Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. | TED | التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ. |
Yüksek frekanslı sesler, kafanız tarafından uzak kulaktan bloke oldukları için yakın kulağa daha yoğun gelir. | TED | أما الأصوات عالية التردد فستبدو أشد للأذن القريبة لأن رأسك تحجبها عن الأذن البعيدة. |
- Gördüğünüz gibi yavru olanları kulaktan içeri giriyor ve beyin zarına yerleşiyor. | Open Subtitles | أترى، صغارهم يدخلون من الأذن و يلتفون بأنفسهم حول القشره المخية |
Tek ihtiyacı, o eski kulaktan kulağa oyunu oynamak. | Open Subtitles | مثل تليفون الزفير الساخن. حصبة. |
Elindeki av bıçağı ile gırtlaklarını kesiyor,bir kulaktan diğerine kadar. | Open Subtitles | يَأْخذُ هذا السكينِ الصَغيرِ ويقطع أعناقهم من الأذن إلى الأذنِ الأخرى |
Elindeki av bıçağı ile gırtlaklarını kesiyor,bir kulaktan diğerine kadar. | Open Subtitles | يَأْخذُ هذا السكينِ الصَغيرِ ويقطع أعناقهم من الأذن إلى الأذنِ الأخرى |
Sonra senin bıçağınla kulaktan kulağa keseceğim! | Open Subtitles | وسأخذ هذه السكينة وأقطع وجه من الأذن للأذن |
Sonra senin bıçağınla kulaktan kulağa keseceğim! | Open Subtitles | وسأخذ هذه السكينة وأقطع وجه من الأذن للأذن |
kulaktan gelen sıvı, bundaki zanlı DNA'sını bozmuş olabilir. | Open Subtitles | إفرازات الأذن ستكون ربّما حل وسط لأي حمض نووي مشتبه به تجده على هذه |
Yeğeninin boğazını kulaktan kulağa kestim. | Open Subtitles | أنا شرائح ابنة الخاص بك الحلق من الأذن إلى الأذن. |
Basitten başlayalım -- Bir dinleyici ve bir beyin alanı ile başlayalım: duyma merkezi kulaktan gelen sesleri işler. | TED | ودعونا نبدأ بشكل مبسّط، لنبدأ مع مستمع واحد ومنطقة دماغ واحده القشرة السمعية والتي تعالج الأصوات والتي يتم استلامها عن طريق الأذن. |
Bir kulaktan ötekine kadar boğazını kesmişler değil mi? | Open Subtitles | قطعوا من الأذن للأذن أليس كذلك؟ |
Bir daha ona dokunma. Yoksa bir kulaktan daha fazlasını kaybedersin. | Open Subtitles | ابعد عنها وإلا سوف تخسر أكثر من الأذن |
Ve büyük final için 6 santimlik kesik, kulaktan kulağa, şah damarını kesmiş. | Open Subtitles | و النهاية الكبيرة... جرح بعمق 6 سنتيمتر،... من الأذن للأذن، مؤدي إلى قطع الشريان السباتي. |
Yoksa bu kulaktan kolye yaparım. | Open Subtitles | أو سوف تكون هذه الأذن معلقة حول عنقك |
Çünkü burada bir kulaktan direkt kan transferi var. | Open Subtitles | لأن لديّ نقل دمّ مباشر من الأذن |
Dave, şüphelenmiyorum ama, sana söz veriyorum, ...polisin Knowles ve Lunkhart'da yaptıkları kulaktan kulağa duyulacak. | Open Subtitles | (ديف) , لا أنا لا أشك في ذلك لكني أعدك عندما ترى الشرطه (نولز) و (لنكا) أتون سيبتسمون من الأذن للأذن |