Bunu karşılıklı konuşuyor olmamız iyiye işaret. | Open Subtitles | حقيقة تحدثنا في هذا الأمر علامة جيدة |
Bunu karşılıklı konuşuyor olmamız iyiye işaret. | Open Subtitles | حقيقة تحدثنا في هذا الأمر علامة جيدة |
Üzülerek söylemeliyim ki hastamız şu an diyalizde değil, bu yüzden biz aynı kişi hakkında konuşuyor olmamız imkansız, ama zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أخشى ان المريض لدينا لايقوم ب غسيل الكلى إذا هذا مستحيل أننا نتحدث عن نفس الشخص |
Burada delice olan diğer şey para hakkında konuşuyor olmamız. | Open Subtitles | أن هناك شيئاً آخر مجنوناً جداً يجري هنا. هو أننا نتحدث عن المال. |
Tekrar konuşuyor olmamız çok güzel. | Open Subtitles | تعرفين ، أنه لرائع أننا نتحدث ثانيةً |
Şu an seninle konuşuyor olmamız en kötüsünün olmadığını gösteriyor, Leon. | Open Subtitles | حقيقة أننا نتحدث الآن، (ليون)، يعني أنه ليس بالسوء المتوقع. |