| Bu çocukları kesin olarak, bulunmaları gereken yere koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أنه الوقت لوضع هؤلاء الأطفال في مكانهم , بشكل نهائي |
| Tepelerine biraz kar koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | انه الوقت لوضع بعض الثلج على جبالك. |
| Tepelerine biraz kar koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | انه الوقت لوضع بعض الثلج على جبالك. |
| Belki bazı kurallar koymanın zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لوضع بعض القيود |
| Pekâlâ, bence Sör Walter Raleigh'i kutusuna geri koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | اعتقد انه حان الوقت لوضع السيد (والتر رالي) مجدداً في الحمام |