Burada kuduz hafife alınacak bir şey değil. Derhal iğne olman lazım. | Open Subtitles | داء الكلب هنا ليس بمزاح، عليك تلقي حقنة بأسرع ما يمكن، لنذهب. |
İşte bir evet veya hayır sorusu. kuduz aşınız var mı? | Open Subtitles | ،إليك سؤالاً بنعم أم لا هل حُقنت ضد داء الكلب ؟ |
Kadının biri beni acayip çirkin bulduğu için surdan aşağıya attı, sonra da, kuduz bir köpeğin saldırısına uğradım. | Open Subtitles | دفعتني امرأةٌ من فوق السور لأنها وجدتني قبيحاً بشكلٍ بشع ثم هاجمني كلبٌ مسعور, هل رضيت الآن؟ |
Eminim ki okulda dolaşan kuduz ilaçları yüzünden allak bullak olmuştur. | Open Subtitles | انا متاكدة انه كان متاثرا بهذه الادوية المسعور التي في المدرسة |
Zincirlenmiş halde oturuyorum burada zaten bir de kuduz köpek gibi davranmak üzerine eğittiğiniz şu adamları üzerime gönderiyorsun | Open Subtitles | اناأَجْلسُ هنا مقيداً الى الكرسي... ما كان يجب عليك أن ترسل هؤلاء الذين تدعي إصلاحهم ليتَصَرُّفوا مثل الكلاب المسعورة |
Bir kadın, kuduz virüsü taşıdığını öğrenmek için araba kazası geçirmek zorunda değil. | Open Subtitles | لا يجدر بمرأة ان تتعرض للدهس بسيارة حتى تعلم انها مصابة بداء الكلب |
Ona bir kuduz testi yaptırmalısın. | Open Subtitles | الرجل هذا تترك ان يجب السعار داء من يتحقق |
Suç mahallinden çalıyorsun kuduz Köpek. Bu protokole aykırı değil mi? | Open Subtitles | أنت سرقته من مسرح الجريمة (ماد دوج) اليس هذا ضد البروتوكول؟ |
Bu kan emici yaratıklar, kuduz taşıyıcılarının başında gelir. | Open Subtitles | هذا المخلوق تمتص الدم هو واحد من العديد من شركات الطيران المسؤولة عن داء الكلب. |
Rahatsız edildiklerinde deli gibi öterler ve kuduz da olmuyorlar. | Open Subtitles | يصرخون مثل المجانين لو حدث إي إضطراب .. لا يسببون داء الكلب |
Laf olur, itibarımızı zedeler. Bilirsin, kuduz, rezalet çıkar. | Open Subtitles | إذا علم أحد بالأمر , سوف يؤثر هذا على مهنتي تعلم , داء الكلب, وما قد يسببه من فضيحة |
Anlıyorum. Son zamanlarda yaptığım ilk kuduz aşısı değil bu. | Open Subtitles | شئ عجيب ، هذه ليست أول حقنة داء الكلب فى الشهور القليلة الماضيــــــة. |
Yarın sabah annende açabilirsin veya... kuduz bir çakal gibi parçalayabilirsin. | Open Subtitles | سأترك الخيار لك يمكنك فتحها صباح الغد بمنزل أمك أو يمكنك تمزيق غلافها بأنيابك ككلب مسعور |
Yarın sabah annende açabilirsin veya... kuduz bir çakal gibi parçalayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك فتحها صباح الغد بمنزل أمك أو يمكنك تمزيق غلافها بأنيابك ككلب مسعور |
Hiçbir kuduz köpek insanı öyle parçalayıp o şekilde darbeler vuramaz. | Open Subtitles | لا يوجد كلب مسعور أو غيره بوسعه أن يفعل ذلك لباب صلد من البلوط دون أن تتحطم جمجمته أثناء ذلك |
Kafese kapatılan kuduz köpeğin, kendi dişlerini kafes tellerini çiğneyerek kıracağını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أن الكلب المسعور الحبيس يكسر أسنانه يحاول أن يعض القضبان |
Kesinlikle hayır. kuduz bir hayvanla ilgilenmenin insanlıktan uzak yolları da var. | Open Subtitles | هناك اعديد من الطرق الانسانية الاخرى للتعامل مع الحيوانات المسعورة |
Pekala, Komiser. İşte sana onun kuduz aşısı olduğunu gösteren yafta. | Open Subtitles | حسناَ هذا يثبت أنه تم تطعيمه ضد بداء الكلب |
kuduz sadece sıcakkanlı hayvanlara gelir. | Open Subtitles | فقط يحدث السعار داء الحار الدم ذات الحيوانات فى |
- Kahraman Şerif Çetesi, kuduz Köpek gibi. | Open Subtitles | -عصابة وقت الظهيرة، تماما مثل (ماد دوج ) |
Sen küçükken bir kuduz tarafından ısırılmış olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون قد عضضت من قردة مسعورة حين كنت صغيرا |
Henüz oraya gitmedik. Sanırım kuduz olacağım. | Open Subtitles | لم نصل إلى هناك بعد أعتقد أني مصاب بالسعار |
Umarım kolera, kuduz ya da verem olursun da tahtalıköyü boylarsın! | Open Subtitles | آمل أن تنتهي إلى مقبرة بالكوليرا وداء الكلب والطاعون |
Efendisini ısırarak efendisinin evini ele geçiren kuduz bir kurt köpeği olacağım. | Open Subtitles | الكلبُ الذي يقومُ بعضّ يد سيّده ويأخذُ بيت صاحبهِ. سأصبحُ كلب ذئب مسعوراً. |
Fakat kuduz olmuş olabilirim. Sen neler yaptın? | Open Subtitles | ولكن قد يكون لدي داء الكلاب ما الذي كنت تفعلينه؟ |
Ayrıca kafamda bu çeki bir kuduz doktoruna vermek de vardı. | Open Subtitles | لقد كنت آمل بالمساعدة أيضا في شيك عملاق لأطباء داء الكلَب كيف يسير ذلك ؟ |
Ve kuduz Köpek bana fazla geldiği zaman çelik sandalyeyi kırıyordum. | Open Subtitles | وعندما يكون مادوغ صعباً علي كنت اضربه بالكرسي الحديدي |
Öncelike beynini korumak için koma durumuna getireceğiz bu yolla da kuduz virüsünü atacağız. | Open Subtitles | مبدئيّا، سنضعكِ في غيبوبةِ لكي نحمي دماغكِ وندعٌ داءٌ الكلبِ يأخذ مجراه الطبيعي |