ويكيبيديا

    "korkutmak için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإخافة
        
    • لتخويف
        
    • لإخافتي
        
    • ليخيف
        
    • لإخافتنا
        
    • ليخيفني
        
    • لإخافتك
        
    • لإخافتها
        
    • لتخيف
        
    • لاخافة
        
    • لإخافتكم
        
    • لأخافة
        
    • لتخيفنا
        
    • تخويفيّة
        
    • لكي اخيفك
        
    Keşke bütün vaktimi Sarah Wallis'i korkutmak için kağıttan pipiler yapmakla harcamak yerine anaokulunda sanat eğitimi almış olsaydım. Open Subtitles لو اهتممت قليلاً بحصص الروضة الفنية عوضاً عن أن أصرف وقتي كله في صناعات أشكالٍ ورقية لإخافة سارا ويليز.
    Çömez Avcısı gerçekte yoktur. Bu sadece çömezleri korkutmak için uydurulmuştur. Open Subtitles صائدوا الطلاب الجدد ليسوا حقا موجودين إنها خرافة لإخافة الطلاب الجدد
    Kafiriler komşularını korkutmak için koymuş. Open Subtitles وضعهم الكافيرستانيون هناك لتخويف الجيران
    Beni korkutmak için sözden daha fazla şey gerekir. Open Subtitles سيتطلب الأمر أكثر من الكلام لإخافتي اليوم
    İçine bakılmasın diye korkutmak için bir blöf olabilir. Open Subtitles و إنه مجرد هراء ليخيف أي أحد من أن يلقي نظرة بداخلها
    Diktatörlerin bizi korkutmak için kullandığı o cezalar istediğimizi almak konusunda bize engel olmamalı. TED والعقوبات التي يضعها الديكتاتوريون لإخافتنا يجب ألا تمنعنا من أن نصل للذي نريده.
    İnsanları korkutmak için film yapılmasını yasaklamalılar bence. Open Subtitles ليس من المفروض أن يسمحوا بعمل . أفلام فقط لإخافة الناس
    Pusuya düşme korkusu ile zenci köleyi, Kızılderilileri korkutmak için soyduk. Open Subtitles خشية الكمين، عرينا العبد الزنجي، لإخافة الهنود
    Pusuya düşme korkusu ile zenci köleyi, Kızılderilileri korkutmak için soyduk. Open Subtitles خشية الكمين، عرينا العبد الزنجي، لإخافة الهنود
    Bu korkuluklar insanları korkutmak için. Sen korkmadın, değil mi? Open Subtitles هذه الفزاعات هي لإخافة الناس هل أنت خائفة؟
    Yenilikçi tarihçiler, bombayı Rusları korkutmak için attı diyorlar. Open Subtitles ويقول المؤرخون الآن إنه أسقط القنبلة لإخافة الروس,كفى هراء
    Evet, ama bu küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş bir tanesi. Open Subtitles حسناً , نعم , لكن هذه كِتبت لإخافة الأطفال
    Seni korkutmak için saklanmıştım, ama uyuyakalmışım. Open Subtitles مغفو أنا ولكن لكم لتخويف هنا مختبئا كان أنا
    Bu midyenin etli mantosunun olağandışı titreşimi onu yemeye çalışan balıkları korkutmak için olabilir. Open Subtitles ربما هذا النبضِ الإستثنائيِ هو وسيلة دفاع الكلامز السمينةَ لتحذير او لتخويف الاسماك المفترسة لكن لا أحد يَعْرفُ حقاً
    Eğer bunu beni korkutmak için yaptıysan, başardın. Open Subtitles إن كنت تفعل هذا لإخافتي فقد وصلت لما تريد
    Letitia'yı arkadaşlarının önünde korkutmak için silahını ateşliyor. Open Subtitles ،أطلق النار، ليخيف "ليتيشا" أمام أصدقائها
    Tamam, sence bunu komik olduğunu düşündükleri için mi yoksa bizi korkutmak için mi yapıyorlar? Open Subtitles حسناً، هل يفعلون ذلك لأنه يبدو أمر ممتع أو يفعلونه لإخافتنا فحسب؟
    Yaşadığım onca şeyden sonra, beni korkutmak için daha fazlası lazım. Open Subtitles يتطلب الأمر أكثر من ذلك ليخيفني بعد ما مررت به
    Ben de seni korkutmak için yatağına koydum ve sonra aşağıya indi. Open Subtitles ومن ثم وضعتها أنا لإخافتك وفجأة أصبحت فيالقبو.
    Leslie'yi korkutmak için bardan çıkmasını bekliyordum ama siz geldiniz. Open Subtitles كنت منتظر , ليزلي لمغادرة البار لإخافتها ثم ظهرتم أنتم
    Söylediği şeyleri Kinyazi'yi ve Doğu Sudan ordusunu korkutmak için kullan. Open Subtitles أنها أحرجتك في موضوع الحرب يمكنك استغلال ما قالته لتخيف كينيازي
    Kampa saldıran adamları korkutmak için kullandı. Open Subtitles استخدمها لاخافة الرجال الذين هاجموا المخيم.
    Bugün hapishane hakkında güzel sözler duydunuz ama ben burda sizi oradan korkutmak için varım. Open Subtitles كان هناك الكثير من الكلام المضحك حول السجن اليوم لكن أنا هنا لإخافتكم منه مباشرة
    Bu saçma. Karameladan yoksun bu çocukları korkutmak için 50 yıl bekledim. Daha bekleyemeyeceğim. Open Subtitles هذا سخيف , لقد أنتظرت خمسون عاماً لأخافة هؤلاء الأطفال لا أستطيع الأنتظار أكثر من هذا
    Allison Kanlı Mary'i gören birini tanıdığını söylediğinde, bizi korkutmak için yalan attığını düşünümüştüm. Open Subtitles عندما قالت أليسون أنها تعرف شخصاً رأى ماري الدموية ظننت أنها تكذب لتخيفنا
    - KAN GRUBU - YAKINI - Hepsi korkutmak için. Open Subtitles إنها مجرّد تكتيكات تخويفيّة
    Çünkü seni korkutmak için o sesi duvardan doğru ben yapıyorum. Open Subtitles هذا لأنني كنت اصرخ من خلف الجدار لكي اخيفك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد