ويكيبيديا

    "konuşmayacağım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أتحدث
        
    • أتكلم
        
    • اتحدث
        
    • اتكلم
        
    • أتحدّث
        
    • أتكلّم
        
    • أكلم
        
    • أَتكلّمَ
        
    • أناقش
        
    • أكلمك
        
    • أكلمه
        
    • لأتحدث
        
    • أتفوه بكلمة
        
    • من الحديث عن
        
    • أتكلّمَ
        
    Standart istatistik teknikleri aldık, bu nedenle bununla ilgili konuşmayacağım. TED لقد إستخدمنا أساليب إحصائية قياسية، لذا لن أتحدث عن ذلك.
    Eğer bebek hakkında konuşmak istiyorsan, vaktini boşa harcıyorsun çünkü bununla ilgili konuşmayacağım. Open Subtitles اذا اردت أن أتحدث عن الطفلة فأنت تضيع وقتك لأننى لن أتحدث عنها
    Bu yüzden, şu andan itibaren sizinle bir daha konuşmayacağım. Open Subtitles و لذلك, من الآن فصاعداً لن أتحدث إليك مرة أخرى
    Kendi kendime söz verdim, bir daha sana rastlarsam konuşmayacağım. Open Subtitles أنا أخبرت نفسي بأنني إذا قابلتك مرة آخري,لن أتكلم معك
    Yasal sistemde bir reforma gidilmesi gerektiğinden konuşmayacağım. TED لن اتحدث اليوم عن تغيير النظام القانوني
    Cedric hakkında konuşmayacağım eğer bu yüzden burdaysanız hemen gidebilirsiniz biz de gidelim, Hermione. Open Subtitles انا لن اتكلم عن سيدريك ,هذا ليس سبب وجودك هنا او يمكننا ان نرحل من هنا الآن
    Güney aksanıyla falan konuşmayacağım. O büründüğün kılık yeteri kadar aptalca. Open Subtitles لن أتحدث بلهجة جنوبية، يكفي أنك ترتدي هذه الملابس التنكرية الغبية
    - Senden talimat alana kadar basınla konuşmayacağım, değil mi? Open Subtitles إذاً لا أتحدث إلى الصحافة حتى تصلني التعليمات. هذا صحيح.
    Burada bunlar hakkında fazla konuşmayacağım. Fakat doğu kıyısında bulunan, şu kutunun içindeki bölgesel ölçü düğümü olarak biliniyor. TED لن أتحدث كثيرا عن معظمها هنا ولكن الموقع الذي على الساحل الغربي, ذلك الذي في المربع يدعى روابط المقياس المحلي
    Bir açıklama yapmayacağım, ama o tabloya bakmaya çalışırsan, Seninle bir daha asla konuşmayacağım. Open Subtitles لكن إذا حاولت رؤية هذه اللوحة ، فكلمة شرف مني ، لن أتحدث معك بعد الآن أبداً
    Sizinle Haldeman ya da bir başkası hakkında konuşmayacağım. Open Subtitles لن أتحدث معكما عن هالدمان أو عن أي شخص آخر
    Çocuklarımla hiç Arnavutça konuşmayacağım, sadece İtalyanca. Open Subtitles لن أتحدث الألبانيه إطلاقاً مع أطفالي ، فقط بالإيطاليه
    Bir daha onu asla görmeyeceğim, Bir daha onunla asla konuşmayacağım, Open Subtitles بأني لن أراها أبداً مجدداً لن أتحدث أبداً إليها مجدداً
    Bir ulus ya da ulus grubu ile konuşmayacağım. Open Subtitles أنا لن أتكلم مع أي أمة واحد أو مجموعة من الدول.
    - Onunla asla konuşmayacağım. - Hatırım için konuşamaz mısın? Open Subtitles ـ أنا لن أتكلم معه ـ أليس بإمكانك أن تفعل شئ لي؟
    Umutsuz durumdayım. Deli değilim. Bay Bushmiller'la konuşmayacağım bile. Open Subtitles انا فاقد الامل ,انا لست مجنون انا اريد ان اتحدث مع السيد بوشميللر
    Tanrım. Bana ondan bahsetme. Onunla bir daha konuşmayacağım. Open Subtitles ياللهى ، لا تتحدث معى عنها لن اتحدث معها مرة اخرى.
    Evet, mezun olduktan sonra bir daha hiç konuşmayacağım insanlarla. Open Subtitles - نعم, بين اشخاص لن اتكلم معهم مجدداً. عندما اتخرج.
    Ve yemin edebiliriz ki, ben yemin ederim ki bir daha asla ve asla bunu konuşmayacağım. Open Subtitles ويمكننا أن نقسم وأنا أقسم إنّني لن أتحدّث عن هذا الأمر من جديد
    O halde seninle bir daha asla konuşmayacağım! Open Subtitles هلّ يمكننا الاستراحة؟ وبعد ذلك، لن أتكلّم معك ثانية
    Asıl ben babamla bir daha konuşmayacağım. Open Subtitles انا لن أكلم والدي أبدا 300 00: 12: 23,552
    Artık seninle konuşmayacağım, ya da sana bakmayacağım. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ لا أَتكلّمَ معك أَو انْظرُ إليك
    Bu konuyu seninle konuşmayacağım. Open Subtitles أنا لن أناقش هذا الموضوع معك , حسنا , نحن لسنا مع بعض
    Bir daha gelip, duvarlarla konuşmayacağım. Open Subtitles لن أكلمك كأنني أكلم الحائط
    Onunla bir daha asla konuşmayacağım. Open Subtitles لن أكلمه بعد الآن
    Cedric hakkında konuşmayacağım. Bunun için geldiyseniz hemen gidin. Open Subtitles أنا لم آت لأتحدث عن سيدريك، إن كان هذا هو سبب وجودكم هنا، فسأخرج الآن
    Avukatım gelene kadar konuşmayacağım. Open Subtitles لن أتفوه بكلمة إضافية حتى وصول محاميّ
    Bunu konuşmayacağım artık. Bir sürü işim var. Open Subtitles لقد انتهيت من الحديث عن ذلك , لدي الكثير لأفعله
    Hayır, bunu konuşmayacağım. Open Subtitles كلا، لن أتكلّمَ عن هذا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد