Sonradan duvar koymak için gidip 600.000 pound daha harcadılar. Şu açık sınıf çılgınlığa artık bir son verelim, lütfen. | TED | كان عليهم أن يعودوا وينفقوا 600,000 جنيه لوضع الجدران. دعونا نوقف هذا الجنون لفصول دراسية بفضاء مفتوح، على الفور رجاء. |
Fark etmediğimiz şey ise, ne kadar çok insanın hazır olduğu ve ön yargılarını kenara koymak için beklemesiydi. | TED | الشيء الذي لا ندركه هو كم عدد الناس الذين استعدوا وانتظروا لوضع التحيز جانبًا. |
Bizi bu işe bir nokta koymak için zorluyorsunuz. | Open Subtitles | تجبرنا لوضع النقطة على هذه. للقيام ببعض التغييرات الصعبة. |
O zaman belki... Belki de biraz izin alsam iyi olur. Bunları yoluna koymak için bir kaç gün. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن آخذ بضعة أيام للراحة ربما سآخذ إجازة قصيرة لترتيب أموري |
Eve geldim, Dükkandan gelen bahşişlerimi koymak için kavanozu açtım. | Open Subtitles | لقد أتيت الى المنزل ثم فتحت العلبة لأضع الإكراميات التى أخذتها |
Neil, kendini bayağı bayağı evinde hissederken, Jay de, cinsel organıyla köpeği arasına biraz mesafe koymak için bir plan yapmıştı. | Open Subtitles | ,بما أن نيل وجد نفسه في البيت بشكل جيد ,جاء جاي بخطة ما ليضع بعض المسافة بين أعضاءه الجنسية و الكلب |
Çalışma masamın üzerine koymak için küçük bir parça alacağım. | Open Subtitles | أريد أن آخذ قطعة صغيرة لأضعها على مكتبي في العمل |
Eh, Tjhezwa ikinci ekranda koymak için, olacak İkinci Ekrana verin | Open Subtitles | حسناً، تجهزوا لوضعها على الشاشة الثانية، سوف نضعها على الشاشة الثانية |
Hiçbir şey. Tüm elektronik zımbırtılarını koymak için bir yere ihtiyaçları vardı ben de senin şu bilimci şeylerini ne kadar çok sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لا شيء ، احتجنا مكان لوضع الدوائر الكهربائية ، وأعرف كم تحبين العلم |
Dumbledore'nin izniyle eski tavuk kümesine küçük bir tılsım koymak için çıkmıştım. | Open Subtitles | كنت عند دمبلور بأعلى أخذ الأذن لوضع تعويذة حول بيت الطيور |
Peniden çeyrekliğe kadar her türlü para koymak için kutusu vardı. | Open Subtitles | و فتحة لوضع النقود الفضية يمكن وضع أيّ عملة فضية فيها من القرش إلى الربع دولار |
Burası benim küllerimi koymak için de iyi bir yer olacak, tamam mı? | Open Subtitles | هذا سيَكون مكان جيد لوضع رمادي أيضاً، صحيح؟ |
Makyaj malzemesi koymak için birebir. | Open Subtitles | والسروال به جيوب كبيرة جداً مما يكون مثالياً لوضع مساحيق التجميل |
Patlayıcıyı koymak için iyi bir seçenek. | Open Subtitles | لوضع تلك المادّة المتفجّرة هذا كان خيار جيد |
Bazı şeyleri yoluna koymak için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّي بحاجة لبعض الوقت لترتيب أموري القانونيّة. |
İşleri yoluna koymak için biraz uzak kalmaya ihtiyaçları olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنهم كانوا بحاجة لبعض المساحة لترتيب الأمور. |
Bazı işleri yola koymak için biraz daha zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | احتاج لبعض الوقت لترتيب الامور |
Arabaya binene kadar, keki çantasına koymak için beklememiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | انا اعتقد أنني يجب أنتظر لأضع الكب كيك في الشنطة التي على شكل كب كيك حتى نخرج من السيارة |
Bu çiçekleri koymak için su bulacağım. | Open Subtitles | انصت، سأذهب لإيجاد بعض الماء لأضع الزهور فيه |
Yer altındaki laboratuvarına, taşlaşmış ahşap koymak için çok zahmet çekmiş olmalı. | Open Subtitles | كان ليتحمل الكثير من المشقة ليضع خشباً متحجراً في مختبر تحت الأرض. |
Ofisime koymak için işe yaramaz bir fotoğrafımı istiyorum. Cüzdanımı alana kadar bekleyebilir misin? | Open Subtitles | بالمناسبة أريد صورة لي، خليعة و ضخمة لأضعها بمكتبي. |
Sabahı kızın saçlarına koymak için çiçek toplamakla geçirdi CJ. | Open Subtitles | لقد أمضى الصباح في تجميع الزهور البريّة لوضعها على شعرها (سي جي ) |
Sonraki Guardian beri henüz doğmuş değil, ve ölü ile, her şeyi geri koymak için etrafında kimse olmayacak. | Open Subtitles | بما أن الحارسة الأخرى لم تولد بعد ، و أنت ميتة . لن يكون هناك أحد ليعيد كل شيء كما كان |
Menüne maymun beyni koymak için fazla aceleci mi davrandın? | Open Subtitles | أظنك لن تتسرع مجدداً لتضع قرداً على قائمة الطعام ؟ |
Reis Deleware bu süreyi, işleri yoluna koymak için değerlendirdi. | Open Subtitles | لذلك، يستخدم رئيس ولاية ديلاوير التي الوقت في محاولة لجعل الأمور في نصابها الصحيح، |