kuşatma sırasında şehir patladığı zaman dökülen bir şey olduğunu sanacaklar. | Open Subtitles | سيعتقدون أنها من بقايا المدينة التي انفجرت أثناء الحصار |
Böylece kuşatma sırasında herhangi bir problem yaşamamış olacağız. | Open Subtitles | لن نعانى إذن من أى مشاكل أثناء الحصار.. |
Böylece kuşatma sırasında herhangi bir problem yaşamamış olacağız. | Open Subtitles | لن نعانى إذن من أى مشاكل أثناء الحصار.. |
Altı ay önceki kuşatma sırasında Thea neredeyse Slade Wilson'ın Mirakuru askerleri tarafından öldürülüyordu! | Open Subtitles | منذ 6 أشهر أثناء الحصار كاد يقتلها أحد جنود "الميراكورو" لـ (سلايد ويلسون). |
60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı. | TED | في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد. |
kuşatma sırasında, siz savaşırken, ben sana seslendim. | Open Subtitles | خلال الحصار عندما كانت السيوف تتطاير صرخت من أجلك |
Altı ay önceki kuşatma sırasında Thea neredeyse Slade Wilson'ın Mirakuru askerleri tarafından öldürülüyordu! | Open Subtitles | منذ 6 أشهر أثناء الحصار كاد يقتلها أحد جنود "الميراكورو" لـ (سلايد ويلسون). -إنّي حميتها . |
kuşatma sırasında bize zor anlar yaşatmıştınız. | Open Subtitles | انتم اتعبتمونا خلال الحصار |
Delphine kuşatma sırasında beni baştan çıkarttı. | Open Subtitles | ديلفين أغوتني خلال الحصار |