"Zaman'ın her anı hafifçe sarsılarak kendisini altın kumlara akıttı." | Open Subtitles | كل لحظة ، اهتزت بلطف كانت تركض فى الرمال الذهبية |
Bu çift, adımlarındaki titreşimin yer değiştiren kumlara karışmasına izin vererek ahenksiz yürümeye çalışıyor. | TED | لقد حاول الاثنان المسير على غير نسقٍ واحد، لتمتزج تموّجات آثار أقدامهما في الرمال المتحركة. |
Ama sen bir aslan öldürdün, kanını kumlara döktün. | Open Subtitles | و لكنك قتلت أسدا ، و أرقت دمه على الرمال |
Şehri gerektiğinde kumlara gömülecek şekilde inşa ettiler. | Open Subtitles | المقبرة جهّزت للغرق في الرمل على قيادة الفرعون. |
Şu kumlara bakın! Biliyor musun arkada kara kumlu plaj var. | Open Subtitles | إنظر لكل هذه الرمال، هل تعلم أن هنـاك شواطىء بها رمال سوداء؟ |
Şu Galyalı herifin, senin beyninin pekmezini kumlara akıtmamasını da sayarsan, iki kere. | Open Subtitles | لمرتان لو حسبت المغول هنالك لم يقدموا رأسك للرمال |
Tüm diğerleri havada öldü ve kumlara gömüldüler. | Open Subtitles | الباقين قد ماتوا فى السماء ودفنوا فى الرمال |
Fred Bayliss'in üstündeki kumlara ilişkin tüm bildiğim NY'deki bir sahilden olmadığı. | Open Subtitles | الرمال جمع من فريد بايليس، أنا لا أعرف من أين جاء. كل ما أعرفه هو أنه لم يأت من الشاطئ في نيويورك. |
'Ve sonra kendini teselli etmek için küçük çayırda bir yukarı bir aşağı dolandı' 've ağaçların kabuğunu oyarak yazılar yazdı' 've doldurdu birçok dizeyi ince kumlara.' | Open Subtitles | وهو سلي نفسه ويكتب وينحت على لحاء الاشجار وعلى الرمال من بيوت الشعر المتعددة |
Bu şehir kumlara gömülecek. | Open Subtitles | وفي ذلك الوقت ستغرق المدينة بكاملها في بحر من الرمال |
Tüm planlarımız sonunda yine kumlara gömüldü. | Open Subtitles | لقد خططنا جميعآ لكل هذا من أجل فقط هذه الكومة من الرمال تحتنا |
Sen kumlara çık ben de içip Tanrılar beni alana dek sikişeyim. | Open Subtitles | سوف تقفين على الرمال وأنا سأشرب وأضاجع حتى تأخذني الآلهة |
Çölün uçlarında... hayat, ilerleyen kumlara karşı tutunuyor. | Open Subtitles | على امتداد حافّة الصّحراء، تتمسك الحياة في مواجهة تعدي الرمال. |
Bildiğimi sandığım şeyler yumruğumu sıktığımda ellerimden kayan kumlara benziyor. | Open Subtitles | الأشياء التى أظن أنني أعرفها اتضح أنها مجرد حفنة من الرمال موضوعة في قبضة يد حتى يسقطون من اليد |
Parmaklarıyla kumlara yazdı. | Open Subtitles | أخذت اصابعها و كتبت بها على الرمال |
Güzel, çünkü ben de kumlara öyle yazmıştım. | Open Subtitles | حسنا، لأن هذا ما كتبته على الرمال |
Sakin ol ve uyu sahildeki kumlara vuran yorgun bir dalga gibi. | Open Subtitles | أهدأ و اخلد للنوم. سيتلاشى هذا كزبد يتلاشى على الرمل. |
Tabi cihaz yarın yokmuşcasına ötmeye başladı heryerim sidik içinde kumlara uzandım ve alarm hiç durmadan çalmaya devam etti. | Open Subtitles | ، وبعدها انطلق جهاز الاستشعار وكنت مستلقياً على الرمل .. مع بول على جسدي وصوت الانذار العالي |
Bir düğme çevrilir ve şehir hazineyle birlikte kumlara gömülür. | Open Subtitles | يدور مفتاحا وهو يختفي في الرمل بالكنز. |
"ve sahilden 200 metre açıkta kumlara gömüleyim." | Open Subtitles | وأن يدفن جسدي في رمال البحر عند مستويً منخفض |
Gordon gibiler için yer olmayan bir dünya kumlara dönen bir dünyadır. | Open Subtitles | عالم بلا مكان لمناصرى جوردون هو عالم سيعود للرمال Subtitled by : Sonson Soayed |