Benim bayan penguen olarak görevim penguenleri korumak adına toplumu bilinçlendirmek ve maddi kaynak oluşturabilmektir. | TED | فمهمتي كراعية للبطاريق هي التوعية وجمع التبرعات لحماية البطاريق |
Şu anda bu tutkuya tüm ulusu korumak adına devam ediyorum. | Open Subtitles | و الآن انا أتابع هذا الشغف لحماية الأمة كلها |
Sen ülkeni korumak adına içgüdülerinle hareket ettin. | Open Subtitles | لقد كنت تتبع حدسك لحماية الدولة، مثلي تماما |
Ülkeniz bu davada bize sırt çevirdi, ama sizler özgürlüğü korumak adına cesur bir adımla bu savaşa katılmaya gönüllü oldunuz. | Open Subtitles | بلدكم أدارت ظهرها لهذا النزاع و لكنكم بشجاعة تطوعتم للإنضمام إلى القتال للدفاع عن الحرية |
Onu korumak adına yalan söyleyebilirdim, ama söylemedim. | Open Subtitles | - كان بإمكاني الكذب لحمايته - |
Kendisini ve ailesini korumak adına, o herifi vurduğu ortada ve bundan pişman değil. | Open Subtitles | فمن الواضح أنّها قتلت هذا الرجل لحماية نفسها وعائلتها ولم تأسف لذلك. |
ÜIkemi korumak adına bazı insanlardan feragat etmeliyim. | Open Subtitles | إذن علينا التضحية ببعض الناس لحماية بلدي. |
Her birinizin, sevdiklerinizi korumak adına yapacağınız şeyin aynısını yaptım. | Open Subtitles | فعلت ذات ما كنتم لتفعلونه جميعًا لحماية الأحبّاء إليكم |
Masumları korumak adına isimler değiştirilmiştir... 4.çeyrekte eşitlik bozulmadı. | Open Subtitles | وقد تم تغيير أسماء لحماية الأبرياء. لذا بدأت الربع الرابع مع كلا الفريقين في دوامة. |
Bu şehirde yaşayan insanları korumak adına bana yetki verildi. Bunu yapabilmek için anahtara ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنّي مفوّضة لحماية بشر هذه المدينة، أحتاج المفتاح لأفعل ذلك. |
Tüm online saldırıların zarar verildiğini düşündüklerini korumak adına azılı bir istek ifade ediyor. | Open Subtitles | كل هجماتك على الشبكة الألكترونية تعكس عن رغبة شرسة لحماية هؤلاء الذين تعتقدين بأنهم قد تعرضوا للأذى |
Köyü korumak adına hatta Akatsuki'de casusluk bile yaptı. | Open Subtitles | وتسلل إلى الاكاتسكي كجاسوس لحماية القرية |
Kimsenin umurunda olmayan şeyleri korumak adına onca para harcarlar. | Open Subtitles | لقد أنفقوا كل ذلك المال لحماية أشياء لا يبالي بها أحد |
Uzaylı şehrini batırmak belki de değer verdiğim insanları korumak adına yaptığım ilk sağduyulu hareket. | Open Subtitles | إغراق المدينة الفضائية ربما هو أول شيء صحيح فعلته لحماية الناس الذين أهتم لأمرهم. |
Kendimi korumak adına gaz maskesi taktığım için hayatta kaldım sadece. | Open Subtitles | أنا فقط نجوت لأنني كان لدي قناع غاز لحماية نفسي |
Tom'u biliyordun geri gelirse, görev gücünü korumak adına onu bırakacaklarını biliyordun. | Open Subtitles | لقد عرفت بخصوص توم إذا عاد سيبرؤونه لحماية القوات الخاصة |
Yabancı ülkeler de diplomatlarını korumak adına silahlanırlar. | Open Subtitles | والدول الأجنبية ستتخّذ إجراءاتٍ لحماية دبلوماسيّيها؛ |
Gizlilik bazı vakalarda hukuka uygundur kaynakları korumak ya da ulusal güvenliği korumak adına fakat gizlilik ile uğraşırken, onun arkasına saklanmayalım bahane olarak kullanılmamalı açıklanması gerekenler için biliyorsun açıklamalısın ya da Amerikalıların sonunda görmeye ihtiyacı olur. | Open Subtitles | السرية مازالت لها مبرراتها في بعض الحالات لحماية المصادر وحماية الأمن القومي لكن عندما نتعامل مع السرية لا تتخفي ورائها |
Beni öldürmek sana bir şey kazandırmaz. Saygınlığını korumak adına bir adamı öldürebileceğini göstermiş oldun. | Open Subtitles | قتلي لن يساعدك لقد أظهرت بأنك ستقتل رجلاً للدفاع عن فخرك |
Ülke güvenliğini korumak adına 3 yönetim ve 6 savaş tecrübe ettiğim görev. | Open Subtitles | نفس العمل الذي مارسته خلال ثلاث إدرات وستة حروب للدفاع عن أمننا القومي، وأؤكد لكم أننا لسنا في مأمن. |
Bu yüzden mi geçen gece onun şerefini korumak adına kavgaya girdin? | Open Subtitles | لهذا السبب دخلت في مشاجرة في ليلة أخرى للدفاع عن شرفها? |
Ve bunu korumak adına her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | -وسأفعل كل ما بوسعي لحمايته |