İngiliz kumaşından bir yelek yaptırıyoruz, promosyonunu yapıyoruz. | Open Subtitles | سأحصل على صُدْرية من القماش البريطاني الذي نروجه. |
kumaşından hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لقد أسأت تقدير قوتها. يمكنني أن أشعر بها في القماش. |
Sen gelmiş geçmiş en iyi polisin kumaşından bir parçasın. | Open Subtitles | تقطع أنت من نفس القماش كأفضل شرطي كان هناك أي وقت مضى. |
Almanlardan saklanırken paraşüt kumaşından yaptı. | Open Subtitles | صنعتهُ من قماش المظلاّت بينما كانت مختبئة من الألمان |
Hey, hayatımızın kumaşından bahsederken ağzından çıkanı kulağın duysun. | Open Subtitles | مهلاً, إنتبه لما تقول حين تتحدث عن نسيج قماش حياتنا |
Perde kumaşından ve duvar renginden bahsedip durdum. | Open Subtitles | أنزعج وأهتاج بشأن قماش الستائر والطلاء وألوانه. |
Bana kumaşından bahset. İthal filan mı? | Open Subtitles | أخبرنى عن القماش هل هو أجنبى؟ |
Büyükannelerinin ipek kumaşından bir topları olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لكنّ كان لديهما قماش حريري لجدتهما. |