| Doktorumla konuştum ve ağrı olması konusunda endişeli. | Open Subtitles | تحدثتُ إلى طبيبي وهو قلق بشأن بعض الألم. |
| - Karma konusunda endişeli. - Kiliseye giden tanıdıklarımız var. | Open Subtitles | انه قلق بشأن العقاب الدنيوي - ناس نعرفهم يذهبون الى تلك الكنيسة - |
| Herkes nereye gideceği konusunda endişeli. | Open Subtitles | الكل قلق حول أين سيذهبون بعد ذلك |
| Silah konusunda endişeli değilim, tedbir sadece. | Open Subtitles | أنا لست قلقاً بشأن السلاح مجرد إجراء وقائي فقط |
| Evet, Warren ve diğerlerine ne yapacağı konusunda endişeli değilim. | Open Subtitles | صحيح , أنا لست قلقة بشأن مواجهتها لوارين والآخرين |
| - Herkes salmonella konusunda endişeli, değil mi? | Open Subtitles | الجميع قلق من الجراثيم, أليس كذلك؟ |
| Mirasına ulaşman konusunda endişeli miydi? | Open Subtitles | وقالت انها قلقة من أن تضطر الحصول على الميراث الخاص بك؟ |
| Yani sen, işyerindeki insanların uzun yoklukları konusunda endişeli misin? | Open Subtitles | أنت تقلق عن الغياب الطويل للموظفين عن أماكن عملهم ؟ |
| Neyse ne, tamam mı? Bir velet konusunda endişeli değilim. | Open Subtitles | حسناً ,ايا كان , انا لن اقلق بشأن فتى صغير |
| Tarık, Irak'ın Birleşmiş Milletler önündeki saygınlığı konusunda endişeli. | Open Subtitles | (علي) إن (طارق) قلق بشأن سمعة (العراق) لدى الأمم المتحدة |
| - Ayrıca herkes savaş konusunda endişeli. | Open Subtitles | والجميع قلق بشأن الحرب |
| Son zamanlarda neden herkes para konusunda endişeli? | Open Subtitles | لماذا الجميع قلق حول الأموال مؤخرا؟ |
| Mirası konusunda endişeli. | Open Subtitles | قلق حول إرثه. |
| TBİ Ona yapacakları konusunda endişeli değilsen. | Open Subtitles | إلا إن كنت قلقاً بشأن ما ستفعله به |
| Tutuklanma konusunda endişeli değilim. | Open Subtitles | أنا لست قلقاً بشأن الإعتقال |
| Para konusunda endişeli. | Open Subtitles | انها قلقة بشأن المالِ. |
| Hayır. Riley tamamen uyumlu olmamamız konusunda endişeli. | Open Subtitles | لا,(رايلى) قلقة بشأن اننا من الممكن ان نكون غير متوافقان |
| Başka bir alkolikle çıkma konusunda endişeli misin? | Open Subtitles | قلق من مواعدة مدمنة كحول أخرى ؟ |
| Neyse, ona aramızda yaşananları anlattım ve o da işte birbirimizle görüşmemiz konusunda endişeli. | Open Subtitles | على كلّ حال، لقد أخبرتها بما حدث بيننا و هي قلقة من رؤيتنا لبعضنا البعض بالعمل |
| Yani sen, işyerindeki insanların uzun yoklukları konusunda endişeli misin? | Open Subtitles | إذا , أنت تقلق عن الغياب الطويل للموظفين عن أماكن عملهم ؟ |