Hayvanlar üzerinde kurşundan daha etkilidir. - Adamların bunun nasıl kullanıldığını biliyor değil mi? | Open Subtitles | أوافقك الرأي، هذا أفضل للحيوانات من الرصاص |
Çok yoğundur. kurşundan 10 kat daha yoğundur. | Open Subtitles | إنها منطقة عالية الكثافة وتبلغ 10 أضعاف كثافـة الرصاص |
Yoksa bir kurşundan hızlı olmadığını zor yoldan öğrenmek mi istersin? | Open Subtitles | او عليك ان تفعلها بالطريقة الصعبة وانت لست اسرع من رصاصة |
Çünkü kendine fazla güvenmek, insanı kurşundan daha çabuk öldürür. | Open Subtitles | لأن الثقة العمياء ستقتلك أسرع من أي رصاصة في أي يوم |
kurşundan kaçacak kadar akıllı mısın? | Open Subtitles | هل تظن بأنك يمكن أن تكون أكثر ذكاءاً من الرصاصة ؟ |
Seni o kurşundan ben kurtardım. | Open Subtitles | أنا المحقق سانتورو لقد أبعدتك عن الرصاصة نعم |
Amcan gerçekten kurşundan kaçtı, değil mi? | Open Subtitles | عمك هرب من الرصاصه ، أليس كذلك؟ |
Mucizevi bir şekilde kurşundan kaçtı diğer mucize kurtuluşları gibi birçok defa kurtuldu parlak zekasıyla ölümü alt ediyor. | Open Subtitles | والآن، هو يتفادى الرصاص بإعجوبة وكأن لديه جهاز حساس وحوالي 12 قضية نجا منها بأعجوبة |
Tapınak elbiseleri sizi, ateşten,bıçaktan,kurşundan,şeytandan korur. | Open Subtitles | :هذه الملابس ستحميك من النار, السكاكين, الرصاص والشيطان |
Tıkayıcı bir risk, kurşundan yapılmış ve ortalıkta bırakıldığında şiddetli bir çiş tutamama tehlikesi yaratıyormuş. | Open Subtitles | أنه يسبب الأختناق وهو مصنوع من الرصاص هو يسبب سلس البول |
kurşundan bir kıyafet giyip, oraya gider ve o şeyi yok edebilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أصعد إلى هناك فى بدلة من الرصاص وأحطم النيزك |
Evet ben heyecanı binalardan atlayıp, kurşundan hızlı koşarak yapamıyorum. | Open Subtitles | أجل، لكني لا أقفز من أعلى العمارات أو أتفادى الرصاص بسهولة. |
Michael Scarn'ı öldürmek için beyne, akciğerlere, kalbe, sırta ve testislere kurşundan fazlası gerek. | Open Subtitles | تحتاج حياتي لأكثر من رصاصة واحدة من أجل الاعضاء و العقل و العظام و القلب لقتل مايكل سكارن |
Tıpkı kurşundan sıyrılır gibi kurtulduk. | Open Subtitles | إنه أفضل خبر على الإطلاق أنت تتحدثين عن تفادي رصاصة. |
kurşundan daha hızlı değilsen tabii. | Open Subtitles | ما لم يكن بإمكانك التحرّك بشكل أسرع من رصاصة مُسرعة. |
Bir kurşundan 20 kat fazla bir hıza sahip olan 15 kilometre büyüklüğünde bu asteroit, Meksika Körfezi'ne çarptı. | Open Subtitles | ،مسافراً بـسرعة أكبر من رصاصة مندفعةٍ بـ20 مرة و عرضه 15 كيلومتراً، إرتطم بقوة في خليج المكسيك |
İyi huylu Clark Kent'in hızla giden bir kurşundan daha lokomotiften daha güçlü olduğunu ve uzun kamışların üzerinden tek seferde atladığını bilmiyor. | Open Subtitles | ليس لديها أدنى فكرة أن رجلها المعتدل المهذّب كلارك كينت.. أسرع من رصاصة متعجّلة. وأكثرقوّةمن قاطرة.. |
Giriş yarasının etrafındaki mavi toz kurşundan oluşmuş. | Open Subtitles | الغبار الأزرق حول مدخل الجرح ناتج من أثر صدمة الرصاصة |
Kalbi çıkarıp kalp kasını sıyırır, kurşundan kalanları veririm. | Open Subtitles | سوف إزالة القلب، قشر العودة عضلة القلب، وتحصل على ما تبقى من تلك الرصاصة. |
Eritilmiş kurşundan yapılmış ev yapımı mermi. | Open Subtitles | الرصاصة المحلية فريق ممثلين بالتقدّمِ الحارِ. |
Amcan gerçekten kurşundan kaçtı, değil mi? | Open Subtitles | عمك هرب من الرصاصه ، أليس كذلك؟ |
Cesedin etrafında fazla kan olmaması kurbanın üçüncü kurşundan önce öldüğünü işaret ediyor. | Open Subtitles | وبناءً على قلّة تجمّع الدم حول الجثّة، فإنّ الضحيّة ماتت قبل الطلقة الثالثة |