Her hâlükârda, konuşmazsanız daha fazla konuşacağım. | Open Subtitles | على أي حال .. لو أنك لن تتكلم فسأتكلم مرة اخرى |
konuşmazsanız, ben konuşacağım | Open Subtitles | لو أنك لن تتكلم فسأتكلم أنا |
Eğer birbirinizle konuşmazsanız bu işi asla çözemezsiniz ki bu arada bütün çocukların istediği de budur. | Open Subtitles | لن نستطيع ان نحصل على حل لـ هذهِ المشكلة اذا كنت انت وزوجتك لا تستطيعون حتى التحدث معاً وهو بالمناسبة ما يريده الابناء |
Eğer birbirinizle konuşmazsanız bu işi asla çözemezsiniz ki bu arada bütün çocukların istediği de budur. | Open Subtitles | المترجم) لن نستطيع ان نحصل على حل لـ هذهِ المشكلة اذا كنت انت وزوجتك لا تستطيعون حتى التحدث معاً |
Ama eğer onunla konuşmazsanız, daha fazla virüsü serbest bırakacağına inanıyorum. | Open Subtitles | لكننى أعتقد أنك اذا لم تتحدث معه فسيطلق المزيد من الفيروس |
Ama eğer konuşmazsanız, karşı tarafı dahil edemezsiniz. | TED | لكن اذا لم تتحدث لا يمكنك التواصل مع الطرف الاخر |
Bayım, bu konuda kimseyle konuşmazsanız çok makbule geçer. | Open Subtitles | سيدى، نحن نُقدّرُ أنكَ لم تتحدث مع أي احد عن هذا |