| Yeni sesimi arkadaşlarımla kullanmak için sabırsızlanıyorum. | TED | لا أستطيع الانتظار لاستخدام صوتي الجديد مع أصدقائي. |
| Matrisleri kullanmak için nasıl çalıştıklarını öğrenmeliyiz. | TED | لذا ، لاستخدام المصفوفات ، يجب أن نتعلم كيف تعمل |
| Ve Mars'taki bu lav-tüplerini kullanmak için gelecek bizim elimizde. | TED | ولدينا المستقبل لإستخدام قنوات الحمم البركانية تلك على المريخ. |
| Senin sıran pazartesi. Cesaretini kullanmak için eğlence dolu iki haftan var. | Open Subtitles | لقد اخذت اسبوعين من المرح لقيادة هذا المشروع |
| Çok uzun bu yüzden kullanmak için iki kişi gerekiyor. | TED | إنه طويل جدا بحيث يتطلب شخصين لاستخدامه. |
| Bu sayede yürütücü işlevinizi kullanmak için daha motive olacaksınız. | TED | ستكون بذلك أكثر تحفيزًا لاستعمال الوظيفة التنفيذية. |
| Birazcık bile kamyonda dursun diyemiyorsun kullanmak için, piçi önce şarj etmen gerekiyor bataryası dayanmıyor yani anlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | عندما تتركه في العربة لفترة، ومن ثم تحتاج لإستخدامه بعد مدة، البطارية لا تصمد، أتعلم ذلك؟ |
| Bir kere tuvaletini kullanmak için gitmiştim. | Open Subtitles | نعم. مرة . لأستخدام الحمام كَانَ عِنْدَهُمْ وسيلة لطيفة جدا |
| Ve biteceği gün, bu sistemi kullanmak için birilerine yüksek lisans ücretleri ödeyeceğinize emin olabilirsiniz. | TED | وعندما يصلان إلى حل، فتوقعوا أنكم ستدفعون لأحدهم رسوم ترخيص جد ضخمة لاستخدام هذه الأشياء. |
| Böylece nöral bir ağ yaptılar, aslında bilgisayarı bu veriyi kullanmak için eğittiler ve işte sonuçlar: | TED | وصنعوا شبكة عصبية، دربوا في الأساس الحاسوب لاستخدام هذه المعطيات وإليكم النتائج. |
| Daha fazla yakıt kullanmak için ters teşvikleri ortadan kaldırmalıyız. | TED | نحن بحاجة لإزالة الحوافز لاستخدام المزيد من الوقود. |
| Bu tarz birçok toplantıya katıldım. Ve oraya gelinceye kadar, bilgiyi kullanmak için çok geç oluyor. | TED | لقد حضرت الكثير من هذه الإجتماعات. وفي تلك المرحلة، يكون قد فات الآوان لإستخدام البيانات. |
| O zaman boş yere sırada aletleri kullanmak için beklemzdik ve güzel vücutlu kadınlar da bize gülemezdi. | Open Subtitles | عندها لن يتوجّب علينا الإنتظار في الطابور لإستخدام المعدات ويضحك علينا النساء ذوي الأجسام الجميلة |
| O an fark ettim ki, araba kullanmak için çok sarhoştuk, pedal çevirmek için değil. | Open Subtitles | عندها إكتشفت إنه ربما نحن مسطولين جدا لقيادة سيارة ولكننا لسنا مسطولين جدا لقيادة دارجة |
| Ya da Çöpcü 500 güvenlik arabası olarak kullanmak için. | Open Subtitles | أو لاستخدامه كقاعدة سرعة السيارة لرجل القمامة 500. |
| Telefonu kullanmak için en az dört içki içmeniz lazım. | Open Subtitles | الحد الأدنى لاستعمال الهاتف هو أربعة مشاريب. |
| Ofisine geldiğinde veya kapının tokmağını çaldığında onu kullanmak için yetkin var mı? | Open Subtitles | لديك إذن لحيازته في المكتب، أو تحصلين على الوقت لإستخدامه حين يقتحم بابك الأمامي؟ |
| Tuvaleti kullanmak için yukarı çıktım ve o oradaydı. | Open Subtitles | صعدت للأعلى لأستخدام المرحاض و قد كان هناك |
| Savunma Bakanlığı bunu kullanmak için uzaktan beyin taraması yapabilen deneysel bir uydu şebekesi geliştirdi. | Open Subtitles | لذا ، لإستغلال ذلك وزارة الدفاع قامت بتطوير شبكة قمر صناعي تجربيبة قادرة على التحّكم برسم المخّ |
| O zaman bir işletme bugün tüm değer zincirini, daha iyi bir yaşam kalitesini sağlamak ve çocuk haklarını korumak üzere kullanmak için ne yapabilir? | TED | فماذا يمكن لشركة أن تفعله اليوم لتستخدم سلسلة القيمة الإجمالية الخاصة بها لتدعم مستوى معيشة أفضل وتحمي حقوق الأطفال؟ |
| Bunun ile ulaştığımız gerçekçiliğin filmlerde kullanmak için yeterli olduğunu düşünüyoruz. | TED | بهذا نعتقد أن الواقعية تم تحقيقها هي جيدة بما فيه الكفاية لاستخدامها في الأفلام. |
| Gaga kesici makineyi kullanmak için nasıl bir eğitim gerekiyor? | Open Subtitles | كان سريعاً جداً كم من التديب يلزم لتشغيل آلة قطع المنقار؟ |
| kullanmak için, beni düşün, sadece beni. | Open Subtitles | كي تستخدمها فكر في، وفي فقط |
| Bitkilerin büyümesini isteseydim köyde arazi de çaılışırdım... yani silah kullanmak için burada olmazdım. | Open Subtitles | لو أني أريد إنماء المحاصيل ...كنت لأحرث أرض بالريف ولم أكن لآتي للمدينة لأستخدم مسدس |
| Üçüncü kattakini kullanmak için oraya gittim, ama onlarınki 1720 modelmiş. | Open Subtitles | لذا ذهبت الى الطابق الثالث لأستخدمهم.. لكن كان لديهم ال1720 |
| Yeni bilgisayarı kullanmak için seni eğitecekler. | Open Subtitles | " قبل 6 أشهر" التداخل الجديد سيقومون بتدريبك على استخدامه |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 