ويكيبيديا

    "krize" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أزمة
        
    • الأزمات
        
    • للأزمة
        
    • على ان الأزمة
        
    • بأزمة
        
    • الأزمه
        
    • الازمة
        
    • لأزمات
        
    • أزمه
        
    Bu yalnızca fiziksel benzerlik yaratmıyor, sosyal benzerlik de yaratıyor, çünkü bu binaların inşası daha pahalı ve dünyanın her yanında şehirlerde parasal bir krize yol açıyor, buna Vancouver gibi yerler de dâhil. TED وذلك لا يخلق تشابه بالشكل، فحسب، بل انه يخلق تماثل اجتماعي، لأن هذه المجمعات ذات تكلفه أعلى، و ساعدت على خلق أزمة أزمة بأسعار معقولة. في مدن حول العالم، بما في ذلك مدينة فانكوفر
    Yalnızca bir davranışsal krize girerlerse, dikkatimizi çekerler. TED وكثيرًا ما لا يحصلون على اهتمامنا إلا إذا وصلوا إلى أزمة سلوكية.
    Bununla birlikte, ekonomik ve hisse senetlerinde büyük bir krize yol açacaktı. TED وسيصاحبها، أزمة إقتصادية وانهيار كبير في بورصات الأسهم.
    Bu okul krize bağımlı olduğu için aşırı tepki veriyorsunuz. Open Subtitles أنتم تبالغون بردة فعلكم لأن هذه المدرسة مدمنة على الأزمات
    Bence insanlar bir farklılık yapmak istiyor, ama sadece bu krize bir çözüm olup olmadığını bilmiyorlar. TED أعتقد أن الناس يريدون أن يحدثوا فرقًا، لكنهم فقط لا يعلمون إن كانت هناك أي حلول للأزمة.
    Bakanlık, Afganistan'daki krize ve Open Subtitles وزارة الشؤون الخارجية... أصرّت اليوم على ان الأزمة في أفغانستان
    Yedi yıldan sonra çiftler krize girer. Open Subtitles لَكنَّه ما كَانَش كافي بعد 7 سَنَواتِ يَمْرُّ الأزواجُ بأزمة
    Bu krize barışçı çözümler aranmalı. Open Subtitles والحل السلمي لهذه الأزمه هو الذى يجب وضعه فى الإعتبار
    Şimdi geriye dönüp krize nelerin yol açtığını inceleyelim, çünkü tüketiciler, yani hepimiz, bu problemin ortaya çıkmasında büyük bir rol oynadık. TED لنعد للوراء ونبحث عن سبب الازمة في الحقيقه سبب هذه الازمه اننا نحن المستهلكون ساهمنا بجزء كبير من المشكلة من خلال حياتنا اليوميه.
    Batı'nın dikkati Avrupa'dan çok uzakta başka bir krize yönelmişti. Open Subtitles انحرف انتباه الغرب نحو أزمة أخرى بعيدة عن أوروبا
    Senin krizden krize girmeni izlerken... ne kadar sinirlendiğimi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين كم أصبح عصبياً وأنا أراقبك تذهبين من أزمة إلى أزمة؟
    - HARRIS'e İtirazı ...bir anayasal krize sürükleyeceğine dair derin ve ebedi bir endişem vardır. Open Subtitles إلى أزمة دستورية ليس لها مثيل وغير ضرورية.
    Orta Doğu'daki krize son vermek için Meksika Çölü'nün tam ortasına Jarusalem'in bir kopyasını inşa edeceğim. Open Subtitles سأحل أزمة الشرق الأوسط عن طريق بناء نسخة طبق الأصل من مدينة القدس وسط الصحراء المكسيكية
    Sanki bu ilişkiyi krize sokmayı sen istemişsin gibi. Open Subtitles يبدو بأنك كنت ترغبين بأن تدخل هذه العلاقة في أزمة
    Sanki bu iliskiyi krize sokmayi sen... istemissin gibi. Open Subtitles يبدو بأنك كنت ترغبين بأن تدخل هذه العلاقة في أزمة
    Finans sektörü topluma sırtını döndü siyasal sistemi yozlaştırdı ve dünya ekonomisinde krize yol açtı. Open Subtitles أدارت الصناعة الاقتصادية ظهرها للمجتمع و أفسدت نظامنا السياسى و جرت اقتصاد العالم إلى أزمة
    Yıllar sonra içkiye başlamak krize sebebiyet verebilir. Open Subtitles فالعودةٌ للشراب بعد عدّة سنواتِ من الإقلاعِ يُمكن أن يُسبب أزمة
    Bu global krize dikkat çektiği için üzülmem mi gerek? Open Subtitles بمرض. هل سيغضبني لو هذا ساعد في لفت الانتباه إلى أزمة عالمية؟
    Bizler zekiyiz, aslında, oldukça inanılmazız, ama iyi bir krize de bayılıyoruz. TED نحن أذكياء، في الواقع، نحن في الواقع مذهلون للغاية، لكننا نحب الأزمات الجيدة.
    Finansal krize verilen tepki de bu şekilde. TED يمكننا أن نرى هذا بالطبع كرد فعل للأزمة المالية الحالية.
    Amerika Birleşik Devletleri, Afganistan'da devam eden krize rağmen dikkatini İran'daki rehinelerin durumuna verecek. Open Subtitles وزارة الشؤون الخارجية... أصرّت اليوم على ان الأزمة في أفغانستان لن تشتت انتباه الولايات المتحدة عن الرهائن المحتجزين في إيران
    Dört-Güç anlaşmasını bitirme onayı vermesi, Batı Berlin'in Komünist Doğu Almanya'ya teslim edilmesi talepleri, yeni büyük bir krize işaret etmekte. Open Subtitles بالموافقة على إنهاء معاهدة القوى ،الأربعة الحاكمة لبرلين الغربية وتسليم المدينة لألمانيا الشرقية الحمراء، مما يلوح بأزمة كبيرة
    Yargı sistemi, bu krize müdahale ediyor... Open Subtitles القضاء يستجيب إلى هذه الأزمه
    Doğal hayatı krize mi sürüklüyoruz? Open Subtitles هل ندفع بالعالم الطبيعي نحو الازمة ؟
    Özgürlükleri ve demokrasileriyle dünyanın ilgisini çekmediler ama şoka, krize ve olağanüstü hâle ihtiyaçları vardı. Open Subtitles أذ أن تلك السياسة لم تجتاح العالم من ثغرات فى تطبيق مبادئ الحرية والديموقراطية لكنها كى تنتشر كانت بحاجة لصدمات، لأزمات كانت بحاجة لحالات طوارئ
    Partinin kötüye gideceğini anlayıp, krize girmiş numarası yaptın. Open Subtitles وكأنكِ كنت على علم أن الحفله ستصبح سيئه وبالتالي إفتعلتِ أزمه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد