Sadece konuşmak istedim, hepsi bu. Ve kayıt cihazını da kapabilirsin. | Open Subtitles | فقط أردت التحدث معك قليلاَ ويمكنك أن توقف تسجيل الكاميرات أيضاَ |
Senin ihtiyar burada yokken konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردت التحدث إليكِ عندما لا يكون والدكِ متواجداً. |
Restoranda ne kadar üzgün olduğunu görünce gidip konuşmak istedim. | Open Subtitles | حسنا، أردت أن أتحدث معها بعد رؤية ضيقك في المطعم |
Aslında bu yüzden sizinle konuşmak istedim. | Open Subtitles | . فيّ الحقيقة, هذا ما جعلني أريد التحدث معكِ |
Başıma gelenler hakkında objektif davranacak ve çok fazla önemsemeyecek birisiyle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردتُ التحدث لأحد يكون موضوعي أحد ما لا يأبه ما قد يحدث لي |
Bu kasedi savcıya verme kararımı belirlemeden önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | قبل ان اتخذ قرارى حول اعطاء هذا الشريط الى المدعى العام اردت التحدث معك |
Bana niçin böyle şeyleri yaptığımı sordunuz ve ben de birisiyle konuşmak istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منى أن أوضح لماذا فعلت هذه الأشياء لقد أردت التحدث عن هذا الأمر مع أحد |
Bebeğim, okula alınmadım. Seninle ve kardeşinle konuşmak istedim, ama bugün tatilde olduğunuzu söylediler. | Open Subtitles | لقد عرجت على مدرستك أردت التحدث معك أنت وأخيك |
Özel olarak konuşmak istedim, çünkü çıkma teklif etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت التحدث إليكِ على انفراد لأنني أود أن نتواعد |
Polisi çağıracaktım, ama önce sizinle konuşmak istedim. | Open Subtitles | كنت سأتصل بالشرطة لكن أردت التحدث إليكِ أولاً |
Evet. Ameliyattan önce onunla konuşmak istedim. | Open Subtitles | نعم , أردت التحدث إليها قبل قيامها بالعملية |
Sizinle yardımıma ihtiyacınız olduğunu düşündüğüm için konuşmak istedim. | Open Subtitles | أردت التحدث معك لأني أظنك تحتاجين لمساعدتي |
Ortak noktalarımızdan konuşmak istedim. | TED | أردت أن أتحدث عن الطريقة التي كنا مترابطتين بها. |
Seninle konuşmak istedim... ama benden kaçtığını anlıyorum. | Open Subtitles | لقد أردت أن أتحدث معك ولكن من الواضح أنك تتجنيننى |
Evet. Konuşacak hiçbir şeyimiz olmadığına dair konuşmak istedim. | Open Subtitles | أجل، أردت أن أتحدث عن أننا لا نجد ما نتحدث عنه |
Bunun hakkında konuşmak istedim. Sen asla böyle şeyler konuşmazsın. | Open Subtitles | أريد التحدث عنه لم تكن قادرا أبدا على مناقشة مثل هذا الأمر |
O yüzden sizlerle konuşmak istedim ben de. | Open Subtitles | الأمر هو مجرد القدرة على توظيف التكنولوجيا بشكلِ حسن يا صديقي لهذا أردتُ التحدث معكم، للحصول على بعض النصائح |
Bazı promosyon fikirleri hakkında seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | انا اردت التحدث معك عن افكار ترويجية من اجل العرض |
Hissettiklerimi anlıyor musunuz diye, sizlerle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أريد أن أتحدث إليكم لكي تفهمون حقيقة مشاعري |
- Henüz bir şey demedim. - Önce seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | لم اقل شيئا بعد اردت ان اتحدث اليك اولاً |
Evet, bu yüzden seninle yüz yüze konuşmak istedim. | Open Subtitles | أجل , ولذلك كنت أود التحدث إليكِ وجهاً لوجه |
Seninle konuşmak istedim, hepsi bu. Bunları düşünmüyordum. | Open Subtitles | أردتُ أن أتحدث معكِ ، هذا كل ما في الأمر لم أكن أفكر |
Bu tarafa geldiğini gördüm ve konuşmak istedim. | Open Subtitles | رأيتك متوجها في هذا الاتجاه، وأردت التحدث معك. |
Sizinle nasıl önlem alabileceğim konusunda konuşmak istedim. Kanser için mi? | Open Subtitles | أردتُ التحدّث معك حول إجراءات الوقاية |
Demek istediğim benim için büyük bir uyanış oldu o yüzden sizinle konuşmak istedim. | Open Subtitles | أنا أقول فقط إنها حقاً... لقد كان حقاً جرس إنذار كبيرٍ بالنسبة إليّ و لهذا أردتُ التكلم معكِ |
Arizona'da bazı görüşmelerim var, ve bu yüzden seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | ماذا ؟ لدي مقابلة عمل في أريزونا وهذا ما أردت التحدّث إليك بشأنه |
Güvenebileceğim birisiyle konuşmak istedim. | Open Subtitles | شعرت انى اريد التحدث لااحدهم استطيع الثقة فيه |
Sırf ikimizden konuşmak istedim diye kadın oluyorum yani. | Open Subtitles | مجرد لأني أود الحديث بشأننا, هذا يجعلني امرأة. |