Niye ateş etmeden önce çocuğun başının altına yastık koymuşlar? | Open Subtitles | لقد وضعوا وسادة تحت رأس الفتي حتي يطلقون عليه النار |
Hatta penisini de koca bir kavanoza koymuşlar. Bunu neden yapmışlar ki? | Open Subtitles | وحتى إنهم وضعوا قضيبه في جرة كبيرة ، لِمَ كل هذا ؟ |
Bakın Bay Docherty, ne düşünceliler. Bizim için minder koymuşlar. | Open Subtitles | انظر سـيد دوشرتي ، انها رحلة رائعة وايضا وضعوا الوسـائد |
Şuna bak. Yuvarlak bir hamurun üstüne kaşar koymuşlar. Çok eğlenceli olacak. | Open Subtitles | أنظري إلي ذلك,إنهم يضعون الجبنة حول الجبز الأمر سيكون كبيراً |
Yıllarca peşinden koştuğu azılı suçlularla birlikte New York Hapishanesi'ne koymuşlar. | Open Subtitles | وضعوه في الإتهام مع كل هؤلاء المجرمين وتم مطاردته كل تلك السنين |
Yanlışlıkla benim posta kutuma koymuşlar galiba. | Open Subtitles | لا بد أنهم وضعوها في صندوق البريد خاصتي بالخطأ |
Kuyusuna gübre koymuşlar, avukatlarla konuşturmuşlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا له السماد فى بئر الماء واضطروه الى اللجوء للمحامين |
Düğün için bir sürü para harcamışlar, ve damadın fotoğrafını koymuşlar. | Open Subtitles | لقد أنفقا الكثير علي المراسم و وضعوا صورة العريس للعرض |
Sanki ağzına bir sürü demir para koymuşlar gibi değil mi? | Open Subtitles | طعمها مثل من وضعوا باقة من القضبان في فمّك ، أليس كذلك ؟ |
Fazladan bir kimlik denetim katmanı koymuşlar. | Open Subtitles | ليس بعد، لقد وضعوا مستويات أخرى من التوثيق في السيرفر |
Yanlışlıkla onun yerine sıcak çikolata koymuşlar. | Open Subtitles | أخطأوا و وضعوا الشيكولاتة الساخنة بالجهاز |
Bebeğim, biber koymuşlar mı kontrol et. Sevmediğini biliyorum. | Open Subtitles | عزيزي، أكّد عليهم ألا يضعوا البصل تعرف كيف ستصبح إن وضعوا |
Şu parklara bir sürü spor aletleri koymuşlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا العديد من الأجهزة الرياضية فى المتنزهات وأمتطى عليها نساءٌ ضخام البنية |
Burayı iki kez havaya uçurmaya yetecek C-4 koymuşlar. | Open Subtitles | وضعوا فيه كمية من المتفجرات تكفي لتدميره مرتين |
Prenses'in çorbasına soğan koymuşlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا الكراث في حساء الاميرة, اجلب المصعد ليّ |
Dolabıma kamera, fiyat tabancama da mikrofon koymuşlar. | Open Subtitles | لقد وضعوا كاميرا إنترنت في خزانتي لقد وضعوا أجهزة تصنت في مسدس أسعاري |
Ama üstlerine küçük Latin harfleriyle işaretler koymuşlar acayip deli oldum! | Open Subtitles | لكن حينما يضعون عليها لافتات صغيرة بأسماء لاتينية تجعلني أرغب في إيذاء نفسي |
Bil bakalım son anda gelen düğün hediyelerini nereye koymuşlar? | Open Subtitles | احزر اين يضعون الهدايا المتاخره للزفاف ؟ |
Paketi içeri getirip ağacın altına koymuşlar... parti sona ermiş, yatağa gitmişler. | Open Subtitles | إذًا، جلبوا الطرد إلى الداخل، وضعوه تحت الشجرة. انتهت الحفلة، ذهبا إلى فراشهما. |
Yanlışlıkla benim posta kutuma koymuşlar galiba. | Open Subtitles | لا بد أنهم وضعوها في صندوق البريد خاصتي بالخطأ |
İşte bu parlamayı sağlayan geni yani biyolüminesens genini alıp memeli hücrelerine koymuşlar. | TED | حسنا، لقد أخذوا تلك الجينة، تلك المورثة الضيائية الحيوية، ووضعوها في خلايا ثدية. |
Gümrük ve İç Güvenlik Teşkilatı sandığa el koymuşlar. Interpol JFK Havaalanına doğru yola çıkmış. | Open Subtitles | الجمارك والأمن الداخلي قد صادروا الصندوق، الشرطة الدوليّة في طريقها إلى المطار. |