Hapiste olmak korkunç birşey olmalı. | Open Subtitles | أعنى... أن تكون مسجوناً لابد أنه شيء فظيع |
Aynı yarış boyunca, korkunç birşey olduğunda, arkadaşım Milhouse liderliğe gidiyordu! | Open Subtitles | طوال ذلك السباق، كان صديقي (ميلهاوس) في الصدارة، وفجأة حدث شيء فظيع |
İsa'nın başına korkunç birşey gelmesi. | Open Subtitles | - شيء فظيع حدث للمسيح |
Ölü bir şeyin ölü gibi davranmasından daha korkunç birşey ne olabilir ki. | Open Subtitles | لا يوجد شيء الشائعات المروعة من شيء ميت التظاهر ليكون القتلى التي قد عاد من بين الأموات. |
korkunç birşey. | Open Subtitles | شيء رهيب |
korkunç birşey oldu! | Open Subtitles | لقد حدث شيء فضيع. |
Ne korkunç birşey. | Open Subtitles | شيء فظيع |
- korkunç birşey... | Open Subtitles | - شيء فظيع - |
korkunç birşey! | Open Subtitles | شيء رهيب! |
korkunç birşey oldu! | Open Subtitles | شيء فضيع! |