı konuşmak için geldim. | Open Subtitles | -لم آت إلى هنا للتحدث ، عن الدراما. أتيت إلى هنا للتحدث عن الدراما. |
- Seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أتيت للتحدث معك |
Hepinizin bildiği gibi buraya psikoloji hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للتحدث عن علم النفس وهو كما تعرفون جميعاً |
Çekeceğim bir film hakkında seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتحدث معك عن فلم الذي سننتجه عن عائلة |
Ama buraya iş konuşmak için geldim. | Open Subtitles | ولكن في الواقع, أنا هنا للحديث عن العمل. |
Buraya ailenizin çiftlik evinin yandığı gece hakkında konuşmak eşinizin öldüğü gece hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | انا هنا لأتحدث عن ليلة احتراق منزل عائلتك الليله التي توفيت فيها زوجتك |
Evet, aslında, ona benzer birşey konuşmak için geldim. | Open Subtitles | . نعم , في الحقيقة , هذا ما جئت لأتحدث اليك بشأنه |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama birliğinizin üyesi olan biriyle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك, أختاه لكني جئت للتحدث مع عضوٍ من مجتمعكم. |
Buşeyleri takip Seninle konuşmak için geldim . | Open Subtitles | هذا يتماشي مع الموضوع الذي جئت للحديث معك فيه. |
Buraya seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لهنا للحديث معك |
Ben onunla konuşmak için geldim... | Open Subtitles | أتيت إلى هنا للتحدث معه... |
Aslında, Brittany, seninle konuşmak için geldim, şova çıkmak için değil ama... | Open Subtitles | حسناً في الواقع يا (بريت) لقد أتيت إلى هنا للتحدث معك، ليس لتصوير برنامج، لكن... |
Aslında seninle konuşmak için geldim. | Open Subtitles | في الواقع،لقد أتيت للتحدث معك |
Silahsızım konuşmak için geldim. | Open Subtitles | لستُ مسلحاً أتيت للتحدث فحسب - صحيح - |
Trevor, ben Clark Kent. konuşmak için geldim. | Open Subtitles | (تريفور) أنا (كلارك كنت) أنا هنا للتحدث معك |
Phoebe Lichten hakkında konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للتحدث عن "فيبي ليكتين" |
Oh, hayır, buraya Veronica Donovan'ı konuşmak için geldim. | Open Subtitles | (لا، أنا هنا لأتحدث عن (فيرونيكا دونوفان |
Buraya işleri konuşmak için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للحديث عن وظائف. |
Biliyorum. Ben de bunu konuşmak için geldim zaten. | Open Subtitles | نعم هذا هو ما انا هنا لأتحدث اليكِ به |
- Yeni şeyleri konuşmak için geldim. Tanışmanı istediğim biri var. | Open Subtitles | جئت لأتحدث عن المستقبل |
Patronunla konuşmak için geldim. | Open Subtitles | هناللتحدثمعك"آليسون" جئت للتحدث مع مديرك |
- Sana altın yıldız vereceğim ama buraya çok çok daha ciddi bir şey konuşmak için geldim. | Open Subtitles | تستحق نجمة ذهبية لكني جئت للحديث إليك عن شيئ جاد جداً |