ويكيبيديا

    "konuşsun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتحدث
        
    • يتكلم
        
    • تتكلم
        
    • يتكلّم
        
    • يتحدّث
        
    • فليتكلم
        
    • ليتحدث
        
    • ليتكلم
        
    • فليتحدث
        
    • يَتكلّمُ
        
    • تتكلّم
        
    • تتحدث إلى
        
    • يكلمانا
        
    • ليتكلّم
        
    • فليتحدّث
        
    - Ona cevap verme. Bırak avukatımızla konuşsun. - Avukatımız mı? Open Subtitles ـ لا تجيبيّه ، دعيه يتحدث مع مُحامينا ـ محامينا ؟
    Senle konuşmak istemişti! Benle ne zaman konuşmak istedi ki şimdi konuşsun? Open Subtitles بلى كان يريد لم يرد ان يتحدث أبداً معي, لم يفعل أبداً
    Bırak ne bok konuşursa konuşsun, siktir et Nappa'yı. Open Subtitles دَعهُ يتكلم ما يحلو لَه، ماشي؟ تباً لنابا
    Buna katılmayan biri varsa şimdi konuşsun. Open Subtitles إذا أي رجل يعترض على هذا، فدعوه يتكلم الآن
    - Zaman kaybediyoruz. - İzin ver de konuşsun. Open Subtitles ـ نحن نضيع الوقت، يجب علينّا المُغادرة ـ دعيها تتكلم
    Şimdi, bu gençlerin evlenmelerine itirazı olan varsa, ya şimdi ortaya çıksın ve konuşsun, ya da sonsuza kadar sessiz kalsın. Open Subtitles لو كان لدى اي احد سبب للاعتراض على زواج هذين يتحدث الآن او يصمت الى الابد
    Paulie şefle konuşsun mu? Open Subtitles هل علي أن أرسل ببولي الى الشيف لكي يتحدث اليه ؟
    Caids de Cite'nin önde gelen bir üyesi niye bizimle konuşsun ki? Open Subtitles ولمَ يضطر عضو دائم في العصابة أن يتحدث إلينا؟
    Joey'e söyle buna hakkım olmadığını düşünüyorsa gelip benimle konuşsun. Open Subtitles وأخبر جوي انه يستطيع أن يتحدث معي اذا اعتقد إني لا أملك حقوق
    Zamanımız azalıyor. Birisi... Birisi benimle konuşsun. Open Subtitles لا شيء في الوقت المناسب، شخص ما، شخص ما يتحدث معي.
    Hadi gidip boyama yap da baban da arkadaşıyla biraz konuşsun, olur mu? Open Subtitles لم لا تذهبين وتلونين، هه؟ اتركي والدك يتحدث مع صديقته لدقيقة، موافقة؟
    - Lütfen Marie, bırak konuşsun. Bunun için buradayız. Open Subtitles ارجوك يامري، دعيه يتكلم فهذا مانريد ان نفعله.
    - Lütfen Marie, bırak konuşsun. Bunun için buradayız. Open Subtitles ارجوك يامري، دعيه يتكلم فهذا مانريد ان نفعله.
    İngilizce bir kaset dinlet ki çıkarken konuşsun, sonra reklamlara çıkar ve paraya para demezsiniz. Open Subtitles تعرفين .. ينبغي ان تشغلي شريط لغة انجليزية لكي يولد وهو يتكلم ويظهر في الاعلانات التجارية وتحصلين على مال كثير من ذلك
    Çeneni kapat da adam konuşsun, olur mu? Open Subtitles لا لا ، هلا تصمت حسنا ، دعه يتكلم . ماذا عن هذا ؟
    - Bırak da konuşsun.Bil bakalım kim geliyor? Open Subtitles -دعيها تتكلم .. واحزري من سيأتي ؟
    Bırak konuşsun. Daha bitirmedi. Open Subtitles دعها تتكلم إنها تتكلم
    Bence sen pek konuşma, bırak ürünün konuşsun. Open Subtitles حسناً، لا تتكلّم كثيراً اجعل اختراعك يتكلّم
    Bırak Suriyeli ile konuşsun. Open Subtitles ما هذه التفاهات؟ ! دعه يتحدّث إلى السجين السوري.
    Bu evliliğin gerçekleşmesine bir engel olduğunu iddia eden biri varsa... ya şimdi konuşsun ya da ebediyen sussun. Open Subtitles فى الزواج المقدس .و اذا كان لدى احد اى سبب فى عدم اتمام هذا الارتباط فليتكلم أو يصمت الى الابد
    Eğer burada kimse, bu iki insanın birleşmemesini gerektiren bir neden biliyorsa... şimdi konuşsun ya da sonsuza kadar sussun. Open Subtitles إذا كان هناك أحد من الحاضرين يعترض على أن يعيشا معاً بالحياة المقدسة، ليتحدث الآن، أو ليصمت إلى الأبد.
    Eğer burada bu birlikteliğe... herhangi bir sebeple karşı çıkacak biri varsa, şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun. Open Subtitles اذا اي رجل حاضر هنا لديه سبب لكي لا يجتمعا في ظل القانون ليتكلم الآن , أو ليصمت الى الابد
    Bugün, Tanrı'nın evinde, bu iki gencin dünya evine girmesine itirazı olan varsa şimdi konuşsun yoksa sonsuza kadar sussun. Open Subtitles إن كان هناك أحد اليوم لديه سبب يمنع هذين الاثنين من الارتباط بهذا الزواج المقدّس فليتحدث الآن أو فليصمت للأبد
    "Bırak Seninle konuşsun 202" tecrübelerimizi inceleyerek yeteneklerimizi keşfettiğimiz bir sanat dersi. Open Subtitles "دعْه يَتكلّمُ معك 202 " صنفُ فَنِّ الذي فيه نَكتشفُ مواهبَنا بفَحْص نا تجارب الحياةِ الشخصيةِ.
    Sanırım ona yakın hissetmek istedim, Benle konuşsun istedim; okul nasıl gidiyor, Open Subtitles أظن أنّي أردتُ أن أشعر بالقرب نحوها أردتُ سماعها تتكلّم عن المدرسة
    Bırakın vücutlarınız birbirleriyle konuşsun. Open Subtitles دعوا أجسامكم تتحدث إلى بعضها بعض.
    Jo, önce onlar konuşsun. Hakkımızda ne düşünmezler? Open Subtitles جو دعيهما يكلمانا اولا ماذا عساهما ان يقولا عنا؟
    Ben Yüzbaşı Ramey. Birisi benimle konuşsun. Open Subtitles هذا النّقيب رامي ليتكلّم شخص ما معي
    Eğer herhangi biri bu iki şahsın yasal olarak bir araya gelmesine karşı bir sebep gösterecekse ya şimdi konuşsun ya da bu andan sonra sonsuza dek sessizliğini korusun. Open Subtitles إذا كان لأي شخص أي اعتراض يمنع هذان الإثنان من الإرتباط ببعضهما فليتحدّث الآن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد