Pek çok insanın kafası Kopmuş. O adam bacağı olmadan yaşayabilir. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الرؤوس المقطوعة هذا المعاق يمكنه العيش بدون قدم |
Fan kayışı Kopmuş. | Open Subtitles | إن حزام المروحة قد تمزق. و كان بدولار وثمانين سنتاً لقد كان جديداً للغاية |
Gövde etrafında çürük muhtemelen spinal travma Kopmuş bir uzuv. | Open Subtitles | كدمات شديدة حول الجذع إصابة محتملة بالعمود الفقري طرف مقطوع |
Olayı bildirmiş, soruştururken bağlantı Kopmuş. | Open Subtitles | وأبلغ عن الأمر، وكان يتحرى الأمر وبعدها انقطع الإتصال |
Yani ayak, vücuttan yanarak Kopmuş, kesilmemiş. | Open Subtitles | مما يعني ان القدم احترقت بعيدا عن الجسم وليست مقطوعة |
Kopmuş parmağını kaba koyduğunda, bakteri oluşmuş, | Open Subtitles | عندما تضع اصبعك المقطوع ذو الشكل الجديد في القذورات، قفاز مليئ بالبكتيريا |
Güvenlik ipi Kopmuş! İndirin. Çabuk. | Open Subtitles | إنقطع حبل الأمان توه, لقد إنقطع حبل الأمان |
Ağaç kabuğuna takılmış Kopmuş deri. | Open Subtitles | سنجاب مجروح؟ جلد ممزق محشور في اللحاء |
Tam düşündüğüm gibi. Ateşleme kablosu Kopmuş. | Open Subtitles | تماماً كما ظننت ،سلك التشغل قُطع. |
Görünüşe göre Kopmuş bacağınızı elinizde tutmuyorsanız tedavi gerekmiyor. | Open Subtitles | كما هو واضح,ان لم تكن تحمل رجلك المقطوعة في يدك فإنك لا تحتاج العلاج |
Muhtemelen Kopmuş kafa davasında birşeyler bulmuş ve onlara-- | Open Subtitles | ربّما علق في جرائم الرؤوس المقطوعة أو فرقة مكافحة العصابات؟ |
Kopmuş elinin yerinde bir kanca vardır. | Open Subtitles | خطاف بدل يده المقطوعة |
Silikon Bay Palmer. Genç bayanın sol implantı Kopmuş. | Open Subtitles | تبين أن الزرع الصدري الأيسر للفتاة قد تمزق |
Ön alt tibiofibular bağ dokusu Kopmuş. | Open Subtitles | مفصل الساق السفلي يعاني من تمزق في اربطته. |
Sonra taşıma bandına geçiyor ama şu huninin altına bakarsanız tamamen Kopmuş. | Open Subtitles | حزام النقل يأخذه خارجًا، وإذا تنظر في أسفل هذا القمع، إنه تمزق بالكامل |
Annesine karşı hiçbir duygusal tepki yok çünkü görme bölümlerinden duygusal bölümlere giden bağlantı Kopmuş. | TED | ليس هناك أي رد فعل عاطفي تجاه أمه لأن السلك من مناطق الرؤية إلى المراكز العاطفية مقطوع. |
İşte kenarı Kopmuş. Verdiğim paranın kenarı eksik olmalı. | Open Subtitles | الطرف مقطوع الورقة التي دفعتها، طرفها مقطوع |
Belki teller Kopmuş olabilir. Burada karadan giden tel yok. | Open Subtitles | ربما يكون الخط مقطوع او شئ ما لا،لا يوجد خطوط أرضيه هنا |
Mekikle olan bağlantımız Kopmuş. | Open Subtitles | اتصلوا بي ... و قالوا أن الاتصال بالمكوك قد انقطع |
Bir denizcinin Kopmuş bacağını bulmak komik mi geliyor? | Open Subtitles | هل تعتقد أن وجود ساق مقطوعة لجندي مارينز على هذه الحالة مضحك |
Tam boşalacakken Kopmuş başın kendisini lanetlediğini hayal eder. | Open Subtitles | وعندما وصل للذروة النشوة الجنسية... بدأ بتخيل رأسها المقطوع... ثم يقوم وجهها بإدانته وشجبه. |
İp Kopmuş. | Open Subtitles | - إنظر لهذا, لقد إنقطع حبل الأمان |
Orası Kopmuş. | Open Subtitles | إنه ممزق في الأسفل |
Yaşam çizgisi kesintiye uğrayıp tamamen Kopmuş ve parçalanmış. | Open Subtitles | ولكن الخط الزمنى قُطع جميعه إلى أجزاء |
- Bu lanet kolan neredeyse yarısına kadar Kopmuş. | Open Subtitles | هذا حزام السرج الملعون قريب جدا ان ينقطع الى نصفين |
Kolu Kopmuş bir hastam var ve kimse o kolu bulamıyor. | Open Subtitles | لديّ مريضة مبتورة الذراع و يبدو أن لا أحد وجد ذراعها |