- Taşıtlarınıza gidin. Basın ile konuşmayın. - Bu mu? | Open Subtitles | مباشرة الى وسيلة نقلكم لا تتحدثوا مع الصحافة |
Basın ile konuşmayın. | Open Subtitles | توجهوا مباشرة الى وسيلة نقلكم ولا تتحدثوا مع الصحافة |
Annem ve arabam hakkında pis konuşmayın baylar | Open Subtitles | لا تتكلموا حولى وأمى أو سيارتى اللعينة'، يا رجل. |
Kimseyle konuşmayın, kimseyle davayı tartışmayın ve çenenizi kapalı tutun. | Open Subtitles | لا تتحدث مع أحد، ولا تناقش القضية وأبقي فمكَ مغلقاً |
Çocuklarım hakkında konuşmayın Bay Thomas, Ne hakkında konuştuğunuzu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أولادك بخطر هنا لا تتكلم عن أولادي سيد طوماس لا تعرف عن ماذا تتحدث |
Çok gerekmediği sürece kimseyle konuşmayın. | Open Subtitles | لا تتحدث إلى أي شخص، إلا لو كان الأمر ضروري جدّاً |
Ve her ne olursa olsun bir daha asla hiç bir polis memuruyla konuşmayın. | Open Subtitles | ولا تتكلمي مع اي شرطي ثانية تحت أي ظرف |
Hey! Hepiniz aynı anda konuşmayın. | Open Subtitles | توقفوا عن الحديث جميعا في آن واحد |
Tamam, millet. konuşmayın. | Open Subtitles | كفوا عن الكلام الجانبى |
Direk taşıtlarınıza gidin. Basın ile konuşmayın. | Open Subtitles | توجهوا مباشرة الى وسيلة نقلكم .. ولا تتحدثوا |
Ben konuşurken konuşmayın, hiçbir zaman "Miller zamanı" demeyin ve ameliyathanede losyon kokusundan nefret ederim. | Open Subtitles | لا تتحدثوا بينما أنا أتحدث و لا أحب رائحة الكولونيا و أنا في غرفة العمليات |
Ama onları sorgulamayın ve herhangi bir şekilde onlarla konuşmayın. | Open Subtitles | لكن لا تتسائلوا عنها ولا تتحدثوا بأي طريقة. |
Telefona cevap vermeyin, kimseyle konuşmayın... | Open Subtitles | ولا تجيبوا على الهاتِف ولا تتحدثوا إلى أى أحدِ |
Cidden, çocuklar, bebeğim hakkında kötü konuşmayın. | Open Subtitles | شباب , لا تتكلموا بشكل ساخر عن طفلي لم يقصدوا قول هذا |
Yanımdan ayrılmayın, kimseyle konuşmayın, uslu ve normal olun. | Open Subtitles | حسنا، أبقواعلىمقربةمني, لا تتكلموا مع أي أحد جيدوطبيعي. |
- Onunla böyle konuşmayın. | Open Subtitles | لا تتحدث اليه على هذا النحو هو لا يحب ذلك |
- Espri yapmıyorsanız böyle konuşmayın. | Open Subtitles | لا تتكلم بتلك الطريقة مالم يكن بالمزاح |
Müvekkilimle konuşmayın lütfen hele de kendisinin cevap veremeyeceğini bilirken. | Open Subtitles | عذراً، لا تتحدث إلى عميلي يا سيدي خاصة أنك تعلم بأنه لا يستطيع الرّد |
Evde kalıp kimseyle konuşmayın lütfen. | Open Subtitles | أريدك أن تبقى في المنزل ولا تتحدث مع أحد |
Dik durun, gülümseyin gereksiz yere konuşmayın ve sen de entel şeyler söyleme! | Open Subtitles | قفي بثبات ... ابتسمي لا تتكلمي بلا فائدة |
- ... yardımcı el. - Lütfen konuşmayın. | Open Subtitles | يد مساعدة فقط - أرجوكم توقفوا عن الحديث - |
Benim hakkımda konuşmayın. | Open Subtitles | مرحبا توقفوا عن الكلام عني؟ |
Hepiniz bir anda konuşmayın. Önce kim konuşacak? | Open Subtitles | لا تتحدّثوا جميعاً مرّة واحدة من سيتحدّث أولاً؟ |
Ama siz durumu daha da zorlaştırıyorsunuz. Basına konuşmak gibi. Basınla konuşmayın. | Open Subtitles | ولكنك تزيدين الأمر صعوبة ، بحديثك للصحافيين ، لا تتحدثي مع الصحافيين |
Aranızda konuşmayın. Basit biçimde açıklayın. | Open Subtitles | لا تتحدثا بينكما انتما الإثنان فقط تكلما بلغة واضحة |
İzniniz olmadan Başsız Keşişlerle konuşmayın. | Open Subtitles | لا تتفاعلوا مع "الرهبان دون رؤوس" دون تصريح بذلك |
Benimle deliymişim gibi konuşmayın, Dr. Troy. | Open Subtitles | لا تُتكلّمْ معني مثل أَنا مجنونُ، الدّكتور تروي. |
Yabancılarla konuşmayın. | Open Subtitles | لاتتحدثون الى الغرباء |