Yaptığın korkunç şeyi, bana söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أعني، يمكنكِ أن تخبرني عن هذا الشئ الفظيع |
Gözlerinde bu korkunç şeyi görüyorum. | Open Subtitles | أرى ذلك الشئ الفظيع "فى عيونك "جودا بن هور |
Bu korkunç şeyi kim yapmış olabilir? | Open Subtitles | هل لديك أية فكرة عن من يمكن أن يكون قد فعل هذا الشيء الفظيع ؟ |
Ve ilk defa yıllar önce yaptığım korkunç şeyi görüyorum. | Open Subtitles | ولأول مرة أرى الشيء الفظيع الذي أقترفته طوال كل تلك السنوات المنصرمة |
Kaskı, o korkunç şeyi kontrol eden insan takıyor. | Open Subtitles | خوذ يرتديها البشر ليتحكموا في هذا الشيء المروع إنها تقرأ عقولهم |
O korkunç şeyi bir daha dinleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع مطلقاً أن أسمع ذاك الشيء المروع مجدداً |
İçindeki bu korkunç şeyi yenmeyi başarırsan, yanına geleceğim. | Open Subtitles | يوم تتغلب على هذا الشىء الرهيب داخلك سأكون فى انتظارك |
Bu korkunç şeyi yapacağınıza inanamıyorum! | Open Subtitles | أعطني هذا ! لا أصدق أنه بإمكانك فعل هذا الشيء المخيف |
Kim yapar ki bu korkunç şeyi? | Open Subtitles | من كان ليفعل مثل هذا الشئ الفظيع ؟ |
"Bu korkunç şeyi oğlumun yaptığına inanamıyorum." | Open Subtitles | "لا أستطيع أن أصدق أن ابني فعل ذلك الشيء الفظيع" |
Bu korkunç şeyi çıkaralım. | Open Subtitles | لننتزع ذلك الشيء المروع |
Tanrım, bu korkunç şeyi ona yaptım. | Open Subtitles | - أنا أخنقك؟ بحق الله، يا الفي، أنا فعلت هذا الشىء الرهيب حقاً تجاهه |
Buradaki korkunç şeyi görüyor musun? | Open Subtitles | أترى ذاك الشيء المخيف هناك؟ |