galaksiyi devraldı ve diğer potansiyel rakiplerinden korktuğu için telsiz yayınını sıkı bir şekilde yasakladı. | TED | قد استولت بالفعل على المجرة، وفرضت كاتم موجات الراديو لأنها خائفة من أي منافس محتمل. |
Departmanında iş arkadaşlarından korktuğu için saldırıya uğraması hakkında yalan söyleyen bir var. | Open Subtitles | هناك شخص في قسمكِ مستعد للكذب بشأن كونه سُرق لأنه خائف من زملائه في العمل. |
O seni, korktuğu için reddediyor. | Open Subtitles | إنه دائماً يرفضك بدافع الخوف وإن لم تحاولي |
Ve hâlâ insanların kendisini tanımasından korktuğu için onlar hakkında çirkin hikâyeler uyduran o çocuk gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | ولازلت تتصرف كذلك الصبي الصغير، تختلق قصصا قبيحة عن الناس لأنك تخشى أن يعرفك أي شخص حقًا. |
10. yaş günümde mumlardan korktuğu için pastamı alaşağı etti. | Open Subtitles | لقد خرب كعكت عيد ميلادي العاشر لأنه كان خائفاً من الشموع |
Erkekler, 'Erkek Arkadaş Katili'nden korktuğu için piyasada bir sürü yalnız çıtır vardı. | Open Subtitles | كان هناك العديد من النساء لأن الرجال كانوا خائفين من مواعدة قاتلة الأصدقاء |
Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. | TED | لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم. |
Kaçırdı, ama sadece korktuğu için kaçırdı. | Open Subtitles | لقد أخذته لكن فقط لأنها خائفة إنها فتاة صغيرة خائفة |
Metresim hamile kalmaktan korktuğu için benimle cinsel ilişkiye girmek istemediği söylüyor | Open Subtitles | عشيقتي قالت بأنها لا تريد ان نمارس الجنس لأنها خائفة من ان تُصبح حُبلى |
Yapabildiklerinden korktuğu için saldırmış Jarvis'e. | Open Subtitles | لقد هاجمه لأنه خائف مما بإمكانه أن يفعله |
O zaten her şeyden korkuyor, solucanlar yiyecek diye korktuğu için kum havuzunda oyun oynamıyor. | Open Subtitles | إنه خائف من كل شيء لا يلعب بصندوق الرمال لأنه خائف من تأكله الديدان |
Ama ablamın orduları ondan korktuğu için savaşacak. | Open Subtitles | ولكن جيوش أختي يقاتلون لأجلها بدافع الخوف. |
korktuğu için öyle tepki veriyor. Hepsi bu. | Open Subtitles | إنها تتصرف بدافع الخوف هذا كل شيء |
Ve hâlâ insanların kendisini tanımasından korktuğu için onlar hakkında çirkin hikâyeler uyduran o çocuk gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | ولازلت تتصرف كذلك الصبي الصغير، تختلق قصصا قبيحة عن الناس لأنك تخشى أن يعرفك أي شخص حقًا. |
Dukakis'e onunla tanıştığım zaman mayo giymekten korktuğu için yüzmekten kaçtığını söyleyeceğim demiştim. | Open Subtitles | قلتها لـ(دوكاكس) عندما قابلته وسأقولها لكم لا تتجنب السباحة فقط لأنك تخشى إرتداء بذلة السباحة |
O şahinden korktuğu için hiç kasabaya gelmezdi. Artık gelebilir | Open Subtitles | لم يأتي للبلدة لأنه كان خائفاً من الصقر ولكنه ربما يأتي الآن |
Çünkü diğerleri seninle imzalamaktan korktuğu için mi? | Open Subtitles | هل هذا لأن الآخرين خائفين من التوقيع معك؟ |
Lordum, oğlunuz bu suçlamaları benimle dövüşmekten korktuğu için yaptı, | Open Subtitles | ملكى ، أذا اطلق ابنك تلك الاشاعة خوفاً من أن يقاتلنى |
Ama size Jeremy Geist'ın bu barın dışında yasadışı silah satan bir çeteyi soruşturduğunu söylersem sadece bir kişi korku ifadesi gösteriyor o da yakalanmaktan korktuğu için. | Open Subtitles | لكن حينما أخبركم أنّ (جيرمي غايست) كان يُحقق في عصابة تبيع أسلحة غير قانونيّة خارج هذه الحانة، هُناك شخص واحد فقط سيُظهر تعابير خوفٍ... ذاك هُو الشخص الخائف من التعرّض للإعتقال. |
Danny, belgeler ve vizeler yüzünden, onu elinden alacaklarından korktuğu için, çocuk ilk yıllar yaşamını hep... | Open Subtitles | دانى كان يخاف ان ياخذوه منه بسبب الاوراق ووثائق الميلاد ولهذا عاش الصبى سنوات طفولته الاولى مختبئ |
Baban, güçlerinden korktuğu için sana söylememiş. | Open Subtitles | لم يقل لك أباك هذا لأنه كان خائفا من قواك |
Belki de arkadaşımla evleneceğini bana söylemeye korktuğu için üzgün de olabilir. | Open Subtitles | أو قد يبدو حزيناً لأنه يخشى أن يخبرني بأنه سيتزوج صديقتي. |
Birilerinin orda olduğundan korktuğu için asansörü bile kullanmazdı. | Open Subtitles | لم تكن تركب المصعد لأنها تخشى أن تركب مع شخص ما |
Bu iğrenç cinayette suçlu olduğu için değil, korktuğu için kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | ليس محاولة للهرب أو لأنها مذنبة في هذه الجريمة بل لأنها خافت على حياتها |
Ülkemiz Soğuk Savaş'ı... bu silahları Amerikalılar'a karşı kullanmaktan korktuğu için kaybetti. | Open Subtitles | بلادنا خسرت الحرب الباردة لأنها كانت تخشى إستخدام هذه الأسلحة ضد الأمريكيين |