Neden görünüşte güzel olan bu tecrübe hakkında mağdurmuş gibi konuşuyoruz? | TED | ولماذا نتحدث عن هذه التجربة الجميلة ظاهريًّا كما لو أنّنا ضحايا؟ |
Konu teknoloji olunca, onu bu mavi gökyüzü fırsatı olarak konuşuyoruz. | TED | عندما نتحدث عن التكنولوجيا، فإننا نميل للتحدث عنها وكأنها فرصة خيالية |
Günümüzde kimlik politikaları hakkında yeni bir şeymiş gibi konuşuyoruz ama yeni değil. | TED | نتحدث اليوم عن سياسة الهوية كما لو أنها أمر جديد، ولكنها ليست كذلك. |
İstediğiniz kadar dalga geçebilirsiniz ama burada eski çağ bilgeliğinden konuşuyoruz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تقولوا أي شيء ولكننا نتكلم عن الحكمة القديمة هنا |
Dünya sona ermek üzere ama biz burada durmuş konuşuyoruz. | Open Subtitles | العالم على وشكِ الفناء ، و نحنُ جالسون هنا نتحدّث. |
Bakın, yeniden giriş hakkında konuşuyoruz, hem de savaş ve hapsolma bağlamında. | TED | انظروا، إننا نتحدث عن إعادة الدخول في غمار حرب أو غياهب سجنٍ. |
Başka bir dünyanın sadece mümkün olduğunu değil, zaten var olduğunu konuşuyoruz. | TED | نحن نتحدث عن أن عالم آخر ليس ممكناً، ها هو العالم الآخر. |
Şimdi konuşup birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Sadece konuşuyoruz, fiziksel yakınlık yok. | Open Subtitles | نحن نتحدث و نحاول أن نحل المشاكل فقط شفهياً لا جسدياً |
Biliyorsun devamlı evlilik hakkında konuşuyoruz ama asla arkası gelmiyor ya? | Open Subtitles | تعلم, كيف أننا نتحدث عن موضوع الزواج ولم يحدث شئ أبدا |
Demek istediğim, diyelim ki mutfağa girdik ve konuşuyoruz birden ne konuştuğumuzu ve oraya nasıl geldiğini unutursa ne olacak? | Open Subtitles | حسـنا، مالذي سيحدث عنـدما تذهبون؟ أقصد، عندما نسير في المطبخ ونحن نتكلم، وفجأة لا يمكنها تذكر الذي كنا نتحدث حوله |
Her gün telefonda konuşuyoruz. Birkaç gün önce de uğradı kısa süre. | Open Subtitles | نتحدث على الهاتف كل يوم، و مر لوقت قصير منذ عدة أيام. |
Kral bu konudan hiç hoşlanmaz ama kendi aramızda konuşuyoruz. | Open Subtitles | الملك لا يحبذ هذا، لكن نتحدث عن الامر فيما بيننا |
Burada eski sevgilinden konuşmuyoruz. Seçimlere benimle giren birinden konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن حبيبتك السابقة بل عن زميلتي بالترشيح |
Anlamı, biz patlama yarıçapı hakkında konuşuyoruz demektir yarım millik bir patlama yarıçapı. | Open Subtitles | يعني أننا نتحدث عن إنفجار قُطري إنفجار , نصف قطره هو ميل واحد |
Şu an patlayıcılar ve tüberküloz hakkında konuşuyoruz fakat inanabiliyor musunuz aslında oraya herhangi bir şey koyabilirsiniz. | TED | نحن نتحدث الآن المتفجرات، والسل ، ولكن هل يمكن لك أن تتخيل، يمكنك وضع اي شيء في الواقع تحت الانقاض. |
Eğer sorarsa, Biz sadece bir kağıt parçası için konuşuyoruz. | Open Subtitles | إذا سألتني، سأخبرها إننا كُنا نتكلم عن صورتكِ في الصحيفة. |
Acımızı Facebook'a yazmayı öğrendik ve 140 karakter veya daha azıyla konuşuyoruz. | TED | فقد تعلمنا بأن نقوم بتدوين مذكراتنا اليومية وآلامنا على الفيسبوك وأن نتكلم بسرعة باستخدام 140 حرفاً أو أقل |
Bazen rast geliyoruz ama konuşuyoruz, ama pekâlâ, aslında hiç konuşmuyoruz. | Open Subtitles | ... فكما تعلم إن مساراتنا تتقاطع ...نحن نتحدّث أحياناً ، لكن |
Bu hafta bir dizayn ile ilgili bir şeyler konuşuyoruz ve duyuyoruz. | TED | تحدثنا وسمعنا بعضا عن التصميم هذا الاسبوع. |
Biz Stepps ve Okul hakkında mı konuşuyoruz, yoksa bakkal, kaldırım ve müzeler hakkında mı ? | Open Subtitles | لذا توقفي ؟ نتكلّم حول ستابس والمدرسة أو تتحدّثين عن البقالة و الرصيف والمتاحف؟ |
Bizim gibi düşünen insanlarla vakit geçiriyoruz ve başkaları hakkında hor gören şekillerde konuşuyoruz. | TED | نرافق فقط الأشخاص الذين يفكرون مثلنا ونتحدث عن الآخرين بازدراء. |
Hiç. Potansiyel şüphelileri konuşuyoruz. | Open Subtitles | لا شيء, نحن نناقش فقط المشتبهين الرئيسيين |
Her gün konuşuyoruz, en azından ayda bir görüşüyoruz. | Open Subtitles | أنت لا تَعِيشُ حتى في نفس البلدةِ. نَتكلّمُ كُلّ يوم، نَرى بعضهم البعض |
Uzmanlarla konuşuyoruz, hatalarımızdan öğreniyoruz, bilgimizi güncelliyoruz, daha iyi olmaya devam ediyoruz. | TED | سنتحدث إلى خبراء، سنتعلم من أخطائنا، سنحدّث معرفتنا، وسنستمر في التحسن. |
Arkadaşlarımızla konuşuyoruz, interneti tarıyoruz, kitaplardan araştırıyoruz. | TED | نتناقش مع أصدقائنا، نتصفح على الانترنت، و نبحث في الكتب. |
Bunun hakkında konuşuyoruz ama sohbet birası bile içmiyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن هذا ونحن حتى لم نحتسي جعة محادثة |
Şimdi konuşuyoruz, bence eskiden olduğu şekliyle daha güzeldi. | Open Subtitles | والان عندما تكلمنا اعتقد ان الوضع السابق كان أفضل |
Bunu konuşuyoruz George, çünkü şu yaptığın işten kötü kokular geliyor. | Open Subtitles | نحن نَتحدّثُ عنه، جورج لأن ما تفعله أمر سيء |
Aslinda daha ömrünü doldurmadan reaktörlerin yıkılmasını konuşuyoruz. | TED | نحنُ في الحقيقة نتحدثُ عن تقليص عدد المفاعلات قبل نهاية العمر الإفتراضي لهم. |
Geçen gün sitede bir parmak bulduk hala onun hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | لقد وجدنا ابهاما في احد مواقع العمل ما زلنا تتحدثون عن هذا |