Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk, böylece programımız diğer hastalık kontrol programlarıyla birlikte koordine edilebilir ve etkili olabiliriz. | TED | ولدينا أيضا العلاقات مع الحكومات لنضمن أن برنامجنا يعمل بتنسيق مع البرامج الأخرى لمراقبة المرض، لكي نكون أكثر فعالية. |
Olayı biz koordine etsek bile Shin Bet bizden gelen emirleri dinlemeyecektir. | Open Subtitles | حتى لو قمنا بتنسيق العمليات فأن شين بيت لا يأخذ الاوامر منا |
Bütün yetkililerin herkesi mahalleden çekmek için koordine olması gerek. | Open Subtitles | علينا التنسيق مع كل ضباطكم لسحب الجميع من الشارع فورا |
Siz sahadayken ihtiyaçlarınızı benim üzerimden koordine ederdi. | Open Subtitles | عندما كنت أنتم في الخارج كانت تقوم بالتنسيق احتياجاتك تجعل ذلك منطقيا |
Çok etkileyici. Hala ayakta. Grup böyle bir şey yapabiliyorsa çok koordine olmalı. | Open Subtitles | مثير للاعجاب ما يزال واقفا لا بد ان هذا الفريق منسق ومنزظم جدا لينجح بهذه الأمور |
Dünya'nın Kahramanları, bu bağlantıyı saldırılarımızı koordine edebilmek için kurdum. | Open Subtitles | أبطال الأرض , لقد قمت بإنشاء هذا التواصل لتنسيق هجومنا. |
bu sayede tüm motorlardan kurtulacak ve bir motorla tüm hareketleri koordine edecektik. | TED | لكي نستبدل كل هذه المحركات بمحرك واحد فقط ونستطيع أن ننسق كل الحركات معاً |
Basit iş kapsamı ötesinde insanların etkinliklerini koordine ettikleri bir koza gibi! | Open Subtitles | فقط الصدفات كي ينسق الشخص نشاطاته خارج سياق العمل المجرد |
İki sorumluluğum vardı, biri lojistik operasyonları koordine etmek. | Open Subtitles | لقد كان لدي مهمتان، أولهما أن أنسق عمليات التعاون |
Neredeyse 200'e yakın kası kusursuz bir şekilde koordine etmek zorunda. Çünkü, eğer koordinasyon kötü olursa düşer veya kötü bir hareket yapmış oluruz. | TED | فهو يقوم بتنسيق حركة 200 عضلة بإتقان، لأنه إذا كان التنسيق سيئًا، سنسقط على الأرض أو تكون حركتنا سيئة. |
Askerlerin lojistik ihtiyaçlarının karşılanmasını koordine edebilir miyim? | Open Subtitles | ربما سأقوم أيضاً بتنسيق الاحتياجات التنظيمية للقوى |
Bir bağlantı subayı bize kurtarma görevi hakkında bilgi verecek ve tahliye planını koordine etmemize yardım edecek. | Open Subtitles | وسيقوم ضابط إتصال أرضى بإخطارنا بمهمة الإنقاذ والمساعدة بتنسيق خططنا |
Bir düzineden fazla yabancı ülkeyle aramayı koordine... etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نُحاول التنسيق للقيام ببحث مع العديد من الحكومات الأجنبية |
Zorluklardan biri bukadar çok robotu nasıl koordine edebileceğinizdir. | TED | هناك صعوبة واحدة كيفية التنسيق بين الكثير من هذه الروبوتات ؟ |
Bu, devletin en yüksek mertebelerinden gelen destekle yapılan koordine askeri bir çabaydı. | Open Subtitles | بالتنسيق مع القوى العسكرية بالدعم من أعلى المستويات في الحكومة |
Havalandırma çıkışı olmayan, tek girişi olan bir oda koordine bir vektör saldırısına karşı koyabilmenin tek yolu. | Open Subtitles | حيث لا وجود لقنوات التهوية و يوجد مدخل واحد هذه هي الطريقة الوحيدة لصد هجوم منسق من حاملي المرض |
Avrupa Birliği Zirvesi'ndeki polis gücünü koordine eden grubun içinde. | Open Subtitles | إنه يعمل ضمن مجموعة لتنسيق جهود الشرطة في المجلس الأوروبيّ |
Destek ekiplerini koordine ediyoruz, planları bağlantı üzerinden yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن ننسق لقوات المساندة، ولدينا خطط فعالة مباشرة |
Şerif istasyonu yerel ve eyalet polisiyle koordine şekilde aramalara devam ediyor. | Open Subtitles | قسم المأمور ينسق بحثه مع شرطة الولاية والشرطة المحلية |
Görevim sivil gemilerin kalkış anahtarlarını bulup, tahliye planınızla kurtarma operasyonunu koordine etmek. | Open Subtitles | عملى أن أحصُل على مفاتيح الإنطلاق للسُفن الموجُودة على الأرض وبعد ذلك أنسق مُهمة الإنقاذ مع خطة إخلائكم |
Bu insanları çalışan olarak işe alabilirsiniz, çalışmalarını sonuç almak üzere koordine edebilirsiniz. | TED | يمكنك توظيف هؤلاء الناس كموظفين، يمكنك تنسيق عملهم يمكنك الحصول على بعض المخرجات. |
Komutanlığın Afganlarla çıkarma senaryolarını koordine etmesi çok uzun sürüyordu. | Open Subtitles | التعليمات تَستغرقُ وقتاً طويلاً لتَنسيق سيناريوهات الانسحاب مَع الأفغان |
Planım onların içine sızarak sizler otele girerken koordine etmek. | Open Subtitles | انا اخطط للتسلل بين صفوفهم انسق المعلومات, بينما انتم تتسللون الى داخل الفندق |
Tony, çok sayıda iletişim koordine ediyorum. | Open Subtitles | (تونى), أنا أنسّق الكثير من الاتصالات |
Evet, Sahil Güvenlik ve Donanma doğrudan koordine ediliyor. | Open Subtitles | نعم ، خفر السواحل و البحرية ينسقون مع بعضهم سيقومون بدوريه في خمسة أميال |
Ta ki, saldırmaya koordine olmaya evrimleşene kadar. | Open Subtitles | لكن لم يلحظ أحد الأمر إلى أن بدأت تهاجم وتنسق وتتطور |
Ben de yer birimlerini koordine edeceğim. | Open Subtitles | وأنا سأنسق القوات الأرضية |