Denedim, ama biliyorsun ki tanık Koruma programında olmam... işimi zorlaştırıyor. | Open Subtitles | حاولت, لكن تعرفين .. كوني في برنامج حماية الشهود يجعلني قلق |
Annem, burada kalmamın benim bekâret Koruma programım olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | امي تعتقد ان هذا مثل وضعي في برنامج حماية العذرية |
Tanık Koruma programında da güvende değilim ama en azından evden iyidir. | Open Subtitles | لست بمأمن في برنامج حماية الشهود أيضاً، لكنّي أفضّل تجربة حظوظي هناك. |
Yani Yapı Koruma'da ya da temizlik ekibinde çalışanlardan... dişinde elmas olan varsa, o bizim adamımız. | Open Subtitles | إذن ، إذا كان هناكَ شخص ما في المحافظين على المبنى أو طاقم التنظيف لديه ألماس في أسنانه... فهذا هو رجلنا |
Ben Federal'im. Ve korumam gereken tanık Koruma programında birisi var. | Open Subtitles | انا مارشال ويجب علي الوصول الى شخص في برنامج حماية الشهود |
Binici, kendisine katır bulmak için Tanık Koruma Programı veri tabanına sızdı. | Open Subtitles | الراكب دخل لقاعدة بيانات برنامج حماية الشهود لديه إسطبل ضخم من البغال |
Memur bey, beni tanık Koruma programına koyarsanız her şeyi anlatırım! | Open Subtitles | أيها الضابط إذا وضعتني ضمن برنامج حماية الشهود سأخبرك بكل شيء |
İnsanlar, ilave şekerlerin yarısını bu içeceklerden ve abur cuburdan alıyor, o nedenle şeker yalnızca görünürde saklanıyormuş gibi gelebilir, fakat şahit Koruma programındaki kişi gibi, diğer yarısı en az şüpheleneceğiniz yerlerde saklanıyor. | TED | يحصل الناس على نصف السكر الفائض لديهم من هذه المشروبات والحلويات، لذا قد يبدو أن السكر يختبئ في العلن، لكنه وكشخص في برنامج حماية الشهود، فالنصف الآخر مخبأٌ في أكثر المناطق التي لا تتوقعها. |
Tanık Koruma Programı fena değildir. | Open Subtitles | إسمع , برنامج حماية الشهود ليس سيئاْ جداْ |
Ben Tanık Koruma Programı'ndan bir Birleşik Devletler subayıyım. | Open Subtitles | انا مارشال الولايات المتحدة مع برنامج حماية الشهود |
Jimmy ise... sadece beş yıl yemiş ve .. -Tanık Koruma programını... reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | وجيمى حبس خمس سنوات وديف اخبرنى انه لم يوافق على برنامج حماية الشهود |
Jimmy sadece 5 yıl aldı ve Dave bana, tanık Koruma programını reddettiğini söyledi. | Open Subtitles | وجيمى حبس خمس سنوات وديف اخبرنى انه لم يوافق على برنامج حماية الشهود |
Evet han'fendi, hiçbir şey bu adamı oğlunuzu bulmaktan alıkoyamaz. O yüzden ailenizi tanık Koruma programına alıyoruz. | Open Subtitles | ذاك المجرم لن يوقفه شيء في سبيل قتل ابنك أنتم جميعاً ستكونوا تحت برنامج حماية الشهود |
Koruma duvarını kaldırınca veri bankasını indireceğim. | Open Subtitles | عندما تعطّل برنامج حماية الشبكة أنا سأحمّل قاعدة البيانات |
Onu değil, babasını. Tanık Koruma programındalar. Kaçtılar. | Open Subtitles | لست أبحث عنها بل والدها كانا ضمن برنامج حماية الشهود ثم هربا |
Eğer mahkemede şahitlik yaparsa devletin şahit Koruma programına alırız. | Open Subtitles | وإن أدلى بشهادته، سنجد طريقة لإدخاله برنامج حماية الشهود |