Leondegrance'ın şatosunu kuşattılar. | Open Subtitles | ليوندجرانس, قلعته تحت الحصار |
Bizi kuşattılar, aslında. Teşekkürler. | Open Subtitles | تحت الحصار فى الحقيقة، شكرا |
Byz-Lats'i kuşattılar. | Open Subtitles | الآن العمل تحت الحصار |
Suikastçılar gece karanlığında Muhammed'in evini kuşattılar. | Open Subtitles | وتحت جنح الظلام كان المغتالون قد أحاطوا بمنزل محمد |
Şafakla birlikte isyancı liderler hükümet binalarını kuşattılar. | Open Subtitles | قبل الفجر، زعماء الثوّار أحاطوا بمبنى التشريع |
Şafakla birlikte isyancı liderler hükümet binalarını kuşattılar. | Open Subtitles | قبل الفجر، زعماء الثوّار أحاطوا بمبنى التشريع |
Bölgeyi kuşattılar. | Open Subtitles | لقد أطبقوا الحصار |