Ve sadece 29 numaralı otobüsü kovalardı. | Open Subtitles | لم يكن يطارد الحافلات التي تحمل رقم أكبر من 29 |
Kapıyı ne zaman açsam, bir çıt sesi dahi çıksa dışarı fırlayıp karşıya geçer ve arabaları kovalardı. | Open Subtitles | في كل مرةٍ كنتُ أفتح الباب , حتى قليلاً كان ينطلق خارجاً , يعبر الشارع , يطارد السيارات |
Soruşturma memurları gerçek suçluları kovalardı. | Open Subtitles | وارنت كان يطارد المجرمين الحقيقين |
Rakunlar arka bahçemize girmeye çalıştığında annem onları bir süpürgeyle kovalardı. | Open Subtitles | لو حاولت هذه الحيوانات الدخول لبيتى لطاردتهم أمى بالمكنسة |
Rakunlar arka bahçemize girmeye çalıştığında annem onları bir süpürgeyle kovalardı. | Open Subtitles | لو حاولت هذه الحيوانات الدخول لـ"بيتي" لطاردتهم أمي بالمكنسة |
Babam kocamı bunlardan biriyle kovalardı. | Open Subtitles | أبي كان يطارد أمي بإحدى هذه |